Helal Mı Haram Mı ?

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HELAL MI HARAM MI ?

Memleketimizde yayınlanan Türkçe ve İngilizce gazetelerin çoğunda, yayın yapan Radyo/tv lerin birkaçında çalıştım, haber, yorum ürettim, tercümeler yaptım. Döktüğüm göz nurumun, terimin ve emeğimin tam karşılığını alamadım.

Her seferinde , “Allah aşkına hakkımı ödeyiniz” diye yalvardım. Sonuç alamayınca da ayrıldım. Eş dost, şaka ile eleştiri karışımı, “yine mi istifa ettin. Bu kaçıncı istifa oldu” diye bana takıldılar. REUTERS, A-N Graphics ve BRT den gayri hakkımı tam anlamı ile ödeyen olmadı. “Abi, sen zaten emeklisin, emekli maaşın da var. Bununla idare et, para yok, gelirimiz az, içinden zor çıkıyoruz, senin o kadar da ihtiyacın yok, mesleği seversin, devam et, bize de milletede yardımcı olursun” sözleri ile gönlümü aldılar.

Amaaa, birçok meslektaşın dertlerini, şikâyetlerini de dinledim ve “arkadaşlar, bu meslekten karnınız doymayacak, Bakınız yıllarını harcamış Akay Cemal, Özer Hatay ve diğer editörler, gazete yöneticileri bile ailelerini rahatca geçindirebilecek doğru dürüst maaş alamıyorlar. Gençsiniz, başka işe koyulunuz.” uyarısında bulundum.

“Sosyal sigorta, ihtiyat Sandığı primlerimiz de ödenmiyor, iki ay geriden bir miktar ödüyorlar, ne yapalım, nerede başka iş bulalım. Mesleğe de alıştık” sözlerini işittim.

Fakat, yetkililerden yapılan sarsıcı açıklamalar karşısında kendi kendime sordum, “hakları yenen gazeteci meslektaşlarla ben de birlikte, yutulan miktarları gördükten sonra, bizleri avutan ve ceplerini dolduran basın/yayın sahiplerine, patronlarına HELAL MI, HARAM MI edelim verdiğimiz hizmetleri ve yıllarımızı” ?

Trilyonları, milyarları cepleyen insafsızlar şimdi çalıştırdıkları ve haklarını yedikleri gazetecilerin yüzlerine nasıl bakbilecekler?

Kimileri hizmet karşılığı ödenekler aldı, kimileri destek vererek ve yandaş olarak bazı çevrelerden bol bol ödendi, değişik avantajlar sağladı. (Reklam ve ilanları yayınlayıp hakkı olanı alanlara bir diyeceğimiz yok)

Rakamlar açıklandıktan sonra sormaz mıyız?

Hani be de para yoktu? Hani be da battınız dı, altından zor kalkabiliyordunuz?

Nerede be o genç gazetecilerin Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri?

Nerede Gazeteciler Birliği, Gazeteciler Derneği, Basın Konseyi, Basın-Sen, Dış Basın Birliği ve diğerleri...?

Bu Dernekler, Birlikler, Sendikalar üyelerinin haklarını niye aramadı, arayamadı? Buyursunlar şimdi harekete geçsinler. Hakları yenen meslektaşların haklarını trilyonları, milyarları cepleyenlerden söke söke alsınlar. Alabilirlerse. Yağma mı? Yapamazlar. Onların yöneticilerinin yapabilecekleri; törenlere resepsiyonlara, davetlere, seyahatlere katılmak, boy göstermek.

Meslektaşların eğitimi, ödenekleri, çalışma koşulları, sosyal hakları , harcirahları, ek mesaileri hiç mi ilgilendirmedi, hiç mi meşgul etmedi kendilerini? Etmemiş görün müyor mu?

Daha önceleri de yazmıştım. TAK, BRTK, Enformasyon, Tanıtma Birimi ve diğer devlet bakanlıklarında çalışanların dışında hiçbir gazeteci uygun maaş ödenmiyor, fazla ve zor koşullarda çalıştırılıyor, hak arayanlar kapı dışı ediliyor, bir kuruş tazminat alamıyor diye. Kulak veren olmadı.

Şimdi bütün çıplaklığı ile ortaya serilen kişiler, kurum ve kuruluşlar meğer kimseye bedava çalışmamışlar. Bedava kim kime çalışır ki!! Davaya hizmet ediyorlarmış da ödenirlermiş.. Eee, pek ala, çalıştırdıkları personel de hizmet vermiyorlar mıydı? Tatmin edici ödenek aldılar mı, alabildiler mi? Bedava çalışmak onlara mı mahsustur?

O yutulan trilyonların, milyarların içinde onlarında hakkı ve alacağı yok mu? Şahsen benim çok var. Ama, ben Enformasyondan emekliyim, belirli bir gelirim var. O nedenle sırf, meşgul olayım ve meslekten kopmayım, milletime hizmet edeyim diye önüne ardına pek bakmadım, ama, ev kirası, elektrik, su faturası, ev ve aile masrafları karşılamak zorunda olan meslektaşlarım ne yapmalı? Hala daha ödenmeyenler, yarım yamalak ödenenler var? Onların haklarını kimler arayacak?

Kimler yapışacak trilyonları, milyarları götürenlerin enselerine?

Medyamızın ve çalışanlarının acınacak durumunu gören yalnız ben değilim. Son yapılan açıklamalarla bütün dünya da gördü, “tarafsız! Özgür! Vatansever!” medyamızın durumunu.

Yazıklar olsun, ayıplar olsun.

Kendi payıma, hizmet ettiğim patronlara, medya organlarına HELAL OLMASIN verdiğim emekler, VATANIMA, MİLLETİME ve HALKIMA HELAL OLSUN.

Bütün yapılan açıklamalar ve yayınlanan rakamlardan sonra, trilyonları, milyarları yutanlar kimlere neyi helal edecekler? Yoksa onlar için geçerli olan ceplerinden ve kendilerinden başka helal edilecek yer ve amaç yok mudur?

Öyle anlaşılıyor ki, YOKTUR.

25 Haziran 2009, Perşembe
Özcan Özcanhan


 
Üst