Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
MEHMETÇIK SANCAĞI MÜCAHİT KOMUTANLARINI ANMA TÖRENİNDEN İZLENİMLERİM !
29 Eylül 2011 Perşembe günü Değerli arkadaşım ve Gazetemizin Gazimagosa Sorumlusu Sayın Tuncer Kubilay ile birlikte, Mehmetçik’te yapılacak olan, Mehmetçik Sancağının 37. kuruluş yıldönümünü kutlandığı ve Mehmetçik sancağında görev yapan Merhum Mücahit Komutanlarının, silah arkadaşları tarafından düzenlediği anma törenine katıldım. Tuncer Kubilay’ın babası Sayın Mehmet Kubilay’da bu Kahraman Mücahit komutanlarımızdandı. O’na ve diğer merhum silah arkadaşlarının hepsine tanrıdan rahmet ailelerine de baş sağlığı diliyorum.
Mücahit Komutanları Derneği Mehmetçik Şubesi tarafından düzenlenen tören Mehmetçik Atatürk Büstü önünde, Büste çelenk koymayla başladı. Merhum komutanlar ve şehitlerimiz için saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile devam eden tören günün anlam ve önemini belirten konuşmaların ardından, merhum mücahit komutanlarının mezarları eski ve yeni kabristanlıkta ziyaret edilerek, karanfil bırakıldı, dualar okundu.
Anlatım olarak güzel bir törendi. Fakat Tarihimizi yazmış o komutanlar her halde pek memnun olmadılar bu törenden. Yani Görsel olarak Tarihinde çok büyük fedakarlıklar yapmış, Kıbrıs Türklerinin kaderini değiştirmiş olan Mehmetçik halkına yakışmadı o tören.
İzlenimleri mi sırasıyla şöyle yansıtmak istiyorum: Çelenk koyma sırasında çeşitli parti ve kuruluşlar diye anons yapılmasına rağmen, bir parti, UBP çelenk koydu. Kurum ve kuruluşlardan ise Mehmetçik Belediyesinin çelengi vardı.
Oysa büstün bulunduğu meydanın hemen yanında Toplumcu Kurtuluş Partisinin binası, az ilerde ise CTP’nin binası vardı. Ya DP nerede idi. Oysa oraya şubeleri açanlarda Mehmetçik halkından değil mi? Onlarında ailesinde bir mücahit yok mu? Belki de Mücahit Komutan bile vardır. Fakat tarihini inkar etmeyi bir marifet sayan bu insanlar Kendilerine bu günleri hazırlayan o değerli insanları anmaya gelememişler, belki de Rumlarla olan müşterek davalarına ihanet etmek istememişlerdi. Hadi o işbirlikçi partileri anlıyorum. Onların gelmesi zaten büyük bir sürpriz olurdu. Ya DP’ye ne demeli. Mücahit bir babanın oğlunun kurduğu partiye hiç yakışmadı bu.
Günün anlam ve öneminin belirtildiği konuşmalar sırasında söz alan Eski mücahitlerden Osman Şenyiğit, konuşmasına gençlere hitap ederek başladığında şöyle bir dönüp etrafıma bakındım nerede bu gençler diyerek, bir tane genç görebildim. Oda henüz delikanlılığa yeni adım atmış bir gençti. Göz göze geldiğimizde benim niçin etrafıma baktığımı anlamış gibi gözlerinde büyük bir kederle acı acı gülümsedi. Hafifçe de omzunu kaldırıp, işte biz buyuz der gibiydi. Bende gülümseyip kafamı salladım. Ve o anda içim burkuldu. Meydandaki yaşlı mücahitlere baktım. O mücadele günlerinde yanlarında olamasam da o gün yaşananları, yaşadıklarını o atmosferde hissedebilmenin ürpertisiyle tüylerim diken diken olmuştu. Hala o günlerin şevkiyle azmiyle yaşlı bacakları üzerinde dimdik duran o Mücahitlere baktım ve birde onlardan başka hiç kimsenin olmadığı Mehmetçik meydanına baktım.
Meydanda Sayın Şenyiğit çok güzel bir konuşma yapıyordu. Mazisini unutan milletlerin başka milletlerin boyunduruğu altına girmeye mahkum olduklarını belirterek, TMT ruhunu taşımanın erdem, özgürlük, birlik ve beraberlik olduğunu söylüyordu.
Türk milletinde vatan ve bayrak sevgisi ile özgürlüğün tutku olduğunu vurguluyor, Türk milletinin bu kavramları korumak için hiç bir engel tanımadığını söylüyordu.
TMT ruhunun birlik ve beraberlik kazandıracağını, Atatürk ilkeleri doğrultusunda hareket etmenin Kıbrıs Türk halkını hedefe ulaştıracağını, TMT sayesinde yokluklara göğüs gererek bugünlere gelindiğini, TMT'ye hizmet verenleri anmamanın önemli olduğunu haykırıyordu. Kime? Zaten bu ruhla bugünlere gelmiş bir avuç yaşlı Mücahit’e.
Peki, yarınlarımız inşa edecek gençlik neredeydi? O mücahit Komutanların evlatları kızları oğulları, torunları, Mehmetçikliler neredeydi? İşte geldiğimiz nokta. Ya bu nesil de tükendikten sonrası ne olacak dersiniz?
Ayla Berkin
30.09.2011