Hristofyas Ağzına Hürmet Edip Poposundan Konuşurken!..

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Hristofyas ağzına hürmet edip poposundan konuşurken!..

Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Dimitris Hrisofyas’ın her konuşmasında, gördüğümüz şudur ki, ağzına hürmet edip poposundan konuştuğudur.
Halbuki konuştuğu dille bizden üstü kapalı istediği, Kıbrıs’ı “Politik Mücadele” ile Yunanistana hibe etmesine yardımcı olmamızdır. Ancak Hristofyas’ın bilmediği şu ki; Sn. M.A. Talat, KKTC Cumhurbaşkanı olarak Hristofyas ile görüşmelere başlamadan önce Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezinde Sivil Toplum Örgütlerine başlayacak görüşmeler hakkında bilgi verirken sorduğumuz soruya karşılık, Hristofyas’ın ENOSİS hevesini kursağında bırakacağı hususunda halkımıza söz vermesidir.
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Rum Radyosu RIK’te yaptığı bir açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun bazı başlıklarına ilişkin görüşlerinin değişmesi gerektiğini ve “Kıbrıs′ta iki toplumdan oluşan tek halk olduğunu" savunmuştu.
Dimitris Hristofyas açıklamalarına devamla şunları da ilave etmeyi ihmal etmemişti.

Hristofyas, Kıbrıs sorununun bu şekilde çözülmesinin, kendisi ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat′ı, AKEL ve CTP başkanları oldukları zamandan beridir bağlamakta olduğunu iddia etti ve "bunlara saygı göstermeliyiz" dedi.
Müzakerelerin şu ana kadarki "memnuniyet verici olmayan" gidişatının değişmesi için bir şey yapmayı düşünüp düşünmediği şeklindeki bir soruya karşılık ise Hristofyas; "değişmesi gereken şeyin, Kıbrıs sorununun bazı başlıklarına ilişkin Kıbrıs Türk tarafının sunduğu tezler olduğunu, bu tezlerin iki toplumlu, iki kesimli federasyon çözümüne uyumlu olması için değişmeleri gerektiğini" iddia etti.
Öte yandan Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Rum Politis gazetesi, Hristofyas′ın, söz konusu programda yaptığı açıklamasında, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki kararlığını vurguladığını ve Cumhurbaşkanı Talat′ın da "taksim istemediğini" söylediğini yazdı.
Habere göre, Hristofyas, "Talat′ın müzakere masasına sunduğu tezler her ne kadar da memnun edici olmasalar bile Talat′ın adanın taksimini istemediğini" ifade etti. Hristofyas ayrıca, müzakerelere devam etmekten başka bir seçenek olmadığını vurguladı.

Değerli okurlarım,
Rum yönetimi Başkanı Hristofyas’ın ne denli iki yüzlü, sahtekar ve fırsatçı olduğunu şimdi anladınız mı?
Hristofyas ne diyor. “Talat CTP Başkanı ve ben AKEL Genel Sekreteri olarak aramızda yaptığımız anlaşmada Tek devlet, Tek egemenlik ve Tek vatandaşlık konularında anlaşmaya varmıştık”.
Peki adama sormazlar mı? Talat CTP Başkanı olduğu zaman, Kıbrıs Türk halkı adına imza atma hakkını ona kim vermişti?
Bu açıklamayı yaparken, ne denli iki yüzlü, kaypak ve yapılan gizli anlaşmayı kamuoyuna açıklamama hususunda aldıkları karara sadık kalmadığını çok açık ifade etmiyor mu? Attığımız imzaya sadık kalmalıyız derken, sanki Talat’ın AKEL ile imzaladığı anlaşmayı Kıbrıs Türk halkı adına imzalamış, ve bu nedenle de atılan imzaya sadık kalınmasını istemektedir.
Halbuki köprülerin altından çok sular geçti. Hristofyas ne yazık ki hala gaflet uykusundan bir türlü uyanamamış.
Diğer yandan gizli yaptıkları toplantında parti başkanları olarak attıkları imzalardan sonraki dönemde ANNAN PLANI denen bir uyduruk planı 24 Nisan 2004 tarihinde İKİ HALK olarak ve de ayrı ayrı referandumlara gitmek suretiyle İKİ HALKIN İRADESİ tescil edilmişti. Öylesine tescil edildi ki, bu sürece BM, AB ve ABD ve diğer dünya ülkeleri de onay vermişti.
Şimdi durup dururken, Kıbrıs’ta iki toplum ve bir halk var maskaralığını gündeme taşımanın anlamı nedir ki?
Belli ki, Rum lideri kim olursa olsun, hep kendi hanelerine yontmanın maskaralığından bir türlü vazgeçmiyecekleri aşikardır.
Bir taraftan İKİ TOPLUMLU ve İKİ BÖLGELİ derken, diğer yandan Kuzey Kıbrıs’a sokmaya çalıştıkları Rum nüfuzla nasıl iki bölgeliliği oluşturacağımızı ben bu gün oldu hala çözemedim.
Kesin inancım odur ki, Kıbrıs’ın Taksimi, Rum tarafının değişmez hedefidir. Bunu saklamaya çalışmaları onlara hiçbir şeyi kazandırmaz.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev, birlik ve beraberliğini sağlayıp, bağımsız ve eşit şartlarda bu adada varlığını korumasıdır.
Bir anlaşmaya varmak için ikide birde masaya oturmanın anlamı zamana oynamak ve halkımızın iradesini erteletmekten başka bir işe yaramaz.. Bu da Rum tarafının bir yerde değişmez taktiği olmuştur.
Ya kesin çizgilerle Kıbrıs’ta iki ayrı egemen devlet olduğu kabul edilir, ya da Rum tarafı yoluna, biz yolumuza devam ederiz. Böylece Rum tarafının isteyip de söyleyemediği husus gerçekleşmiş olur.
Görüşmeleri öne sürerek zaman kaybetmek, Hristofyas’a ve onun gibi düşünenlere Kıbrıs’a tamamıyla sahip çıkma ümidini vermek demek olur ki böyle bir politikayı kabullenmek ve uygulamak kimsenin hakkı değildir.
Bilmem anlatabildim mi?
 

ilhan1959

New member
Katılım
20 Eyl 2008
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kdz.ereğli
Web sitesi
www.ilhandurmazhobi.tr.cc
Cevap: Hristofyas Ağzına Hürmet Edip Poposundan Konuşurken!..

teşekkürler.zaten bu yunan ve rum bozmaları halen izmir den denize dökülüşe ve kıbrıstan kısmen dökülüşe ağlıyor.
adiler ermeniler gibi yaptıkları soykırıma baksınlarda utanmazlar da utansınlar.
ANADOLU VE KIBRIS TÜRKÜNDÜR TÜRK KALACAK.
 
Üst