Kimi Kime Şikayet Ediyoruz ?

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
KİMİ KİME ŞİKAYET EDİYORUZ ?

Rumlar, Türkiye’nin tüm tehditlerine, tüm uyarılarına aldırmayarak, ABD menşeli bir şirketle sondaj çalışmalarına başladı.

Türkiye’de bu durumu ABD’ye şikayet etti. Rumların bu hareketinin müzakerelere zarar vereceğini söyledi.

İyi de canım Türkiye’m sen kimi kime şikayet ediyorsun? Rumlar zaten ABD’den aldıkları destekle bu yola girdi. Hatta sondajı da ABD menşeli bir şirket yapıyor. Şimdi ABD başla diye start verdiği Rum’a, sen şikayet ettin diye dur mu diyecek? Eğer buna inanarak bu şikayetini yapıyorsan Türkiye’m, eğer ABD’nin Rumlara baskı yapacağını sanıyorsan kendi kendini aldatıyorsun demektir bu.

Günlerdir, Türkiye’nin KKTC’ile kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması yapacağı konuşuluyor fakat hala imzalar atılmamış! Günlerdir Norveç’le anlaşıp sismik araştırma başlatılacağı söyleniyor fakat hala bir adım atılmamış! Ancak, cağız, ceğiz noktasından ileriye gidilememiş.

Rumlar bu cağızlara yıllar önce başlamıştı ve şimdi gerçekleştirdi. Bizse hala cağız noktasındayız. Oysa bizim önümüzde uzun bir zaman süreci yok! Biz yapacağız dediğimizi hemen yapmak zorundayız. Eğer zamana yayalım, bakalım zaman ne gösterecek diyorsak zamanın ne göstereceği de ortadadır. Rumlar sondaj çalışmalarına devam edecekler, doğal gazlarını çıkarıp, pazarlarını bulacaklar. Bizde zedelenen imajımızla bir kez daha stratejik açıdan Rum’un önünde yenik duruma düşmüş olacağız.

Bu durum bana yıllar önce Ermeni terör örgütü ASALA tarafından öldürülen Büyük Elçilerimiz ve Personeli arkasında yapılan konuşmaları hatırlattı. Sürekli telin ediyorduk. Lanetliyorduk, kanları yerde kalmayacak, şöyle yapacağız, böyle yapacağız diyorduk fakat yapma noktasında hiçbir şeye yapmadan sürekli Büyük Elçilerimizi ve personelini kaybetmeye devam ediyorduk. Yıllar sonra nasıl olduysa bu örgütü yok etmeye karar verdiler ve ondan sonra cağızlar ceğizler, bitti iş fiiliyata döküldü ve 4 sene gibi kısa bir süre de ASALA tarih oldu.

ASALA’yı hatırlayınca Türkiye’nin her gün peş peşe uğradığı saldırılara verilen tepkinin de buna benzediğini düşündüm. Her gün şehitler veriyoruz, her gün saldırıya uğruyoruz, bu olayları lanetlemekten, kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Yaptıklarımız da çok ufak ses getirmeyen olaylar. Burada da strateji üretemiyoruz.

Neyse konumuzu dağıtmayayım, geçmişimizde bu tür olayları hep yaşadığımızı çok büyük kayıplardan sonra tedbir aldığımızı vurgulamak istemiştim.

Bu gün KKTC ve Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun da o olaylardan farkı yok. O zaman da şikayet ettiğimiz merci ABD idi, o teröristleri destekleyen de ABD’idi.

Bu günde Türkiye, Rum’u ağababasına şikayet ediyor. KKTC ve Türkiye’de ki yetkili ağızlar diyor ki, “Blöf yapmıyoruz”, “hak ve menfaatlerimizi korumakta kararlıyız”, “KKTC ile kıta sahanlığı anlaşması yapacağız”

Fakat ortada henüz yapılmış yapılan bir iş yok. Hepsi konuşmadan öte değil. Bu girişimlerin müzakereleri olumsuz etkileyeceği en büyük çekincedir atılacak adımlar bakımından. Rumlar eğer bunu düşünmüyorsa, hatta bunu müzakereleri bir an evvel bir neticeye bağlayıcı unsur olarak görüyorsa, biz niye hala bu çekingenliği gösterelim Türkiye ve KKTC olarak.

Hem devlet olarak varlığımız sürdürmenin, hem de bu varlığı sürdürürken Türkiye ile birlikte adımlar atarak, Türkiye’nin garantörlüğünü de bir kez daha dünyaya kabul ettirmeyelim. Rumların olmazsa olmazları Yunanistan’sa bizim de olmasa olmazımız Türkiye’dir. Hatta bizden çok olmazsa olmaz Türkiye’nin buradaki garantörlüğünün devamıdır. Türkiye Kıbrıs’ı Rum’a ve Yunanistan’a teslim ettiği takdirde Akdeniz’de ikmal yollarının kapanacağını da biliyor. Bunun içinse her iki devlet ele ele verip, cağız ceğiz noktasından bir an evvel kurtulması lazımdır. En kısa sürede bu konuda yapılacak tüm anlaşmaları yapıp, bir an evvel doğal gaz mı, petrol mü, ne arayacaksa ona başlaması lazımdır. “Ya hep ya hiç!” işte bugünler için söylenmiş bir söz olsa gerek.


Ayla Berkin
21.09.2011

 
Üst