İBO Şov Mu, APO Şov Mu?
Siyasi gündemi üç kuruşluk olan ülkenin sanat gündemi de ondan farklı olabilceğini bekleyemeyiz.
Hatta ortaya sunulanın sanat olup olmadığını bile sorgulamamız gerekir bizim gibi ülkelerde.
Çünkü artık sistem reyting-kar döngüsü arasında işlediği için,sanat değerlerinden çok bu döngüye tabi kalmak daha kazançlı.
Genellikle televizyonlarda boy gösteren artist-ukala takımının yaptığı işlerden çok o cıvık özel hayatlarını önümüze sürerler.
İnsanlarımız da o aşağılık zümrenin yaptığı rezillikleri izleyerek vaktini doldur.
Her daim Avrupa'dan alıntı klipler,yarışma programları,müzik gösterileri hepsi dışarıdan alınmış özenti programlar Türk insanına yakışmayan,geleneklerine uymayan ithal programların tezgahıdır Türk Tv leri.
Mesela medyada ki artist takımın diğer bir özelliği de yaptıkları sululuktan başka bir işe yaramadıkları gerçeğidir.
Ya bazıları okuma yazma bilmez,kimisi iki kelime konuşmayı bilmez,genel kültür sıfır,anlayacağınız toplumun önüne sürülen bir nevi sanatçıdan çok cahil-embesil sürüleri istilasıdır.
Bu Türk insanlarının gönül verdiği bir takım kişilerin içyüzüdür.
Gerçeklerdir...
İşte bu anlattığım sanat! dünyasında İBO diye bir zevat çıkar karşımıza.Biz şimdi onu ele alacağız ki,yanlız dediğim gibi sanatıyla değil,ne halt yemiş onu inceleyeceğiz.!
Namı-diyar İbrahim Tatlıses derler ona...
Bu ismi söyleyince karşınızdakine direkt size şöyle cevap verir:
-Yine kimi topuğundan vurmuş!
Evet komik olabilir ama aynı zamanda gerçeklerdir.
Dediğimiz gibi nasıl bazıları özel yaşam gibi konularda gündemde kalıyorsa,bazılarınında mafya gibi işlere gönül vermiş ünlü sanat değerlerimizdir.
ATV'de ayrıca çok güzel programları da vardır,insanlarımız tv başına geçip oturur izlerler böyle adamları.
Aslında mafyalık dışında boş kaldığı zamanlarda yapar bu gibi etkinlikleri İbo.
Hiç birşeyin farkında olmadan Kürt-Kültürünü geleneklerini de içten içe sinsice aşılar millete..
Peki ben şimdi üç kuruşluk değeri olmayan insan demeye bin şahit bu adamdan! neden bahsediyorum.
Bilmiyorum hiç aklınıza geldi mi?Tam burada Emperyalizm devreye giriyor...
Günümüzde dünyamız nasıl ki:
Metropol-Uydu devletler veya Batı-Doğu Şeklinde ayrımı söz konusu ise...
Ve Türkiye ezilen-sömürge ülke konumunda, talan edilen coğrafyanın parçası olduğuna göre;
Bir ülkeye giren kapitalistt-emperyalist sistemin yaşam damarları:
Parlamenter Sistem
Liberal piyasa ekonomisi
Satılmış Kalemler veya Sömürge Aydınları diye okuyunuz.
Medya Dünyası vs..
Ana hatlarıyla yukarıdakiler belli temel yaşam koşulları Beyaz -Adamların olduğuna göre.
Emperyalizm bu gibi silahlarla 3,dünya ülkelerine girdiğine göre,aynı zamanda o ülkenin sanatçılarını da rahatlıkla satın alabilir.
Nasıl bugün bir takım kişilere ''sömürge aydını''tabirini kullanıyorsak,aynı zamanda ''sömürge sanatçısı''da vardır.
İşte bizim sömürge sanatçılarımızdan biri olan da İBO'dur.
Haber sitelerinde dolaşırken çıktı karşıma,bu yazıyı yazmama vesile oldu.İyi de oldu.
Apo'ya Gül veren Ulusalcı!! Perinçek'in Partisinde ki belglere göre , İBO'nun PKK'ya 1,5 milyon dolar bağış verdiği ortaya çıkmış!
Baksen halbuki Türk halkı onu oda Türk halkını ne kadar da severdi!
Nasıl bugün Türkiye'de Bir Kürt istilası var diyorsak,nasıl planlı bir şekilde nufus patlaması oluyorsa Kürtler'de,nasıl ki tüm ticari alanları birbir ele geçirip kendi davalarına saha yaratma çabası içersindelerse aynı şey tv dünyasında da geçerli....
En azından İBO abimiz bize kanıtladı bunu...
Yine buradan Kürtlere mi çatıyorsun?Diyebilirsiniz....
Gördüğümüz,okuduğumuz yaşanan gerçek olaylar üzerinden yola çıkıyoruz.
Kardeş edebiyatı sona ermiştir!
Ortada kardeşlik değil,Ajan konumunda olan aşiret evresinden çıkamamış APO'cu bir topluluk vardır.
Doğal oalrak karşısında da Türkleri bulmak zorundalar...
Sahi bu zamana kadar biz ne izliyorduk?
İbo Şov mu APO şov mu?