Hristofyas Kimi Kandırmaya Çalışıyor ?

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Hristofyas Kimi Kandırmaya Çalışıyor?
Kıbrıs’ı İngiltere’nin taktiğiyle sahiplenmeye çalışan Hristofyas ne yazık ki hayal aleminde yüzmeye devam etmektedir.
İngiltere’nin hazırladığı senaryo ile 4 Mart 1964 tarihinde BM Güvenlik Konseyi’nde alınan 186 No’lu kararla, Kıbrıs’ın sahibi olduğunu sanan Rum tarafı, aslında bitmeyecek bir belayı başlarına ördüklerinin farkında bile olmadılar.
Bu gün İngiltere Başbakanı Gordon’a gidip yalvarması acizliğinin en güzel örneğidir.
1 Nisan1955 tarihinde EOKA silahları İngilizlere karşı ateşlenirken, yıllar sonra bir İngiliz Başbakanına gidip yalvar yakar olacaklarını ve ondan medet bekleyeceklerini hiç ama hiç düşünmemişlerdi.
Ancak eski çamların bardak olduğunu bu gün hala kavramamışlarsa, bu onların ne kadar aptal ve yavşak olduklarının bir neticesidir.
Bu gün müzakerelerin en iyi alametlerle başlamadığını söylemesi de müzakerelerin fiyasko ile neticelenmesi halinde, ki öyle olacağı kesindir, bunun suçunu Türkiye’ye ve Sayın Talat’a yüklemek için hazırlamış olduğu bir kılıftan başka ne olabilir ki?
Dimitris Hristofyas canının istediği zaman Yunanistan’a gidip Yunan hükümet yetkilileriyle konuşacak, senaryolar hazırlayacak ve ortak Kıbrıs politikasını belirleyecek, ancak Sayın M.A. Talat’a gelince, Türkiye’ye gidip Türk hükümetiyle istişarelerde bulunmasını ve ortak
Kıbrıs politikası saptanmasını Hristofyas’ın hazmetmemesi ve hezeyanlarla Türkiye’yi ve Sayın Talat’ı suçlamaya ve bir çözüme varılmaması halinde bunun suçunu Türk tarafına yüklemek için ta başından itibaren kılıf hazırlamaya kalkışması, utanmazlığın daniskası değil de nedir?
"Adanın bölünmüşlüğüne son vermek için elimden geleni yapacağım”demişti.
Ancak adanın niçin bölündüğünü hatırlamak bile istemediği her halinden belli oluyor. Çünkü AKRİTAS PLANI’NIN hazırlayıcısı, ne Sayın Denktaş ve ne de Türkiye olmuştu. Hele 15 Temmuz 1974 EOKA B ve Yunan Cuntasının müşterek yaptıkları darbede de ne Sayın Denktaş ve ne de Türkiye görev üstlenmişti. İşte adanın taksimine neden olan bu gerçekleri Dimitris Hristofyas aklınca örtmeye ve saklamaya çalışmaktadır.
Hristofyas, “Kabul edilmez tavizler vermem sözkonusu değildir” diyor.
"Benim sadece, uluslararası topluma iyi niyetli olduğumuz mesajını vermek için, halihazırda kabul etmiş olduğumuz şeyleri söyleme cesaretim var,
İnşallah Kıbrıs sorununu sadece 50 bin ′yerleşiğin′ kalmasıyla çözebiliriz” demişti.
"İngiltere′nin müzakere sürecinde olumlu bir rol üstlenmesi, ancak müdahalede bulunmaması gerekir” diyen Hrsitofyas, ne yazık ki adadaki iki İngiliz Üssünden tek kelime bile etmemesi, İngiltere’ye olan sadakatinin bir neticesi değil de nedir?
Hani yabancı askerlerin derhal adayı terk etmelerinden yana tavır koymuştu. Hani adamızda bulunan yabancı askerler adamıza lanet yağdırmışlardı.
Peki Hristofyas’ın iki yüzlü politikası sürdüğü takdirde, bir anlaşmaya varılacağını kim kabul eder ki?
Hrsitofyas’a göre İngiltere bir anlaşmaya varılması için önemli rol üstlenmeliymiş. Ancak devam ediyor ve diyor ki, ancak müdahalede bulunmamalı.
Fakat ne gariptir ki ayni söyleşisinde İngiltere’den yardım beklediğini de gizlememektedir. Şöyle ki,

İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile müzakerelerin başarıya ulaşması için uygun ortamın oluşmasına katkıda bulunması konusunda anlaştıklarını söyledikten sonra devamla "İngiltere′nin yapabileceği şeyin Türkiye ile ilişkilerini kullanmak ve hiçbir zaman kabul edemeyecekleri uzlaşmaz tutum ve tezlerinden vazgeçmesi için Türkiye′ye baskı yapmasını istiyoruz” demişti.
Şimdi Hristofyas’n iki yüzlü, güvenilmez, sahtekar ve yalancı bir adam olduğunu anladınız mı?
Bir taraftan İngiltere’nin müzakerelerde önemli rol üstlenmesini ancak MÜDAHALEDE BULUNMAMASINI isterken, diğer yandan nüfusunu kullanarak Türkiye’ye baskı yapmasını istemesi, onun ne kadar güvenilmez bir adam olduğunu apaçık ortaya sermektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Mehmet Ali Talat’a Allah sabırlar versin.


 
Üst