Işimiz Mucizelere Mi Kaldı Dersiniz?

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
İŞİMİZ MUCİZELERE Mİ KALDI DERSİNİZ?

Günlerdir yaşadığımız gerilimler sonucu artık uykularımı da yitirdim. Filistin de yaşananlar bir yandan. Ergenekon davası bir yandan gerçekten de sinirlerimi iyiden iyiye yıprattı.

Yine tavana bakarak, ya da güzel hayaller kurarak uyumaya çalıştığım bir gecenin sonunda bütün gece durmadan yağan yağmurun sesini dinleyerek yatağımdan kalktım. Pencereye gidip perdeyi açtım. Dışarıda gerçekten de çok güzel bir yağmur yağıyordu. İnceden inceye, kaç yıldır, susuzluktan bağrı yanmış toprağa sindire sindire bereket yağıyordu. Yurdumun gözyaşları gibi sessizce ama sürekli olarak cama vuran yağmur damlalarına bakarken, bereket olarak yeryüzüne inen bu damlacıkların içime sevinçle karışık acı bir hüzün verdiğini hissettim.
Bir an yurdumu düşündüm. Anavatanımı düşündüm. Yıllardır vatanlarımızın üzerinde kara bulutlar dolanmakta, fakat bu bulutlar bir türlü bereket olarak toprağın bağrına dökülememekteydi. Yurtlarımızın barajları, göletleri kurumuş, toprakları çatlamış ekinleri başak vermez olmuştu. Gökyüzünü kaplayan kara bulutlar kara gün habercisi gibi tepemizde dolaşıp dururken, nerden çıktığı belli olmayan bir rüzgâr onları alıp götürüyor ve yine toprak suya hasret kalıyordu. Tıpkı yurtlarımızın özgürlüğe, demokrasiye hasret kaldığı gibi.
Şimdi bu yağan yağmurlar beni hem hüzünlendiriyor, hem de sevindiriyor demiştim. Hüzünlendiriyor yurtlarımızın üstünde ki kara bulutlar dünyamızın üzerindeki kara bulutlar gibi bereket olarak dağılmıyorlar. Her geçen gün biraz daha ağırlaşarak üstümüze kâbus gibi çöküyorlar. Şanlı Ergenekon destanımızı terör örgütü çetesine isim yaparak, korkutma, sindirme ve susturma politikasıyla, başımızda dolanıyordu. Tek halk tek devlet diyerek KKTC'yi bitirme planı olarak da KKTC'nin üzerinde dolaşan bu kara bulutlar hüzünlendiriyordu beni.
Fakat şimdi yıllardır dolanan yağmursuz kara bulutlar yurtlarımızın üzerinde eş zamanlı olarak bereket yağdırmaya başlayınca birden içimde bir ümit belirdi ve sevindim. Bu sene her iki vatanda da seçimler var ve gökyüzünden dökülen yağmurlarla kuraklık son buluyor. İnşallah vatanlarımızın kuraklığı da son bulacaktır. Cumhuriyetimiz yeniden yeşerecek, yeniden toprağa daha sıkı bir kök atacaktır. Kim bilir bu belki de bir işarettir. Yıllar süren kuraklık, yıllar süren demokrasi yoksunluğumuz bu yıl son bulacaktır.
İşte bu duygularla bilgisayarımın başına geçtiğimde dışarıda hala sindire sindire toprağı doyuran bir yağmur yağıyordu. Yağmurun sesi, saçaklardan damlayan damlaların sesi şimdi daha bir güzel geliyor kulağıma. Sanki bayrak şiirimi, İstiklal Marşımı, binlerce yıllık Anadolu türkülerimi dinler gibiyim.
Evet, artık karamsar olmak istemiyorum. Yarınlarımıza güvenmek istiyorum. Yarınlarımızın da aynen bu yağmurların tozu yatıştırıp, havayı mikroplardan arındırması gibi, vatanlarımız üzerindeki havayı da temizleyeceğine inanıyorum. Meclislerimiz temizlenecek. Belediyelerimiz temizlenecek. Top yekûn devletlerimiz temizlenecek. Devletlerimiz Atatürk İlke ve Devrimlerinin öncülüğünde yeniden yükselecek, kaybettiği değerlerine yeniden kavuşacak.
Bir yağmur bana neler düşündürdü. Nelerden umut bekler hale getirildik görüyor musunuz? Sözün bittiği yerdeyiz derken, yağan yağmur bana umut oldu. Yoksa artık işimiz mucizelere mi kaldı? Farkında olmadan ben bir mucize mi beklediğimi anlatmaya çalıştım dersiniz. Evet, evet! Ben bir mucize bekliyorum. Bu gidişata dur diyecek bir mucize. Sevincim de bu mucizeye dayalı, hüznüm de! Neden olmasın? Eminim bu bir işaret.
Yazımın sonuna doğru güneş bulutların arasından yeryüzünü aydınlatmaya başladı. Bakın buda bir işaret. Aydınlık günler çok yakın demektir.

25.01.2009
Ayla Berkin
 
Üst