Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
İŞİN ÇOK ZOR İRSEN'İM
Adın Küçük, ama, büyük adamsın vesselam.
“Saman Bahça”, Kimilerine göre “Şaban Paşa” mahallesinde ve HaydarPaşa ilk okulunda top kovalarken, kardeşim Özerle çok iyi anlaşırdın. Birlikte bizim fukara sofrasında yediklerimiz de oldu.
Bir gün gelecek de Kıbrıs Türk halkının kuracağı hükümetin Başı olacağını aklımızın ucundan dahi geçirmezdik. Ama, senin gözün hep yükseklerde idi ve rahmetli Amcan Dr. Fazıl Küçüğün , bazı ailevi anlaşmazlıklarınız olmasına rağmen, hayranı ve seveni idin. Onun yolunda yürüyecektin.....
Milli hislerine ve emellerine diyecek yoktu.
Türkiyede yüksek öğrenimini yarıda keserek Mansuraya-Erenköye, yurt savunması için koşan gençlerimizdendin. Öncülüğe, liderliğe ta o günlerde soyunmuştun. Erenköy Mücahitleri Derneğinin ilk başkanı oldun, yanılmıyorsam.
Sonra siyasete atıldın. Dr. Fazıl Küçük, Denktaş, Örek, Konuk, Çağatay, Atun, Eroğlu ve birçok politikacımız ile yola çıktın. UBP de gözünü açtın, çok sorumlu makamlara geldin. Başka başka siyasi partilerde de görev yaptın.
Dalgalandın ve sonunda UBP de duruldun, tekrardan dirildin ve Genel Sekreterliğe, Başbakanlığa kadar tırmandın.
Sevgili dostum, kolay olmadı tabiyi. Çok zor günler yaşadın ve badireler atlattın.
Sonunda muradına erdin. Ama, rahatın yok, huzurun yok, sağlığını da yitirmektesin. Yine de yılmadın, uğraşıyorsun, çeşit komploları bertaraf ediyorsun.
Cesaretine hayranım. Bu politika ve siyaset arenasında başka politikacıların göğüslemeyi cesaret edemediklerini göğüsledin.
TC-KKTC ekonomik protokolünü , ekonomik önlemleri ve tasarruf planlarını harfiyen uygulamayı deruhte ettin. CTP ciler bunu yapamadı. Kolay değil dostum.
Bütün muhalefet partilerini, sendikacıları, hoşnut olmayanları, sorunları çözüm bekleyenleri karşına aldın. Bu arada, kendi yakınlarından da çelmelere maruz kaldın. Ve hala ayaktasın, kararlısın, azimle çalışıyorsun.
Ama, çözüm bekleyen ,dağ gibi önüne yığılmış sorunlarla başa çıkamıyorsun. Üreticisinden tut da turizimcisine, taksicisine, memuruna, hayvancısına, çiftcisine kadar herkes her sektör şikayetci. Muhalif partiler, sendikalar boş durmazken, bir de kendi partin içinden homurdanmalar yükseliyor.
İcraatlarından memnun olmayanlara, kabine değişikliğine şiddetle itiraz edenler de eklenince , yerinde bir taktikle, “Koalisyon da, erken seçimde gündeme alınabilir” restini çekip korkuyu saldın. Karşına geçmeyi planlayanlar birden geriledi. Çünkü, kaybedecekleri vardı. Yeniden bakanlık veya milletvekilliği nasip olmayabilirdi. Önlerinde daha yıllar varken ortada kalmayı göze alamadılar.
Siyaset ve Parti yönetiminde Sayın Eroğlundan çok şeyler kapmış olmalısın. O da, uzun yıllar, hem UBP yi hem hükümeti istediği şekilde idare etti. Haydi sen de et bakalım. Edebilecek misin?
İşciyi, emekciyi, turizimciyi, üreticiyi, sanayiciyi, tüccarı, bakkalı çakkalı, memuru, öğretmeni ve halkı bunca sıkıntıya, bunca haksızlıklara, kayırmacılıklara rağmen memnun bırakabilecek misin? Kolay mı binlerce işsize binlerin daha eklenmesini, ortada kalan KTHY çalışanlarını, hükümetinin sıkıntılarını, zorluklarını, bunalımlarını, parasızlığını, nüfus artışından kaynaklananları izah etmek? Sorunları aşabilmek için fedakarlık lazım deniyor, ama, ne olur başta hükümet harcamalarını kısıtlayın, adil ölçülerde, yükümlü herkesten, durumlarına göre vergi tahsil edin. Zam üstüne zam uygulamayın. Milletvekillerinin ve bakanların çalışmalarını hızlandırın. Meclisteki 27 sayısı ile işi götürebildiğin kadar götür dostum, ama, zamanı geldiği anda istifa etmeyi de onurlu bir görev olarak kabul et. Haydi kolay gelsin, gelebilirse. Bence işin , çok ama çok zor.
* * * * *
Fotoğraf, İrsen küçükle bir 20 Temmuz sabahı,
canlı bir TV programına katılışımızı yansıtıyor.