Kerkük'ü Tanıdım, Bana Benziyor, Kıbrıs Türk'üne Benziyor...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KERKÜK'Ü TANIDIM, BANA BENZİYOR,
KIBRIS TÜRK'ÜNE BENZİYOR...


Tam da CHP grubunun Irak’ı ziyareti arifesinde “KERKÜK’ÜN KİMLİĞİ Prof. DR. Mahir Nakip,” kitabını okudum Kerkük’ü tanıdım. Bana benziyor, Kıbrıs Türk’üne benziyor.

Onlar yalnız, ben yalnız.

Bir zamanlar Erenköy cephesinde ateş-kes zamanlarında Rumlar bana;
“Bekledim de gelmedin,
Gözyaşımı silmedin,” şarkısını söylüyorlardı. Ben de onlara inatla ve ısrarla cevap veriyordum.

“Bu kadar yürekten çağırma beni,
Bir gece ansızın gelebilirim,” şarkısı ile cevap verirdim. 1974 geldiler ve kurtulduk…
Şimdilerde Irak’ta Irak Kerkük Türkleri ( Sözde Türkmenler= İngiliz yakıştırması) aynı şarkıyı söyleyip duruyor. Bakan yok eden yok. CHP ekibi Irak’a gidecek, AKP ekibi korku salıyor, fetva veriyor. “Irak’a gitmek tehlikeli…” CHP ise yola devam… Irak’tan değil AKP’den korkuyor.

Sayın Mahir Nakip kitabını ithaf ediyor. “Kerkük’ün petrolünü değil, insanını, toprağını ve kültürünü sevenlere…”

Hz. Ömer zamanında (M.M. 636) Kerkük, Müslüman şehri olmaya başlar. Abbasiler devrinde Türklerden oluşturulan bir muhafız birliği artık hakimiyeti ele almıştır, Kerkük bir Türk şehridir. Kerkük’teki Türk hakimiyeti Araplarla iyi ilişkiler içindedir. Arapların buradaki Türkleri Araplaştırma politikaları pek başarılı olamaz. Türkler için bu zor yani asimilasyon durumu her zaman vardır.

Tıpkı Kıbrıs’ta İngilizlerin yaptığı gibi… İngilizler Rum yanlısıdır, ancak Türklerin Ada’dan yok olması için de ellerinden geleni yaparlar. Sözde Kıbrıslı Türklerle de dostturlar… Rumlar ve tüm vahşi batı ise Türklerin baş düşmanı olacaktır.

Selçuklular, Osmanlı’lar derken, Kerkük bir serhat şehri olarak kalır. İstiklal savaşından (Anadolu İhtilali) sonra, Kıbrıs Türklerinde olduğu gibi Kerkük Türklerinde de her şey değişmiş olacaktır. Lozan Antlaşmasında İsmet Paşa’nın Irak’ta plebisit teklifi de kabul edilmeyince, artık onları da “Bir gün Anavatan gelip kurtaracaktı.”

İngilizlerin Irak’a hakimiyeti Anadolu İhtilalinden sonra da devam edecek, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi Irak Türklerinin bilhassa Kerkük‘de de iki düşmanı olacaktı. İngilizler ve Kürtler… Artık petrol kavgaları da son safhaya ulaşacaktı. Kürtler Kerkük’ü Kürt bölgesine bağlamak için saldıracaklar, Mustafa Barzani Kürtlerin lideri, Kerkük Kürdistan’a dahildir, Kerkük petrolleri Kürtlerindir, diye iddiada bulunacaklardı. Bağdat’ta Kasım yönetimi var fakat Kürtler 14 Temmuz 1959’da Kerkük’te üç gün süren katliam başlatacaklardı. Kerkük Türkleri için artık yaşam hakkı yoktur.

Türkiye’de 1960 ihtilalinin gerginliği yaşanıyor, Anavatan’ın olaylara karşı protesto çekmekten başka dış Türkler ile uğraşacak hali yoktur.

1979 başlayan Saddam döneminde ise, Irak-Kerkük Türklerini Araplaştırma baskıları doruğa çıkmıştır.

Halen Kürt baskısı altında Kerkük Türklerinin yok edilmesi çalışmaları bütün şiddeti ile devam etmektedir.

Irak’ta-Kerkük’te, Türk-Kürt kavgası bakınız ne hallere düştü. Ali KERKÜKLÜ yazıyor.

“Kerkük’te Tapu ve nüfus kayıtları yakıldı, Türkmenlerin can ve mal güvenliği yok, mallarına ve topraklarına el konuluyor. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde terör saldırılarında hedef Türkmenler… Bombalı saldırılar, suikast, kaçırma, fidye isteme ve cinayetler en büyük kurban Türkmenler.”

Halbuki Türkiye’de AKP, açılım sürecinde 40 bin kişinin katili APO’nun emrinde, PKK baskısında, BDP oyununda ve de işin garibi Kuzey Irak’taki Kürt oluşumu ile senli benli…

Irak Türkleri bekliyor. Bekle aslanım bekle; “Bir gün Türkiye gelecek onları kurtaracak” ben de göreceğim. Battı balık yan gider. Ne günlere kaldık.


Hoşça kalınız.
21 Ağustos 2013
Hüseyin LAPTALI
 
Üst