"Mehmetçik ailelerinin hayır duaları beni mutlu eder..."

Yunus Gök (Embesil)

Yasaklı Üye
Katılım
9 Haz 2011
Mesajlar
9,160
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
Zile/Sivas/Türkiye
"Mehmetçik ailelerinin hayır duaları beni mutlu eder..."

04.01.2012

Gayrimenkul bağışçımız Melahat Kıvanç:

"Mehmetçik ailelerinin hayır duaları beni mutlu eder"

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?


Ben bir asker kızıyım. 1914 yılında Aydın-Kuşadası'nda doğmuşum. Babam Manisa doğumlu annem ise Aydın- Kuşadası'nın yerlilerinden ve seçkin ailelerindendir. Babamın öncelikle Kuşadası'na tayini çıkmış ve orada annemle tanışmışlar. Evlendiklerinden iki ay sonra babamın Menemen'e tayini çıkmış ve Menemen'de iki ay görev yaptıktan sonra babam Çanakkale Savaşı'na katılmak için evden ayrılmış. Babam cepheye gittiğinde annem iki aylık hamileymiş. Yani annem ve babam sadece dört ay birlikte yaşamışlar ve sonra hep birbirlerine hasret kalmışlar. Babam savaşa gittikten sonra annem karnındaki bebeğiyle anne evine, yani Kuşadası'na geri dönüyor. Hamilelik ve doğum zamanını dedemin evinde geçiriyor.

Dedem oldukça varlıklı ve saygın bir işadamıydı. Annemler üç kız üç erkek altı kardeşlerdi. Evimizde üç tane dadı vardı. Maddi, manevi her şeye sahiptik. Ben, dede evinde çok sıcak ve rahat bir ortamda büyüdüm. Dedem çevresine de oldukça cömert bir insandı. Ramazanda iftar yemekleri verirdi. Hatta verdiği bir yemeğe Çakırcalı Mehmet Efe de katılıyor ve kendisine gösterilen misafirperverlikten çok memnun kalıyor. Bu yemekten bir hafta sonra dedeme bir mektup gönderiyor ve "Sizin kılınıza bile zarar gelemeyecek hiç endişelenmeyin" diyor.

Babam ise Manisalı ve üç kardeşler. İki erkek, bir kız. Halam ve amcam vefat edinceye kadar bağlarımızı hiç koparmadık biz, annemle Manisa' ya gider gelirdik zaman zaman…

Ben, bir buçuk yaşımdayken babam şehit düşmüş. Sevgili babacığım beni sadece fotoğraflarımdan tanımış ve görmüş. Cepheye gittikten sonra anneme ve bana hasret kalmış. Sık sık mektup yazarmış anneme. Bu mektuplar hala bende saklıdır. Hatta eski Kuşadası Kaymakamı Sayın Ahmet Ali Barış'a da bu mektuplardan bahsetmiştim ve kendisinin çabalarıyla mektupları Türkçeye çevirttik. O kadar sevgi ve saygı dolu mektuplardır ki onları gördükçe çok duygulanıyorum. Babam çok muhterem bir insanmış, ona olan sevgim çok büyük. Anneme her mektubunun başında "Muhterem Zevcem Naime" diye başlarmış söze…

İlkokulu bitirdikten sonra çok istememe rağmen öğrenimime devam edemedim. Tek evlat olduğum için annem bana kıyamadı maalesef beni okula göndermedi.

Ben daha önce de bahsettiğim gibi dedem ve anneannemle Kuşadası'nda büyüdüm. Anneciğimi de 1976'da kaybettim. Annem vefat ettikten sonra ailemden kalan gayrimenkulleri değerlendirdim. Şu an oturduğum sitenin bulunduğu arsayı kat karşılığı müteahhitte verdim. Ondört daireden yedisi bana kaldı, sonradan ikisini sattım. Size bağışlamış olduğum evin olduğu arsadan da sekiz dairenin dördü kaldı. Bu dört daireden bir tanesini Mehmetçik Vakfına 2005 yılında bağışladım. İki tanesini daha sonra yaptırdığım okulun yapımı için sattım. Hayatım boyunca hiç evlenmedim. Sağ olsunlar site eşrafı ve akrabalarım da beni yalnız bırakmıyor. Mutlu mesut yaşıyorum.

M_K_1.jpg
Mehmetçik Vakfı sizin için neyi ifade ediyor? Sizi Mehmetçik Vakfına bağış yapmaya yönelten duygu neydi?

Babam subaydı. Canını vatan için feda etti. Asker görünce içim titrer. Orduya, askere olan sevgim sonsuz… Şu anda da gazi ve şehitlerimizi gördükçe çok üzülüyorum. Mehmetçiklerimiz için bir şeyler yapmak istedim. Babacığım mektuplarında bize savaşa girdiğine ve savaştan sağ salim çıktığına dair haberler verir, "beni dualarınızdan eksik etmeyin" derdi. Şimdi ben yaptığım bu bağışla bir nebze olsun Mehmetçiklerimizin yaralarına merhem olmak istedim. Onların hayır duaları beni mutlu eder.

M_K_2.jpg
Sizi hayırsever bir vatandaş olarak tanıyoruz. Mehmetçik Vakfı dışında yaptığınız bağışlar var mı?

Size bağışladığım evin yanındaki arsayı Milli Eğitime bağışlayarak anaokulu yaptırdım. Aslında oranın ortaokul ve lise olmasını istemiştim ama sit alanına da girdiği için nasip olmadı. Okulun resmi açılışı 2001 Yılında yapıldı, açılışı o zamanın Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu yaptı. Ben daha önce de bahsettiğim gibi okumayı çok istemiştim ve içimde kalan bir uhdedir. Şimdi benim yaptırdığım Melahat Kıvanç anaokulunda çocuklarımız okul öncesi eğitim görüyor. Her gün onları ziyarete gidiyorum ve hala okulun bir eksiği olduğu zaman yardımımı esirgemem. Okulun daha çok gelişmesi için elimden geleni yapıyorum. Çocuklar ve öğretmenler her bayramda elimi öpmeye gelirler, onları gördükçe daha da çok gururlanıyorum.

Okul dışında, Kuşadası Devlet Hastanesine iki defa nakdi yardımda bulundum. Sağlık ocaklarına malzeme, mefruşat, araç-gereç yardımlarında bulundum. Üç fakir çocuğun sünnetini yaptırdım. Bunlar dışında da çevremde ihtiyaç sahibi olanlara ufak tefek yardımlarım olmuştur. Ayrıca her sene Mehmetçik Vakfına kurban bağışında da bulunuyorum.



http://www.mehmetcik.org.tr/duyurular_23.html
 
Üst