Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
İHANETİN VEBALİ !!!
Evet değerli okurlarım. Vakit geldi dayandı ve, şimdi de tası tarağı toplama zamanı diyorlar aslında! Ateş yanmayan yerden duman çıkmazmış. Zaten gerek Türkiyem’in başına gerekse KKTC’nin başına; sırf Rum-Yunan’ın ve dolaylı olsa da emperyallerin çıkarını; kendi hasta ideolojileri olan ve Türkiyem’i ‘dedelerinin bıraktığı noktaya götürme’ sevdalısı; Bok, pardon BOP ortaklıkları ve hedefte olan SEVR’in gönül rahatlığı ile ve kan dökülmeden uygulanabilinmesine maşalık yapacak nedenleri olduğundan getirilmiş özel (!) kişilerin oluşturduğu işbirlikçi AKP ve ümmet; gerekse yıllar önce Hristo yoldaşı ile yapmış olduğu Kıbrıs’ı birleştirme ve ‘devrim’ hayalleri yüzünden rahatlıkla aldatabilecekleri, kullanabilecekleri Talat-CTP ikilisinin bizi ve her iki cumhuriyetimizi de, altı yıla yakın bir zamandan beri, aşama aşama götürmekte oldukları yol da istavrozubozuk emperyallere yutturmak; Akdeniz’i Türklerden temizlemek değil miydi?
Ancak burada soru KKTC’ni Talat mı yoksa Erdoğan mı; pardon AKP mi satar değil; soru Talat mı yoksa AKP mi sattı’dır neredeyse! Acele etme demeyin; görünen köy kılavuz istemez. Ve, yakın geçmişte genç cumhuriyetimizi tasfiye ederek bizi Rum’a yama köle yapacak Annan Planı’nı kabul etmemiz için bize çeşit yalan söylemiş, ‘Evet’ dediğimiz taktirde KKTC’ni tanıtmak için seferber olup dünyayı dolaşacakları sözü verdiklerinden maada; şantaj yapmayı; Kurucu Cb.nımız Sn. R.R. Denktaş’ı: “Ya Kıbrıslı Türklere evet dedirtirsin; yahut cezasını Kıbrıs Türkleri çeker” diye tehdit etmeyi bile mübah saymış; istedikleri ‘Evet’i aldıktan sonra da utanmadan: “Kıbrıslılar (!) evet demekle devletlerinden vaz geçtiler. Bizi değil, Rumları istediler! Bu nankörler için biz daha ne yapabilirdik’ yalanına sarılmakla Anavatan kardeşlerimizin yanında bizi suçlu; kendilerini suçsuz göstermek için bize iftira bile atmış AKP, bu gaflet için şimdi de geçmişte yaptığı gibi kendi günahları için bizi ve Talat’ı suçlamaya hazırlanmaktadır. Yalan mı?
İki devletli, iki kesimli; efendim iki halk diye diye; KKTC’ni biz yücelteceğiz; KKTC kırmızı çizgimizdir; KKTC’ni tasfiye edecek hiç bir anlaşmaya evet demiyeceğiz; ve, AKP’nin iki de bir buraya bizi oyalamak maksadıyla göndermiş oldukları elçilerinin; Kıbrıs’ta iki demokrasi, iki halk, iki devlet var ve bu göz ardı edilemez; efendim yaşayabilir kalıcı bir çözüm gibi sözcüklerle oyalamakta iken; hasır altından hala ‘Ver Kurtul’ politikası yürütmekte olan AKP ne yapmaya çalışıyordu zannediyorsunuz? Yine söyleyelim. “İşi” götürürken ellerinin, ayaklarının içinde dolanmayalım; bir yaramazlık yapmayalım; efendim isyan etmeyelim; uslu duralım, bizim istediğimiz olacak, sabredelim yalanlarıydı! Sindirme taktikleriydi!
Kıbrıs Türkü’nün iradesiymiş! Ne oldu? Kıbrıs Türkü; kendisini, güç bela kurmuş olduğu cumhuriyetini; egemenliğini; dört yüz küsur yıldan beri serhat bekçiliğini yapmış olduğu ata emaneti, on binlerce şehidimizin, gazilerimizin kanıyla yoğrulmuş vatanımızı; haklarımızı koruyacak partiyi iktidara getirdi işte! Ancak, Kıbrıs Türkü’nü hala Talat-CTP temsil ediyor! Bu ne halt yemenin arapçası o zaman? Talat’ın kime veya kimlere teslim olduğu da önemli değil artık çünkü zaten takkeler düşmüş, keller de görünmüştür ve yol ENOSİS’e ve dolayısıyla SEVR’e gidecek olduktan sonra Talat satmış, Erdoğan; pardon AKP satmış kaç yazacak şimdi? Ve burada bir ‘bekleyip göreceğiz’ demeye vaktimiz de kalmamıştır artık! Çünkü emperyaller de maşasını; maşa da Talat’ını bulmuştur ve son noktayı koyma hazırlıkları içindedirler. Ve ‘Ben KKTC’nin cumhurbaşkanıyım; mükellefiyetlerim de makamında oturduğum devlete ve halkınadır’ diyemeyen; cemaat liderliğini kabul eden Talat; sırf kendi ideolojisine ulaşabileceği varsayımıyla hareket etmiş... Talat’ın şimdi “Ben Kıbrıs’ı satmam; satarsa AKP satar” demişşş olmasıyla AKP’nin de bize ambargo uygulayacağından mı korkmuş da kurulacak olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin aslında şimdiki Kıbrıs (Elen) Cumhuriyeti’nin bir devamı olacağını bile bile kabul etmişmiş yani? Seksen milyon kardeşimiz Kıbrıs’a yüzerek gelir alimallah! Ancak her şeyin farkında olan Talat da kendi çıkarları için AKP’yi suçlamaya mı hazırlanmakta? Yemezler! Bunlar Yüce Divan’da yargılanmalı! Hatta bana kalsa, hade ne ise... Anlayanlar anlamayanlara anlatır artık...
Alınız size AKP’nin bize elçileri vasıtasıyla ilettiği iki devletli, iki bölgeli; iki bilmem neli katakullşileri! İşte size yamalanacağınız Kıbrıs (Elen) Cumhuriyeti! İşte size demokrasi, işte size insan hakları; işte size insanlık da! Ancak bu burada da bitmeeeez!!! Çünkü Anavatanına gönülden bağlı Kıbrıs Türkü, ne Türkiye’nin AKP; ne de AKP’nin Türkiye olmadığının pek ala bilincindedir. Ve 50 yıldan beridir Türklük, namus, şeref ve egemenlik savaşı; varoluş savaşı vermiş Kıbrıs Türkü özgür bir gününü;
Rum-Yunan’ın egemenliğinde yaşayacağı bin yıla değişmeyecektir ve gerekirse bu vatan için canını da vermeye YİNE HAZIRDIR!!!
Bunu da siz yazmazsanız, Tarih elbet yazacaktır! Ve, bu ihanetin vebali de sizin boynunuza!