Kıbrıs Türk'ü Tanı Bunları !

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KIBRIS TÜRK'Ü TANI BUNLARI !

Yine etrafımızda; karanlıktan güç alan beslemeler dolaşıyor.

Bunlar bu topraklardaki varlığımıza;
Bunlar bu topraklardaki özgürlüğümüze;
Bunlar; egemenliğimize ve devletimize;
Göz dikenler!

Bunlar Anavatan Türkiye ile olan soy bağlarımızı, kültür bağlarımızı hizmet ettikleri emperyalist güç merkezlerinin talimat ve paraları ile birer birer sabote etmeye çalışanlar!

Bunlar; iyiye, doğruya, ilerleme ve kalkınmaya yönelik her türlü çaba ve girişimi sabote etmeye kalkanlar;

Bunlar; Türkiye’nin halkımıza uzattığı dostluk, kardeşlik ve dayanışma elini, “bizi asimile ediyorlar, sistematik olarak bizi yok ediyorlar” martavalları ile koparmaya yeltenecek kadar kendinden geçenler!

Evet; bunlar; Türkiye’den rüzgar esse o rüzgara bile düşman gözüyle bakıp; kılıç sallama cüretini göstermeye yeltenenler!

Kimlerdir bunlar?

Neye, kime ve hangi merkezlere hizmet ediyorlar?

Kimlerden talimatlar alıp, toplumda kargaşa ve karamsarlık ortamını hakim kılmaya çalışıyorlar!

Hakikaten; bu gibilere lugatlarda nasıl bir tanımlama yapılır? Bunların sözlüklerdeki karşılığı nedir?

Kıbrıs Türkü; gaflet ve delaleti kendilerine meslek edinen; bu ülkenin yasaları altında korunan; bu ülkenin tüm imkanlarından yararlanan ve Anavatanın gönderdiği kaynakları ceplerine indirip; “Türkiye ne seni isteriz, ne memurunu ve nede paranı” diyebilecek kadar kendinden geçen bu çevreleri iyi tanı!

Siyasetçi, gazeteci, akademisyen, sendikacı, örgüt yöneticisi, köşe yazarı, televizyon programcısı kimliklerinin arkasına saklanarak devletimizi pazarlamaya ve dağıtmaya yeltenen, halka ve ulusa dair bütün mili ve manevi değerlerimize yabancılaşan, hatta bu değerlere isyan ateşleri yakarak başkaldıran bu ‘bedhah’ların; son zamanlarda yeniden hareketlenmelerinin gerçek nedenleri nelerdir?

Güney Kıbrıs’ta bir tek siyasetçi, bir tek sendikacı, bir tek akademisyen, bir tek köşe yazarı hatta bir tek Rum’un Yunanistan’a karşı savaş açtığını; Yunanistan’ı düşman gözüyle gördüğünü ve Yunanistan’ın kendilerini yok etmeye çalıştığını yönünde her hangi bir söz ya da davranışlarını hiç duydunuz mu?

Geçmişte Rumlar böyle bir yanlışa, böyle bir gaflete düştüler. Ancak bedelini pahalı ödediler!

Bu gafiller; Rum’un geçmişten dersler çıkarak her alanda Yunanistan’la tam bir işbirliği, uyum ve dayanışma içinde olduklarını; bütün siyasi stratejilerini hep Yunanistan’la birlikte planlayıp programladıklarını; Yunanistan’ı adeta bir kabe gibi gördüklerini nasıl da görmezden, duymazdan ve bilmezden gelebiliyorlar?

Ey halkım; bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir yurt sevgisidir, bu nasıl bir halk severliktir ki; tam bir koro halinde en kritik dönemde; Kıbrıs Türk tarafının halk iradesini temsil eden Cumhurbaşkanını uzlaşmazlıkla itham edip; Sn. Eroğlu’nun Kıbrıs Türkü’nü “mandıraya kapatmak” niyetiyle hareket ettiğini dillendirecek kadar kendilerinden geçebiliyorlar?

Ve bu nasıl bir mantıktır ki; Anavatan Türkiye’yi tam bir Rum ağzıyla itham edip çözümsüzlüğe oynadığını ileri sürebiliyorlar?

Soruyorum size; bu gibilerin halka, ülkeye ve devlete verdikleri zararı, ulusal bünyede açtıkları tahribatı bizzat Rum’un başarması mümkün müdür?

Bunlar varken; bu güne kadar halkımız için defalarca idam fermanları imzalamış; hala insanımızı ambargolar ve haksız izolasyonlar altında inleten; ortağı olduğumuz devletten dışlanmamıza göz yuman, haksız yere Rumları Tüm Kıbrıs’ın meşru hükümeti ilan eden; haksız yere uluslar arası hukuku ayaklar altına alan güneydeki korsan ve soykırımcı yönetimi AB’ye alan emperyalist kodamanlara gerek var mıdır acaba?

Adamlar işlerini biliyorlar; erkekçe ve mertçe Türkiye’nin karşısına çıkamayacakları için; içimizden birilerini besleyip; üstümüze saldırtıyorlar.

Bu güçlerin hazırlayacakları itham ve suçlama senaryolarına zemin hazırlayıp öncülük görevi üstleniyorlar!

Neymiş efendim; çözümsüzlük çözümdür siyaseti’nin ipliğini yeniden pazara çıkarmak için meydanlara inme zamanıymış!!

Hadi bakalım; inin meydanlara da alın bu halktan boyunuzun ölçüsünü!

Ve görün bakalım; “24 Nisan iradesi” diyerek böbürlendiğiniz hormonlu iradenin yerinde nasıl da yeller estiğini!

Nostalji güzel şeydir ama; ihanetin nostaljisi olmaz beyler, olmamalıdır da!!!

Aklınızı başınıza alın!!!
 
Üst