Kıbrıs'a Müdahale Obama’nın Politikasına Uyar Mı?

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kıbrıs'a Müdahale Obama’nın Politikasına Uyar Mı?

Nisan 2010’nun sihiri ne ki, ikide bir kaybedilecek çözüm ikliminden söz edilmektedir? Dış güçlere selâm göndererek KKTC içinde ahkâm kesmek artık tarihe karışmalıdır diye düşünüyorum.Oysa işler öyle gitmiyor.Tezgâh başka…Nisan 2010’da KKTC Cumhurbaşkanlığı için seçim yapılacaktır. M.A.Talat da ikide bir bunu anımsatmaktadır;yani “Ben seçilmeyebilirim;o zaman da Kıbrıs’ta bir anlaşmayı unutunuz” demek mi istemektedir? Zaman zaman bunu da açıkça söylemektedir.Ama eksik kalan kısmı “Tutunuz beni düşmeyeyim” midir?

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın iki kitabını okudum.Parti içinde adaylık seçiminde söylediklerini izledim.Başkanlık yarışında ortaya koyduğu politikaları herkes gibi ben de not edip Kıbrıs için önemli bulduklarımı da depoladım.Obama’nın Türkiye ziyareti esnasında sarfedilen sözler, Washington’da Başkanlıkta birşeylerin geçmişe gore değiştiğini göstermekte idi.Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da içe müdahale etmeden çözüme yardımcı olabilmek sözleri ile yetinmişti.

Şimdi Kıbrıs Türk Halkından BM-AB-ABD’nin dahil olduğu, gizli saklı temasların sürdüğü,Annan Plânı döneminde olduğu gibi dayatma plânların hazırlandığı bir döneme girdiğimize tanığız. KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat,kendi başına buyruk davranmaktadır.Halka hesap vermemek üzere davranmaktadır. Talat,yeni bir plânın kaleme alındığını ve yakında uygun formülle dış güçler tarafaından dayatılacağını bilmektedir.Bu konuda KKTC Meclisinde yapacağı konuşma esnasında bilgi verecek mi yoksa saklayacak mı bilemem. Ancak UBP 26 milletvekili ile iktidarda olduğuna göre, gizli olarak yapılacak Meclis toplantısında bu sorgulamayı yapmalı ve yanıtını almalıdır.UBP’nin bilgisi dışındaki gelişmelere karşı tavır koymak ise Milli Görev addedilmelidir.Çünkü ödünler etrafa saçıldı.Herkes bunları konuşmakta, bunların hesabını yapmaktadır. Talat ve CTP Kıbrıs işlerine, UBP içişlere bakar kılınmıştır.Meclis toplantuısında Talat, hesap vermeye zorlanmalı ve kapalı her kutu kendisine açtırılmalıdır.

Kıbrıs Türk Halkı Annan Plânında olduğu gibi Türkiye’den ithâl edilecek aldatma ustası reklâmcılarla yeniden aldatılacak ve bilmediği plâna yine “Evet” demesi için Ankara’dan iktidar baskısı yiyecekse,bunun sorumlusu bugün iktidarı elinde tutanlar olacak ve bu halk buna kafa sallayanları asla affetmeyecektir.Kıbrıs Türk Halkı içinde de politik çatışma çıkacağı açıkca görülmektedir.Esasen Cumhurbaşkanı M.A.Talat ve CTP ve de aynı paralelde politika izleyen diğer parti ve kuruluşlar bahaneler yaratarak UBP karşısında sahne almaya başladılar. Hesap ve plânı budur. Milli Dava yanlılarını biribirine düşürmek…

Dönelim ABD’ye;Avrupa ve Avrasya dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Phil Gordon, zamanın ve zeminin iyi hazırlandığını kabul etmeli ki, Rum-Yunan lobisinin paralelinde konuşmaya başladı:”Kıbrıs sorunu çok uzun süreden beri vardır.Daha fazla beklememeli.Bu yıl bu sorunu çözmek için iyi bir yıl!”…Yani M.A.Talat ve Hristogyas’la bu işi istediğimiz gibi çözersek çözeriz;Talat seçim kaybederse konu bizim elimizden kayar demeye getiriyor.Devamla söyledikleri önemli:” Kıbrıstakli taraflar, toprak,mültecilerin dönüşü(BM şemsiyesi altında yapılan Nufus mübadelesi anlaşması ne oldu?) ve asker sayısında azalma gibi konuları müzakere etmektedirler. Çözüm süresinde ABD’nin doğrudan katılımının fayda sağlayacağı düşünülürse, yardım etmeye hazırız. Ankara çözümden çıkar elde edecektir.Türkiye Kıbrısta ödün vermeli…”

Tablo bu. Yine haklıdan özdün istenmektedir. ABD yetkilileri, zamanında da “Annan Plânını Rum ve Yunanlının isteklerine yaklaştırınız bu iş olsun” dememişler miydi? 46 yıldan beri “KIbrıs Cumhuriyeti’nin Rum ve Yunanlının siâhlı işgâli altında olduğu,Türk Halkının silâhla dışlandığı,topraklarından atıldığı, 46 yıldan beri ambargo altında olduğu ne hazin ki Obama’nın atadığı Dışişleri yetkililerini de pek ilgilendirmemektedir.Ne de olsa Yunan lobisi, AHEPA temsilcileri,Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,ABD yetkililerini sık sık ziyaret ederek “Hristiyan dünyasının haklarına sahip çıkılmasını” istemektedirler.Yunanistan tarih boyunca izlediği politikayı yinelemektedir.”Kıbrıs Yunan ve Hristiyan yurdudur;Türke ve müslümana yer yoktur!”…

Bunca oyunun içinde başka bir oyun.Slovakya Elçisinin başkanlığında toplanan Türk ve Rum Parti Liderleri işleri yokmuş gibi “Tarafsız bir kuruluşun Kıbrısta nüfus sayımı yapmasını “istediler.Yani bağımsız ve özgür KKTC’nin bir kenara çekilmesi isteniyor. Bunun devamında da egemenlik hakkımız çiğnenerek iffetimize tecavüz edilip “Nufusumuzu istedkleri” gibi sayacaklar…Malûm onlar Avrupa ‘lı! Herşeyi onlar bilirler, herşeyi onlar yaparlar, herkesi onlar yargılarlar!…

&&&

İşte gelinen acı nokta.Türkiye yakın gelecekte AB’ye üye alınmayacaktır.Bunu bilmeyen kalmadı. Bunu Merkel ve Sarkozy ve de öteki AB ülke yetkilileri de açık açık söylüyorlar. Bu ülkerde yapılan anketlerin sonuçları Türkiye’nin AB’ye üye alınmamasını gösteriyor.Ne acı ki Türkiye, AB kapısında elinde çiçek hâlâ kapının açılmasını ve içeir alınmasını bekliyor.Kendisinden istenen her ödünü vermek kolu ile…

İşte Kıbrıs bu ödünlerden sadece biri. Ötekiler Sevr paçavrasında kayıtlı.Ama AB’nin kiraladığı yaygaracı bir takım, AB çığırtkanlığı yapmakta, Türk ekranlarını doldurmaya ve yine bizlere saldırmaya başladılar…Dış güçler de KKTC içinde karışıklık yaratmanın peşinde…

Plân hazır.Bundan Kıbrıs Türk Halkının bilgisi yok.Cumhurbaşkanı M.A.Talat, CTP ve paralel Partiler, bu çalışmaların tam ortasında…Yeni bir Annan Plânı ve ödünler paketi hazır. Avrupa ve ABD kentlerinde yapılan çalışmalar sonuçlanmış. İpliği boyamak ve ortaya atmaya geldi iş…Bunun için 2010 Nisan’ının beklenmemesini söylüyorlar…İşte ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı da bunu dillendirdi…

Kıbrıs Türk Halkı,19 Nisan’da “Milli Dava doğrultusunda irade beyan” ettiğine göre şimdi de gereken bilgilelere saip olursa aynı doğrultuda davranacaktır. Yok bu oyuna Annan Plânında olduğu gibi Ankara da dahilse, Kıbrıs Türkü arada ezilecektir…Asker ne yapar? Bilemem.Bayrağı toplar gider mi? Ben asker adına konuşmaya yetkili değilim.Ama TMT’cilerin bunlara karşı, sıra dağlar gibi duracaklarına eminim…Andımız bunu emreder…
 
Üst