Son Kıyamdı,
Stepte son bayram,
İhtişam ve ihtişam,
Ölmek böylesine şiir,
Böylesine ölüme kim gülebilir?
Ancak yıldırımlar gibi yaşayanlar,
Yıldırımlar gibi ölebilir!
Şanlı bir tarihe,
Şanlı bir son gerektir.
Makedonya dağlarında kopan fırtına,
Türkistan steplerinde dinecektir!
Tüm step halkları ebedi hanlığı selamlar,
Hanlığın önünde yeniden eğilir başlar,
Kırgızlar,Özbekler, Kazaklar,
Türkmen,Tacik,Afgan ve Tatarlar!
Ölüme gülerek atılır,
En soylu adamlar,
Ve en soylu atlar!
Bir bayram namazı sonrası hüzünlü bir rüzgar,
Stepin son özgür evlatlarını selamlar.
Ve ebedi hanlık en son,
İsmail Enver’in rus mitralyözünü biçen kılıcında,
Parıldar,parıldar.
Stepte son hür bayramdır,
Herkes en güzel elbiselerini giymiş,
İhtişamlı günleri hatırlamaktadır,
Sarıklar,börkler,kaftanlar,
Eceler,gelinler,balalar,aksakallar!
Devlet-i Alinin son harbiye nazırı,
Bu manzaraya derin bir sızı ile bakar,
Ve gözlerinden sesizce bir damla yaş akar.
Silah sesleri bir baskını anlatır,
Zaman ölmek zamanıdır,
İsmail Enver ve atı Derviş düşünmeden atılır,
Atılıp dönülmeyecektir!
Yenilgi görülmeyecektir!
Kartalın kanatları umutsuzca açılır,
Arkasında Türkistan, Türkistan,
Asırlık bir düş ebedi Turan!
Bu atılış tarihe tanıdıktır !
Atlar kanatlanır,
Süvariler alev kesilir,
Dağ,taş ve gökler bu kahramanlara saygıyla eğilir!
Ve İsmail Enver düşerken,
Ebedi hanlığın tuğu,
Gökyüzüne dikilir.
Devir ölmek devridir.
Ölmesini bilenler,
Yarınlara hükmedecektir!
Çegan tepesinden ölümsüzlüğe kanatlanan,
Yirmibeş yiğit ve İsmail Enver’dir!
Arz birkez daha hürmetle titrer,
Çegan tepesinde gök yere değer,
Çegan tepesinden bir yol Tanrı dağına gider,
İsmail Enver ölüme gülümser,
Atı dervişte vurulur ve usulca dizleri üzerine düşer,
Başı yana doğru devrilir,
Öte alem yollarında İsmail Enver’e eşlik edecektir!
Gözyaşlarıyla son bir kez İsmail Enver’e uzanır,
Bu bakışlar en soylu at ile,
En soylu süvarinin dostluğunu anlatır!
Yirmibeşyiğit birer birer düşer!
Her biri ebedi birer şiirdir bu ölümler,
Kartalın kanatlarında parıldar ebedi güneşler,
Ve ardında görünmez imparatorluk gülümser!
Ve Türkistanda Çegan tepesinde sessizce şehit olur,
İsmail Enver!
İsmail Orhan Sönmez