Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
KARADAĞ VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
Karadağ ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında bazı benzerlikler ve farklar var.
Öncelikle farkları sıralayalım;
Karadağ ve Sırbistan arasında bir ihtilâf yoktu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile GKRY arasında var.
Karadağ ile Sırbistan arasında bir savaş yaşanmadı. Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında yaşandı.
Karadağ, Sırbistan’ın zulmüne uğramadı. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti daha önce, Rumların giriştiği bir soykırım teşebbüsünden sonra kuruldu.
Karadağ din, lisân, kültür, etnik kimlik ve millîyet bakımından Sırbistan ile özdeş. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise GKRY ile bu konularda hiçbir ortak noktası yok.
Karadağ herhangi bir baskı, izolasyon ve ambargoya marûz kalmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu sorunları yaşıyor.
Karadağ’ı kimse Sırbistan ile beraber yaşamaya zorlamadı. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda yine yoğun baskı altında.
Sırbistan, Karadağ ile beraber yaşamak istiyordu. Rumlar ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile beraber yaşamak istemiyor.
Karadağ Avrupa Birliği ile ilişkilerinde Sırpların gölgesini hissetmiyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Avrupa Birliği ile ilişkilerini Rumların gölgesinde yürütmeye çalışıyor.
Kimse Karadağ’ı Sırbistan ile beraber yaşamaya zorlamıyor. Herkes Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni GKRY ile beraber yaşamaya zorluyor.
Şimdi de ortak noktalara değinelim;
Karadağ geleceğini Avrupa Birliği’nde görüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de geleceğini Avrupa Birliği’nde görüyor.
Karadağ, Sırbistan ile beraber yaşamak istemiyordu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de Rumlar ile beraber yaşamak istemiyor.
Karadağ bir referandum yaptı ve tercihini Sırbistan ve Karadağ’ın bölünmesinden yana kullandı. Avrupa Birliği bu tercihe saygı gösterdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de daha önce Adadaki Türk-Rum ortaklığının yürümediğinin uluslararası hukukun kuralları ile belgelenmesi üzerine kendi idaresini kurdu, ancak Avrupa Birliği buna saygı göstermedi.
Sırplar, Sırbistan ve Karadağ’ın varlığının devâmını arzu eden bir politika izlediler. Rumlar ise Adada Türkler ile hiçbir konuda ortak olmayı kabûl etmediler ve ihtilâfın tarihindeki tek barış oylamasını ezici bir şekilde ret ettikleri gibi, daha sonra da seçimlerde hayır kampanyası yürütenlere verdiği desteği artırdılar.
Bu tabloya bakıldığında ortaya çıkan manzara, Kıbrıs’ta olamayacakları gösteriyor. Avrupa Birliği, Balkanlar’da ve Kıbrıs’ta ayrı politikalar izliyor. Avrupa Birliği bu politikayı “tutarsızlıkla” değil, aksine büyük bir “tutarlılık” ile uyguluyor.
(kaynak:diplomatik gözlem)