Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
İRSEN KÜÇÜK BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETTİ...
Bardağı kırmak kolay, birleştirmek zor…
Lider olmak kolay değil… Parti başkanlığı, başbakanlık da birer liderlik koltuğudur.
Takıldınız Başbakan Erdoğan’ın peşine Aydın taraflarında onun mitinglerine dahi gittiniz.
TC Başbakanı para verecek diye bu ve benzeri yakınlaşmalardan medet umdunuz.
Halbuki; o kadar beraber çalıştığınız, Merhum Denktaş’tan da mı ders almadınız. Denktaş İsmet Paşaların, Ecevitlerin mitinglerine dahi %100 Kıbrıs’la ilgili ve Kıbrıs Davasına katkıda bulunmayacaksa gitmezdi. Onun Türkiye sevgisine diyecek yoktu, ancak Taş’ın yerinde ağır olduğunu çok iyi biliyordu.
Ne işiniz vardı Aydın tarafındaki TC Başbakanının aydınlatma mitinglerinde.
Ve şimdi;
Ne işin vardı senin 25 kişiyle gittiğin Amerika gezisinde…
“Türk Yürüyüşü, gittiğim iyi oldu,” diyorsan, iki üç kişi atlardınız mesela PAN AMERİKAN uçağına, varırdınız New York’a…
Oradakiler ne olsa otel masraflarınızı karşılayacaklardı. Harcamalarınızdan kimse sizi sorumlu tutamayacaktı.
Üstelik galiba bu Amerika sevdası için yaptığınız toplam masraf da 300 bin dolar civarında olmuş… Fena ziyafet değil…
Yoksa TC başbakanımı taklit ediyorsunuz. O da iki uçak dolusu avenesi ile ABD’yi bir baştan bir başa kat etti. Kimbilir ne kadar masraf oldu!..
Sadede gelelim…
2009’da Kıbrıs Türk Halkı UBP’yi iktidar yaptı…
İktidar yaptı ne demektir? “KKTC’nin sorunlarını çözeceğinizden eminiz, söylediklerinizi yapınız,” demek değil midir?
Siz KKTC’nin varlıklarını satıp AKP iktidarını taklit yoluna gittiniz.
Yine de söylediklerinizi yapamadınız, söylediklerinize yetişemediniz.
Bir Lefkoşa Türk Belediyesi ihtilafını bir söz darbesi ile bitiremediniz. Garibim Lefkoşa çöplük deposu haline geldi. Sinekler bayram yaptı.
Ne güzel 26 milletvekiliniz vardı… İktidar elinizdeydi. 8 tane milletvekili ne diyor dinlemediniz.
“Hep bana Rabbena,” dediniz, tenkit kabul etmediniz.
24 Şubat 2013’de tekrarlanan kurultayınızda 7 oy farkla partinin yarısını dışladınız.
8 milletvekilinizin muhalefetini dikkate almadınız. “Uzlaşma” sözünüzü yerine getirmediniz.
Kendi adamınızı Genel Sekreter seçtirdiniz.
Yapılan yanlışlar Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu dahi devreye soktu. Eroğlu “UBP kurultay süreciyle ilgili düşüncelerim ortadadır. İrsen Küçük’ün başkan seçilmesine destek olmuştum. Çok hata yaptığından dolayı son kurultayda destek olmadım. Kaşif’in kazanmasının daha iyi olacağı görüşünü ortaya koydum… Kucaklayıcı olunsaydı böyle olmazdı… Bütünleştirici olmak zor, yıkmak kolaydır” dedi.
Ve işte olan oldu…
Cumhurbaşkanının tarafsızlığı da büyük yara aldı.
28 Temmuz’da bölünmüş UBP ile erken seçim kapıya dayandı.
Ayıkla pirincin taşını…
Seçimden kazanç sağlanılacağı umuluyorsa, yanılıyorsunuz.
Partiden ayrılanların elleri armut toplamıyor. Büyük ihtimal muhalefet ile işbirliği yapacaklar.
UBP bölünmüş iki parti havasında seçime gidecek…
TC’den iane alarak memurlarının maaşını ödeyen bir devletin, parasal konularda çok çok dikkatli davranması bu konuda söz ettirmemesi gerekmez mi?
Başbakan olarak, olacakları idrak etmiş, anlamış ve güzel yorumlamış olmak liderlik meziyetidir. Hatırlatırım.
Hoşça kalınız
24 Mayıs 2013
Hüseyin LAPTALI