Kayıtdışı Sırlar Aralanıyor Mu?...

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KAYITDIŞI SIRLAR ARALANIYOR MU?...

‘Kayıtdışı sır’ derken neyi kasdettiğimizi bilmeyen yok sanırım.

Sn. Talat ile Hristofyas arasında sürdürülen ‘kapsamlı müzakereler’de adeta süreklilik ve itiyat haline getirilen, ‘kaydı, kuydu’olmayan görüşme yöntemi hep eleştiri konusu olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Aslında masada görüşülenler bizlerin geleceğine var yada yokoluşumuzu ilgilendiren sonderece yaşamsallık içerdiğine göre bu konu, hiç de ‘boşver ne yapalım, bu görüşmecilerin tercihi’ denilip geçilecek, hafife alınacak bir konu olmasa gerek. Çünkü ‘kayıtdışı’na alınan bizim geleceğimiz. Bir halkın kaderi...

Deneyimli diplomatlara konuyu sorduk..Bu tarz bir görüşme yöntemi doğru mu diye. Aldığımız yanıtlar; ‘evet, uluslararası ilişkilerde zaman zaman kayıtdışı görüşme yöntemlerine başvurulur. Ancak taraflar, bir şekilde bu görüşmeleri kelime kelime olmasa da sonradan not haline getirip, devlet arşivlerinde bulundururlar.’ Öyle ya; sonradan ne olur ne olmaz.

Buraya kadar tamam da; bizim itirazımız bundan sonrası. Yani ‘kayıtdışı’lığın süreklilik arzeden bir usul haline gelmesi..Üstelik Sn. Talat’ın bu tarz ikili görüşmelerde neyin ele alınıp alınmadığının not halinde de olsa devlet arşivlerine geçirilmemiş olması. Eğer bu yapılıyorsa mesele yok. Ama bizim bildiğimiz ‘kayıtdışı’ların not haline dahi getirilmediği yönünde.

Müzakerelerin gizliliğinden yakınanlara ‘Saray çevreleri’nin yanıtı hep şöyle olmuştur. ‘müzakere tutanakları Meclise gönderiliyor. Cumhurbaşkanlığında da mevcut. İsteyen Milletvekili bu tutanakları inceleyebilir..İyi de bu ‘kayıtdışı’ devamlılık yönteminden biz şunu anlıyoruz ki; halkın vekillleri dahi sadece görülüp, bakılmasında bir sakınca sayılmayan bilgilere ulaşabiliyor. Yani görülmesi isteneni sadece görebiliyor. Ya gerisi, ya karanlıkta olanı. Kayda geçmeyeni, hala daha da ısrarla kayda geçirilmiyeni?...

Sn. Talat; adeta ‘oraları karıştırmayın’ dercesine bu konudaki eleştirilere içerliyor, hatta hiddetlenerek “Ben, bu halkın Cumhurbaşkanıyım. Halk tarafından yetkilendirildim. Müzakerelerde ister tutanakcı bulundururum, istersem bulundurmam.”diyor. Kusura kalmayın Sn. Talat ama; ‘bu yaklaşımınız demokrat bir lider yaklaşımından çok, totaliter lider anlayışını yansıtır’ şeklindeki itirazları da haklı çıkarır nitelikte. Bir de bu ‘kayıtdışı’lığın rutin hale getirilmesi ve sonradan notlar haline dönüştürülmemesi de devlet teammülleri arasında olmasa gerek.

Gelelim, ‘sırlar’ın aralandığına yönelik gözlemimize..
Hristofyas ‘Moskova seferi’ dönüşü ayağının tozu ile yaptığı açıklamalarda diyor ki “Sayın Talat’a net şekilde söyledim, Kıbrıs halkı da duysun diye bir kez daha yineliyorum: Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sorunu; Türkiye’nin uluslararası hukuku, BM Anayasasını ve her türlü hukuku çiğneyerek Kıbrıs toprağının %37’sini elinde bulundurması nedeniyle yasal hükümetin egemenliğini hükümranlığının tamamamında uygulayamamasıdır.” Sn. Talat! Hristofyas’ın meşhur ‘kayıtdışı’ görüşmelerde size bu kabul edilmez sözleri söylediğini anlıyoruz. Siz yoldaş dediğiniz ve “Hristofyas çözüm istiyor” demeği sürdürdüğünüz bu adamın akılalmaz ve kabul edilemez gerçekdışı söylemlerini neden halkınızla paylaşmıyor, halkınızın ne istediğini söyleme cesaretini hala gösteremiyorsunuz. Peki Siz gerçek dışılığı, yalanı ve saptırmayı politika haline getiren, üstelik sizinle ‘toplum lideri’ diğer ülkelerle ise Kıbrıs Türk halkını da temsil eder havalarında ‘devlet başkanı’ ünvanıyla hareket eden bu ‘bizans’ kurnazına siz ne yanıt verdiniz?

Hristofyas’a verdiğiniz yanıtınızı olsun; yeri gelince beni halk seçti dediğiniz, oyunu aldığınız, bu halkın öğrenme hakkı yok mu yani? Hani siz bu halkın hem lideri hem de Cumhurbaşkanısınız?...
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
örnek aldığı üstadlarıda aynı şekilde hareket ediyorlar Türkiyede.

üstelik bizimkiler imzalarını dahi red ettiler malum.

hoş geldiniz, yazılarınızı okumak çok keyifli...
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Neden kayıt dışı ? Kayıt dışı demek bilinmesi istenmeyen, kamu yararına kullanılması istenmeyen, sakat bir tarafı olduğu için gizli kalması istenen demektir. Bazı sanatçılar ropörtaj yaparken bilhassa özel hayatlarındaki kirli çamaşırları kayıt dışı anlatırlar. Örnek biraz avami oldu ama çarpıcı bir açıklama verebilmek için bu örneği kullandım.
Sayın Talat da neden kayıt dışı görüşüyor ? Türk Milletinin bilmesini istemediği beyanatlarda bulunduğu, bazı sözler verdiği için gibi düşünmemek elde değil. Ama Türk Milleti kendi Anavatanındaki bedhahlardan ve Yavru Vatandaki bedhahlardan bütün kayıtdışıların hesabını bir gün soracaktır. Bekleye ve görüle.
Tanrı Türk Ulusunu Korusun ve Yüceltsin. Amin.

Sayın Makbule Ötüken'i bu gerçekçi ve cesur yazısı için yürekten kutluyorum. Eline, kalemine ve yüreğine sağlık.
Tanrı Türk Ulusunu Korusun ve Yüceltsin. Amin.
 
Son düzenleme:

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Bu tür "İnsanları köşeye sıkıştırma" yazılarını hep sevmişimdir. Evet Hani Cumhurbaşkanıydınız Sayın Talat?

"Türkiye, bazı gericilerin anavatanı olabilir ve benim anavatanım değil."
(19 Aralık 1997-Kıbrıs Gazetesi)
"Türkiye'nin bizi kurtardığını söyleyebilirsiniz, ancak burada yeterinden fazla kalmıştır. Denktaş, Kıbrıs Türkleri'nin değil, Türkiye'nin stratejik çıkarlarını korumaktadır."
(25 Eylül 2001-İngiliz The Guardian)
"Denktaş, egemenlik gibi bir konuya takılıp kalmıştır. CTP olarak artık böyle saçma konularla vakit geçirilmesine izin vermeyeceğiz."
(19 Mayıs 2002-Yenidüzen Gazetesi)

Bu lafları diyebilenin elbet milletten saklayacağı çok şey vardır. Azılı duşmanımıza yoldaş diyen zihniyete sadece üzülürek bakıyorum.

Yazınız için teşekkkür ederim. Ayrıca sitemize güzellik kattınız. Hoşgeldiniz Sayın ÖTÜKEN
 
Üst