KIMIZ ve KIMIZ ÇİFTLİĞİ

BACANAK

New member
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
133
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kımız Hakkında Kısa Bilgi :

Kımız Kısrak sütünden yapılan ve binlerce yıldan beri Türkler tarafından sevilerek içilen bir süt içkisidir.

Orta Asya Türklerine göre Kımız, beşikten mezara kadar herkesin içeceğidir. İhtiyarlık, Dermansızlık ve birçok hastalıkların hakiki ve doğal ilacıdır.
Yiğitlerin cesaretini arttıran, ozanlara ilha veren, Ümitsizlik ve kötü düşünceleri kökünden söküp atan, vücuda dinçlik ve neşe veren bir süt ürünüdür.
Dede Korkut hikayelerinde şölenler anlatılırken; " tepe gibi et yığırdım, göl gibi kımız sağdırdım" sözü geçer. Bu söz Kımız'ın Türkler için önemini gösteren bir belgedir.
Büyük sosyolog ve şair Ziya Gökalp "Kendine Doğru" adlı şiirinde "Atanın içkisi köpüklü Kımız Arpa suyu içme dedi bir Kırgız" demiştir.
Bugün, Rusya başta olmak üzere Avrupanın pek çok ülkesinde yıllar önce "Kımız Üretme Çiftlikleri" kurulmuştur. buralarda yapılan uzun tettikler sonucu, Kımızın insan sağlığı üzerinde şaşırtıcı iyileştirici ve tedavi edici özellikleri tespit edilmiştir.
Eskiden beri Rusya ve Türk Cumhuriyetlerindeki çiftliklerin hemen yanında tedavi merkezleri kurulmuş hastalar Kımız ile tedavi edilmektedir.
Halen Almanya, Avusturya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde Kısrak sütü halkın günlük içimine süt tozu halinde Kımız olarak sunulduğu gibi Tıpda da geniş kullanım alanı vardır. Ayrıca, cildi koruyucu ve besleyici özelliği sebebi ile krem ve sabun imalatında ve parfümeri sanayinde de kullanılmaktadır.

KIMIZIN FAYDALARI

Kımız'ın aşağıdaki hastalıkları tedavi edici özelliği bulunduğu batı tıp otoritelerince ispatlanıp kabul edilmiştir.

- Kımız'ın en önemli özelliği antibiyotik etkinliği sahip olmasıdır. Bu özelliğiyle vücuttaki iltihapları yok eder, bağırsak çürümelerini önler.
-Verem, zatülcemp, kansızlık, tifo, paratifo, dizanteri, damar sertliği, el ve ayak ağrıları, inatçı öksürük, mide ve sinir hastalıkları, ishal ve idrar yolu hastalıklarında koruyucu ve tedavi gücü ispatlanmıştır.
- Avrupa'da tümör ve tümör sonrası hastalıkların tedavisinde yoğun olarak kullanılmaktadır.
- Sütü olmayan anneler bebeklerine anne sütü yerine çiğ olarak kısrak sütü vermektedir.
-Kımızdan günde 200 millitre, yaklaşık 3 hafta boyunca içilmesi halinde uyarıcı etkisi hemen kendisini gösterir. Kımız tercihen yemeklerden 1 veya 1.5 saat sonra içilir.
Adına "içki" dememize rağmen gerek hastalıkları tedavie dici bir ilaç olasından gerekse içindeki alkölün portakal mandalina gibi meyvelerdekinden daha az miktarda bulunmasından ötürü kullanılmasında hiç bir dini sakınca yoktur.
Kımız konusunda daha ayrıtılı daha geniş bilgiyi Prof.Dr. Hasan Yaygın tarafından yayınlanan "Kımız ve özellikleri" adlı kitapda bulabilirsiniz. Bu kitap Alaş Kımız Çiftliğinden veya Antalya Ziraat Fakültesinde yazarın kendisinden temin edilebilir.

------------------------------------------------------

KAZAK ÇİFTLİĞİ

Kazak Vadisi, İzmir’e yaklaşık olarak yarım saat uzaklıktaki Kemalpaşa ilçesi sınırları içerisinde. Kemalpaşa’yı geçtikten sonra Torbalı Selçuk karayolunda 4 Km kadar gidip, sağdaki toprak yoldan 800 metre kadar ilerledikten sonra Kazak Vadisine ulaşılıyor. Giderken Kazak Vadisi, yahut Kımız Çiftliği yazan tabelalar işinizi kolaylaştıracaktır.
Çiftlik Nif dağının eteklerinde, ormanın kıyısına kurulmuş. Çevresi ağırlıklı olarak zeytin, çam ve çeşitli meyve ağaçlarıyla çevrili.
Çiftlikte betonarme olarak yapılmış bir otağ var. Burada sergilenen yöresel el sanatları ürünlerinin tanıtımı ve satışı yapılıyor. Ayrıca otağdaki görevliler tarafından konuklara Kazak kültürü hakkında bilgi veriliyor.
Çiftliğin lokantasında geleneksel kazak yemeklerini tadabilir, kımız içebilirsiniz. Lokantanın mönüsünde kolay kolay her yerde yeme olanağı bulamayacağınız çok değişik lezzetler var: Dana etli sebze, Özbek pilavı, buharda pişmiş mantı, kespe köje çorbası, bavursak, alaş salatası, çiğ börek, özel hazırlanmış sucuk kazı, kavurdak, şaşlık, kömürde tavuk budu, ızgara köfte bunlardan aklıma gelenler.
Ayrıca çiftlikte beslenen koyunların sütünden üretilen yoğurt, peynir ve yine çiftlikteki atların sütünden üretilen kımızın satışı da yapılıyor. (Kımızın 200 ml’lik şişesi 3,5 Lira)
İçmeyenler için; Türk'lerin geleneksel içkisi olan kımız, sulu ayran kıvamında bir içecek. Tadı biraz kefiri andırıyor. Çok yararlı olduğu değişik kaynaklarda anlatılmakla birlikte, eğer birkaç kişi gidecekseniz öncelikle bir tane isteyip tadına baktıktan sipariş vermenizde, yahut satın almanızda yarar var. Damak tadınıza uygun olmayabilir, paranız boşa gitmesin.
Çiftlikte ata binme olanağınız da var. Haflinger (doğru yazmışımdır umarım) cinsi olduğunu öğrendiğim atlar çok uysal hayvanlar. Bu gidişimde ata binmediğim için sormadım ama; 3-4 ay öncesinde manejde 10 dakikası 5, ormanda rehber eşliğinde yaklaşık yarım saat süren tur ise 19 Liraydı. (tabi bu gezi ne zaman yapıldıysa)
Bunların dışında çiftlikte ve çevresindeki ormanda yürüyüş yapabilir, keyifli bir hafta sonu geçirebilirsiniz. Kışın yumuşak geçmesinden olsa gerek, her taraf papatyalar, gelincikler ve ismini bilmediğim onlarca çeşit çiçekle doluydu.

KAZAK VADİSİ

İlk durağımız, Kemalpaşa ilçesiydi. İzmir'de değil de, bir Orta Asya köyündeydik sanki. Gözümüze öncelikle Nif Dağı'nın eteklerinde, bir ovacığın ortasındaki otağ çarptı. Sonra, ağaçlar arasında sere serpe dolaşan kısraklar. Burası, Alaş Kımız Üretim Merkezi.
1954'te Türkiye'ye göç eden Kazak Türk'ü Şirzat Doğru'nun 230 dönümlük bu çiftliğinin diğer adıysa; "Kazak Vadisi." Şirzat bey, 1949'da, 15 yaşındayken ailesiyle Çin'den Hindistan'a "Ölümüne kaçışı" anlatırken gözleri doluyor:
"Mao'nun askerleri, Urumci'yi ablukaya almıştı. Hepimizi ölüm korkusu sarmıştı. Urumci'den yola çıkarak, ormanlık ve dağlık bölgelere kaçmaya başladık. İki kardeşim, Himalaya'da oksijen yetersizliğinden öldü. Gece yürüyüp, gündüz emniyetli noktalarda konaklıyorduk. Bu kaçış iki yıl sürdü. Önce Tibet'e, sonra da Hindistan'a vardık. Burada üç yıl kaldıktan sonra, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın katkılarıyla Türkiye'ye göç ettik."
Doğru, yıllarca hayalini kurduğu ve "ata yurdu" dediği Kemalpaşa'daki Kazak Vadisi'nin temelini, beş yıl önce atmış. 1987'de satın aldığı 230 dönümlük arazide kurduğu kımız çiftliğinde, eşi, çocukları ve yeğenleriyle geleneksel bir yaşam süren B>Doğru, "Buraya geldiğimizde, Türkler'in göz ardı ettiği, unutulmuş iki Türk kültürü gördük. Bunları yeşertmek istedik. Çifliğimizde yılda 10 ton kımız elde ediyoruz" diyor.




-------------------------------------------------------------------

KIMIZ İSTEYENLERE

Kımız Türkiyede ilk defa İzmir-Kemalpaşa Kazak Vadisindeki Bu çiftlikte üretilmekte olup istek üzerine 200cc cam şişelerde veya yarım litrelik plastik şişelerde özel ambalajında en az 4 litre olarak kargo ile gönderilmektedir.

Tüm kış ve yaz mevsimi boyunca İzmir Kemalpaşa'da Kazak Vadisindeki çiftlik ve İrtibat adreslerinden bilgi alınabilir.

Merkez : 1259 sok.No: 29 Kahramanlar - İzmir
Tel : 0 232 446 08 00
Faks : 0 232 446 17 17

Çiftlik : Alaş Kımız Çiftliği Kazak Vadisi Kemalpaşa İzmir
Tel : 0 232 878 14 46 - 0 232 878 27 28

İrtibat : Istanbul
Tel : 0 212 558 58 17 - 0212 582 03 00
 

B E N T Ü R K

New member
Katılım
29 Nis 2009
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Cevap: KIMIZ ve KIMIZ ÇİFTLİĞİ

Alaş Kımız Çiftliği

kmziftlii.jpg



Turan’da Türük oynagan usap otka​


Türkten baska ot bob can tuvap-pa?​


Köp Türük ençi alsıp taraskanda​


Kazak ka kara çangrak kalgan cok pa?​


***

Turan’da Türk oynar ateş gibi


Türk’ten başka ateş gibi doğan millet var mı?


Türk boyları ata mirasını paylaştığında,


Kazaklara miras olarak ata evi (otağ) kalmadı mı?
Ülke: Türkiye

Şehir: İzmir

İlçe: Kemalpaşa

İşletme Detayları

Telefon: 0 - 232 - 483 85 00 / 878 14 43

Açık Adres: Kazak Vadisi Kemalpaşa/İzmir

Adres Tarifi: İzmir-Ankara yolunda Kemalpaşa sapağından ilçeye girilir. Kemalpaşa çıkışında sağda yer alan Kemalpaşa-Torbalı yoluna geçilir. Çinili Köyü geçtikten sonra sağ kolda Alaş-Kımız Çiftliği levhası konukları karşılar.
Kımız Türkiyede ilk defa İzmir-Kemalpaşa Kazak Vadisindeki Bu çiftlikte üretilmekte olup istek üzerine 200cc cam şişelerde veya yarım litrelik plastik şişelerde özel ambalajında en az 4 litre olarak kargo ile gönderilmektedir.

Tüm kış ve yaz mevsimi boyunca İzmir Kemalpaşa'da Kazak Vadisindeki çiftlik ve İrtibat adreslerinden bilgi alınabilir.

Merkez : 1259 sok.No: 29 Kahramanlar - İzmir
Tel : 0 232 446 08 00
Faks : 0 232 446 17 17

Çiftlik : Alaş Kımız Çiftliği Kazak Vadisi Kemalpaşa İzmir
Tel : 0 232 878 14 46 - 0 232 878 27 28

İrtibat : Istanbul
Tel : 0 212 558 58 17 - 0212 582 03 00
İzmir'deki Orta Asya: Kımız Çiftliği

Hani diyordu ya Şair: “Dört nala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e; bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.” İşte o Uzak Asya ile Akdeniz’e uzanan kısrak başının en uç burun noktası, güzel İzmir’i iç içe harman eden çok enteresan bir yer Kımız Çiftliği ya da nam-ı diğer Kazak Vadisi.

İzmir’e sadece yarım saat mesafede. İzmir-Ankara yolundan devam ederken Kemalpaşa ayrımından sağa kıvrılıyor ve bu şirin Batı Anadolu ilçesini de Torbalı-Selçuk istikametine doğru geçtikten yaklaşık dört kilometre sonra, yine sağdaki toprak yoldan sekiz yüz metre daha içeri girip Kazak Vadisi-Kımız Çiftliği’ne ulaşıyoruz. Bulabilir miyiz, yolu karıştırır mıyız diye hiç endişe etmeyiniz, yol üzerinde bol miktarda tabela-levha mevcut.

Çiftlik; zeytin, çam ve çok çeşitli meyve ağaçlarından oluşan yemyeşil bir ormanın yanı başında hemen. Coğrafi konumu itibarıyla, Nif Dağı’nın eteklerinde yerleşik.

İçerisinde, normalde kıl ya da keçe çadırdan olur ama turistik amaçlı ve sabit olarak düşünüldüğü için betonarme inşa edilen bir “otağ” mevcut. Tamamen Kazakistan Türkleri’nin yerel özelliklerine göre dizayn edilmiş içi. Yöresel el sanatı ürünlerinin tanıtımı ve satışı yapılıyor, Kazak kıyafetleri içindeki personel tarafından.

Ve tabi ki geleneksel Orta Asya mutfağı yemeklerinin servis edildiği bir lokanta mevcut çiftlikte. Kazak, Özbek ve Kırgız Türkleri mutfağından sunulan seçme örnekler içinde neler yok ki? Özbek pilavı, bavursak, kaz sucuğu, dana etli sebze, kavurdak, şaşlık, buharda pişmiş mantı, kömürde tavuk budu, çiğ börek, kespe köje çorbası hemen aklıma geliverenler.

Çiftlikte beslenen koyun ve keçilerin sütünden üretilen enfes yoğurt ve peynirler de alıcıları için bulunmaz nimet niteliğinde.

Orta Asya Türk kültürü içinde en baskın motif olan atlar, Kazak Vadisi’nin olmazsa olmazları. Orta Asya atları değil yalnız bunlar. Avusturya orijinli Haiflinger cinsi, oldukça uysal ve bol süt veren safkan kısraklar. Kımız Çiftliği’nin ziyaretçileri, ücreti karşılığı, isterlerse at binebilme imkanına da sahip oluyorlar. Manejde binilebildiği gibi geniş çiftlik arazisinde ve ormanda da rehber eşliğinde at binmenin keyfini çıkarabiliyorsunuz.

At binmekten ürken ziyaretçiler ise binlerce gelincik, papatya ve çeşitli çiçeklerle, yemyeşil çim ve ağaçlarla bezeli orman içerisinde, doğa yürüyüşleri yapabiliyorlar.

Burası minyatür bir Kazakistan. Ve bu Orta Asya köşesinin tartışmasız en orijinal figürü, çiftliğe adını da veren, Türklerin en eski milli içkisi “kımız”. Malum, at sütünden yapılıyor. Mayalı ve hafif alkollü bir içki. Sulu ayran kıvamında. Kafkas Türkleri’nin mucizevi içeceği kefiri andırıyor tadı. Ve kımızın onlarca, sağlığa faydalı yönü, bilimsel yayınlara geçmiş.

En iyi kımız, en az iki defa yavrulamış kısrağın sütünden elde edilebiliyor. Ve Kazak Vadisi-Kımız Çiftliği’nde bulunan Alaş Kımız Üretme Ünitesi, Türkiye’nin ilk ve tek kımız imalatı yapan birimi.

İzmir ve bölgesinde yaşayanlar ve burayı özellikle görmemiş olanlarımız için müthiş bir hafta sonu gezisi olabilecek özellikteki Kımız Çiftliği’ni en az bir kere ziyaret edin derim.

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=472576
Tertemiz havada dolaşabileceğiniz, tam anlamıyla özünüze hitap eden yemekler yiyebileceğiniz, bir “Otağ”görebileceğiniz (ayrıntılı bilgiler yazının devamında) ve at binebileceğiniz bir yer... Tabii ki çiftliğin adı üstüne, bol bol da kımız var. “Kımız nee?”diyenler çıkar mı? Çıkar elbet. Kımız kısrak sütüdür. “Kımız nee? “diyenler eminim şimdi “böööğğkk” diye tepki veriyorlardır. Onlar da yazının tümünü okuyup, kımızın yararlarını öğrensinler derim.

Alaş Kımız Çiftliği’ne giden yola saptığınızda, hemen solda havalı yeleleriyle atları görüyorsunuz. Burada, binek olarak yetiştirilen Haflinger tayları var. Hepsi sakin huyluymuş. Denemek isterseniz, Kımız Çiftliği’nde at binebilirsiniz. Kaçırılacak fırsat değil. Özellikle hayatında hiç, dünyaya bir atın sırtından bakmamış olanlar için.

Sonra restorana geçiyorsunuz. Bakın size buraya özel yemeklerden bazılarının adlarını ve fiyatlarını söyleyeyim. Hem ağzınız sulansın hem de cüzdanınız “evet, buraya gidebiliriz” diye dans etmeye başlasın: Buharda mantı (4.5 milyon), tatar böreği (2.5 milyon), özbek pilavı (6 milyon), Kespe Kazak köjesi (2 milyon), Alaş tatlısı (2 milyon), Alaş salatası (2 milyon), şaşlık (7.5 milyon) ve 200 ml. kımız (2.5 milyon). Kısrak sütü ve ata içeceği olan kımızın, tıp biliminde kabul edilmiş ne kadar çok faydası var, biliyor musunuz? Mesela antibiyotik özelliği. Sonra verem, kansızlık, tifo, dizanteri, damar sertliği, el ve ayak ağrıları, inatçı öksürük, mide, bağırsak ve sinir hastalıklarına iyi geliyor. Ayrıca Avrupa’da tümör ve tümör sonrası hastalıkların tedavisinde de kımız, yoğun olarak kullanılmaktaymış. Günde iki yüz mililitre içmelisiniz. Bu kürü üç hafta boyunca sürdürürseniz, kımız uyarıcı etkisini hemen gösteriyormuş. (Tercihen yemeklerden bir saat sonra içilmeli.) Ve şu bilgiyi de söylemeden geçmeyelim: Kımız Türkiye’de ilk defa İzmir-Kemalpaşa Kazak Vadisi’ndeki bu çiftlikte üretilmeye başlanmış ve yarım litrelik şişelerle, Türkiye’nin her yerine özel ambalajında kargo ile gönderiliyor. (Şu andan itibaren, kımız hakkında herşeyi bilen bir kişi haline geldiniz. Bu bilgiyi, eşe dosta gururla yaymanızda fayda var.)

Kazak Vadisi’nin tarihçesi, çiftliğin web sitesinde Şirzat Doğru’nun ağzından yazılmış. Şirzat Doğru, Doğu Türkistan işgal edildikten sonra, yurdundan ayrılmak zorunda kalan bir Kazak Türk’ü. “Büyük Kazak Göçü” denilen yürüyüşleri 1949 yılında başlamış ve iki yıl sürmüş. Taklamakan Çölü’nü ve Himalaya’ları aşarak Hindistan’a ulaşmışlar; 1954 yılında da Türkiye’ye gelmişler. Türkiye’de çok sıcak karşılanmışlar ve Şirzat Doğru da bir vefa borcu olarak, unutulmaya yüz tutmuş iki ata kültürünü, Türk halkına tekrar kazandırmak istemiş: Ata içeceği kımız ve tüm Türk boylarının doğup büyüdüğü Otağ; yani “Yurt.” Bu amaçla 1987 yılında Altay Dağları’nı andıran bu vadiyi satın almış. İlk olarak da, iç motifleri Türkistan’dan davet edilen ünlü Kazak ressam Aman Abzalbek tarafından çizilen bir Otağ inşa etmiş. Otağ’ın kendine özgü bir oturma düzeni olurmuş. Otağ töresini bilen kişiler, içeri girdiklerinde yaş ve mevkilerine göre, oturmaları gereken yerlere otururlarmış. Kazak Vadisi’ndeki Otağ, çok büyülü bir mekan. Göz atmadan sakın geçmeyin. Ayrıca milli giysileriyle at üzerinde gezen gençlerin oluşturduğu Kazakistan manzarası ve çiftliğin sahibinin de bir Kazak Türk’ü olması sebebiyle, Türk basını buraya “Mini Kazakistan” ve “Kazak Vadisi” isimlerini koymuş.

Kemalpaşa’daki Alaş Kımız Çiftliği, kış sezonunda sadece hafta sonları açık. Nisan ayından Ekim’e kadar ise her gün... Bir Türk olarak, bu havayı mutlaka soluyun. Telefon: 0 232 878 14 43



HaNzAdE SeRvI
"GrAfi2000"
Pts 05 Mar 2007, 08:37 Kazak Vadisi (Kımız Çiftliği)

Kazak Vadisi, İzmir’e yaklaşık olarak yarım saat uzaklıktaki Kemalpaşa ilçesi sınırları içerisinde. Kemalpaşa’yı geçtikten sonra Torbalı Selçuk karayolunda 4 Km kadar gidip, sağdaki toprak yoldan 800 metre kadar ilerledikten sonra Kazak Vadisine ulaşılıyor. Giderken Kazak Vadisi, yahut Kımız Çiftliği yazan tabelalar işinizi kolaylaştıracaktır.

Çiftlik Nif dağının eteklerinde, ormanın kıyısına kurulmuş. Çevresi ağırlıklı olarak zeytin, çam ve çeşitli meyve ağaçlarıyla çevrili.
Çiftlikte betonarme olarak yapılmış bir otağ var. Burada sergilenen yöresel el sanatları ürünlerinin tanıtımı ve satışı yapılıyor. Ayrıca otağdaki görevliler tarafından konuklara Kazak kültürü hakkında bilgi veriliyor.

Çiftliğin lokantasında geleneksel kazak yemeklerini tadabilir, kımız içebilirsiniz. Lokantanın mönüsünde kolay kolay her yerde yeme olanağı bulamayacağınız çok değişik lezzetler var: Dana etli sebze, Özbek pilavı, buharda pişmiş mantı, kespe köje çorbası, bavursak, alaş salatası, çiğ börek, özel hazırlanmış sucuk kazı, kavurdak, şaşlık, kömürde tavuk budu, ızgara köfte bunlardan aklıma gelenler.

Ayrıca çiftlikte beslenen koyunların sütünden üretilen yoğurt, peynir ve yine çiftlikteki atların sütünden üretilen kımızın satışı da yapılıyor. (Kımızın 200 ml’lik şişesi 3,5 Lira)
İçmeyenler için; Türk'lerin geleneksel içkisi olan kımız, sulu ayran kıvamında bir içecek. Tadı biraz kefiri andırıyor. Çok yararlı olduğu değişik kaynaklarda anlatılmakla birlikte, eğer birkaç kişi gidecekseniz öncelikle bir tane isteyip tadına baktıktan sipariş vermenizde, yahut satın almanızda yarar var. Damak tadınıza uygun olmayabilir, paranız boşa gitmesin.

Çiftlikte ata binme olanağınız da var. Haflinger (doğru yazmışımdır umarım) cinsi olduğunu öğrendiğim atlar çok uysal hayvanlar. Bu gidişimde ata binmediğim için sormadım ama; 3-4 ay öncesinde manejde 10 dakikası 5, ormanda rehber eşliğinde yaklaşık yarım saat süren tur ise 19 Liraydı.

Bunların dışında çiftlikte ve çevresindeki ormanda yürüyüş yapabilir, keyifli bir hafta sonu geçirebilirsiniz. Kışın yumuşak geçmesinden olsa gerek, her taraf papatyalar, gelincikler ve ismini bilmediğim onlarca çeşit çiçekle doluydu.
FOTOĞRAFLAR
trkbayraklarlb9.jpg


makale_8_501.jpg

dsc00012resizeea6.jpg

dsc00013resizexr4.jpg


2232631166_8b5528bd08.jpg


dsc00017resizext8.jpg
 
Üst