Kuşatılmış Gençlik!..

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KUŞATILMIŞ GENÇLİK!..

Yetişkinler, anneler, babalar bu çağrım size!

Ne CTP Hükümeti’ne, ne ‘milli’ ifadesi sadece adında kalan Eğitim Bakanlığına, ne öğretmen sendikalarının yöneticilerine, hatta nede bazı öğretmenlere. Çağrım sadece Size..

Sıkıntının, yokluğun, çilenin, fedakarlığın, itilip kakılmanın, soykırıma tabi tutulmanın ne anlama geldiğini yaşayarak öğrenenlerdensiniz. Ne çocukluğunu, ne de gençliğini yaşayamadan kısacası tadına varamadan; özgürlük ve varolma mücadelesini verenler yine sizlersiniz!

Sağlam durdunuz diye, ulusal ve insani değerlerinizi kararlılıkla, kıskançlıkla yaşattınız ve savundunuz diye, esarete boyun eğmediniz diye en sonunda özgürlüğü tattınız. Çatısı altında huzur, güvenlik ve mutluluk içinde yaşadığınız bir devlet kurdunuz.

Her sosyal varlık, kendinden olan neslin, yeni kuşakların öz değerleriyle birlikte mutlu, huzurlu, güvenli yaşamasını ister. Yaşamanın ve varolmanın temel gayesi de bu değil mi zaten. Gençler, bizim varımız, yoğumuz..Zenginliğimiz, gururumuz, geleceğimiz..Bize ait öz değerleri yaşatacak olan onlar. Sizin kurduğunuz devleti emanet edeceğiniz yine onlar.

Ancak sizlerde görüyorsunuz ve yaşıyorsunuz..Onlar, yani yarınlarımız olan gençler, kuşatma altına alınmış..Geçmişimizle, değerlerimizle bağları koparılmak isteniyor. Kendi değerlerinden koparılıp kimliksizleştirilmeğe çalışılıyorlar. Aslında kurulan tuzak Onların şahsında geleceğimize, özgürlüğümüze ve bu topraklardaki varlığımıza..

Gençler, ABD ve AB’den alınan direktiflerle, (Sn. Talat buna tavsiye diyor.) kendi geçmişinden ve ulusal değerlerinden yabancı hale getiriliyor. Milli tarih ve milli mücadelemiz, okullardan ve okul kitaplarından sökülüp atılmış. Emperyalistlerin fonladığı dernekler adeta devletin ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın tüm görevlerini üstlenmiş.

Eğitim kurumlarında örgütlü sendikalar, Atatürkçü ve ulusal eğitimin takipcisi olacaklarına, Atatürk ilkeleriyle çatışır, hesaplaşır, uğraşır hale geldiler. Emperyalizmin eğitimimize musallat olmasından rahatsızlık duymak yerine, milli kurumlarımızın eğitime yaptığı katkılarla uğraşıyorlar. İstiklal Marşı ve ulusal mücadelemizi konu alan yarışmalar bile gözlerine diken olmuş..

Uyuşturucu tacirleri Okullarımızın etrafında cirit atıyor. Gençlerimiz her türlü kötü alışkanlığın kol gezdiği potansiyel bir kesim haline getirilmiş..

Ve gençlerin etrafında kolgezen tehlikeler zincirinin en ürkütücü ve dramatik yanı ise Lisede okuyan kendi çocuğuna hediye gönderme savunmasının arkasına saklanarak, okul kaptanlığı seçimlerinde orta dereceli okullarımıza revü kızları gönderecek düzeyde sorumsuzluk örneği sergileyebilecek aile reislerinin, velilerin kısacası babaların bulunmuş olması..

Evet; yetişkinler, ‘bu gençler bizim geleceğimiz, herşeyimiz’ diyenler, devletlerinin üstüne titrer gibi çocuklarının üstüne titreyenler, bu çağrım sadece size! Çünkü bu gençler sizlerin, hepimizin..

Gelin gençlerimizi kuşatan bu kötülüklerin, zararlı alışkanlıkların sarmalladığı yıkım çemberini iş işden geçmeden birlikte yok edelim. Aksi halde, çocuklarımız yok olacak! Ve çocuklarımız, gençlerimizle birlikte geleceğimiz!

Nasıl mı? Gençlerimize evde olsun sahip çıkarak. Ne kadarını kurtarabilirsek kardır diyerek!
 

Bige-tuğ Tulken

Halkla İlişkiler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
890
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Her yer benim vatanım..
Çocuk büyütmek çok zor, insan yetiştirmek daha zor.. Ancak bir çocuk olarak ya da kişi olarak büyümek ve yetişmek çok daha zor. Güzel makaleniz içni teşekkürler Makbule Hanım ..
 

DOĞUKAN

New member
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
2,057
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
K.K.T.C.
bu güzel makaleniz için bende teşekkürlerimi arzediyorum.
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Makbule Hanım uyarılarınız çok güzel. Bence öcelikle dünlerini unutan (Euro gözlerini kör etti) bazı Eğitimcilerimiz ve onlar gibi herşeylerini bir kalemde silip atan velilerimiz öncelikle onların eğitilmesi gerekir sonra zaten çocuklar onları görüp kendi kendilerini eğitirler. Biz büyürken Annemiz, Babamız işlerinden, bize ekmek parası kazanmaktan bizi ancak uyurken görürlerdi. Biz 1963 ü yaşamadık, 1974 ü de çok küçük olduğumuz için hatırlamıyoruz, bunları tarih kitapları ve bizim için çok değerli Öğretmenlerimizden öğrendik ( onlara borçluyuz). Bizim yaşamadığımız veya hatırlamadığımız tüm yaşananların örnekleri Adanın her karış toprağından bellidir. Tarih kitaplarından çıkartılan tüm yaşananlar, tüm tarihler İnternet'te vardır. İnternet çağındayız. (şu an Ülke genelinde % 80 her evde de vardır.) Okula giden çocukların boş zamanları hep İnternetle geçiyor. Dolayısı ile Anne Babayı dinlemek için bence zaman da ayırmazlar. Ayrıca şu an içine düştüğümüz durumdan bazı Anneler ve Babaların suçu değil mi ? onlar yollarını şaşırdılar nasıl çocuklarını eğitecekler bence imkânsız. Öncelikle yolunu şaşıran Ann ve Babaların eğitilmesi, özellikle dününü unutan Eğitimcilerimizin geçmişlerini hatırlamaları, bilmiyorlarsa öğrenmeleri gerekir, o zaman çocuklar zaten gördüklerini öğreneceklerdir. Size sonsuz teşekkürler.
 
Üst