KKTC'nin İki Yüzü

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
KKTC'NİN İKİ YÜZÜ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kurulduğu günden beri siyasi olarak dış güçlerin etkisiyle bir türlü istikrarlı bir duruş sergileyemedi. Buna bir de içimizdeki teslimiyetçilerinde oynadıkları rolleri eklersek KKTC’de durum daha da içinden çıkılmaz bir hal almaya devam etti. Siyasi olarak engellenmemiz, tanınmamız da bu rahatsızlığımızı arttırmıştır.

Fakat buna rağmen yurdumuzda öyle gelişmeler de yaşanmıştır ki, bu gün o sendika ağalarının feryatlarının altında yatan ikiyüzlülüğü, satılmışlığı ortaya koyan gelişmelerdir bunlar.

Sendika ağalarımız ne diye feryat ediyorlar. Çalışanın hakkının verilmediğini! Maaşların yeterli olmadığını! Vatandaşın aç ve perişan olduğunu söylüyorlar değil mi?

Peki, maaşlar yeterli değilse! Vatandaş aç ve perişansa! Küçücük bir KKTC’de bunca oto galerisi kimeler için var. Bunca inşaat patlamasına kimler sebep oldu. Bu gün insanca yaşamanın tüm gereklerini yansıtan ve vatandaşına sunan iç piyasanın lüks tüketiminden kimler yaralanıyor.

Yollarımız adeta yürüyen oto galerisi gibi. Artık o yollar bu trafiği kaldıramaz bir hale geldi. Kazalarımızda adım başı galeriler. Lüks tüketim eşyalarının su gibi satılması! Peki, aç ve perişan halk bu gideri nasıl karşılıyor.

Maaşlar yeterli değilse halk karnını doyurmak yerine parasını bu tür harcamalara mı ayırıyor yoksa.

Fakat burada bir gerçeğe de dikkat çekmek istiyorum. Tüm bu nimetlerden faydalananlar yine o sendika ağalarının aç ve perişan diyerek yaptığı grevlerle, protestolarla hükümete yüklenip, bazı vatandaşları da arkalarına alarak kargaşa yaratarak sözde haklarını savunduklarını söyledikleri kamuda çalışanlardır. Devletten maaşını alan, sosyal güvencesiyle sırtını sağlam duvara dayayan kamu görevlileridir o lüksten ve refahtan yararlananlar.

Fakat KKTC bir tek onlardan meydana gelmiyor. Bunun birde tarımla uğraşanı hayvancılıkla geçimini temin etmeye çalışanı var. İşte onlar belki bu aç ve perişan halk benzetmesine uyabilir. Fakat onlar bile, o gündüz protestolarda ağlayan, akşam da gazinolar da para harcayanlar gibi kin ve nefret dolu değildirler devletlerine karşı.

Benim tanıdığım o kadar tarım işçisi var ki! Ailecek bütün günleri seraların içinde o zehirli havayı solumakla geçiyor, fakat kazançları ancak ucu ucuna yetiyor. Lüks olarak yaşamlarında yapabildikleri tek şey eşin dostun düğünlerinde biraz olsun eğlenebilmek. Bazen ona da gidemezler! Çünkü paraları olmaz.

Ya hayvancılar ne yapıyor dersiniz. Yıllardır tanıdığım dostlarımdan birisini örnek verebilirim. Bundan 25 sene önce de o dostum köyünde yaptığı yoğurdu Gazimagosa’da mahallelerde satıyordu. Hala satıyor. Bir basamak ilerleyemeden hala bu işe devam ediyor. Yalnız daha önceleri köyden otobüsle geliyordu. Şimdi evlatları onu, hasbelkader aldıkları bir arabayla getirip götürüyorlar işte onunda lüksü bu.

İşte siyasi baskılara rağmen şaşırtıcı gelişmeler dediğim bunlardı. Ambargolar tarım işçilerini, hayvancılığı vuruyor ama nedense kamu da görev yapanları teğet geçiyor. Buna rağmen yine bas bas bağıran onlar ve sendikaları. Sessizce kaderlerine boyun eğenler de tarım işçileri ve hayvancılar…

Özel sektör de bu şaşırtıcı gelişmelere imza atan taraf olarak, yine o sendika ağalarının ağzına laf verenlerdendir. Türkiye’den kaçak işçi getirerek hem daha ucuza çalıştırıyor. Hem de burada ki işsizliği arttırarak o sendika ağalarının KKTC hükümetine saldırmasına sebep oluyor.

Demografik yapının bozulduğundan söz eden bu ağalar, kendi bozdukları siyasi ve sosyal yapıyı hiç görmüyorlar.

Eğer KKTC gerçekten ambargolardan mustaripse bu kadar lüks yaşam neyin nesi. Yok, eğer KKTC’de her şey karınca kararınca bir düzen içinde yolunda gidiyorsa ki öyledir. O zaman bu yersiz feryatlar niye. Niye bir başbakanın basın toplantısına tahammülsüzlük. Tabii işlerine gelmeyecekti Başbakanın açıklamaları bunu da ancak böylesi, seviyesizce hareketle engelleyebilirlerdi. Gerçi engellenen kendileri olmuş.

Korkun beyler! Türkmen göçü giderekten düzeldiği gibi KKTC’de bundan böyle her geçen gün biraz da iyiye ve güzele doğru gidecektir. Sizde vatandaşı ve halkı sokağa dökecek bir fırsat bulamayacaksınız. İşte o zaman peş parasız ortada kalmaktan korkun. Zira o sizi satın alan Rum ve AB’de artık size ekmek vermeyecektir.


Ayla Berkin
09.06.2011

 
Üst