Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
MİLLİ MERKEZ...
"Vatanın Bağrına Düşman Dayasın hançerini,
Bulunur Kurtaracak Baht-ı Kara Maderini!"
Kurtuluş Savaşı'mız sırasında, Ankara'da Büyük Millet Meclisinde bir milletvekili, meclis kürsüsünden Namık Kemal'in bu dizesini şöyle okur...
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini? "
Mustafa Kemal'in milletvekiline cevabı ise şöyle olmuştur.
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!"
Türk milleti bu gün yukarıdaki dizelerde anlatılmak istenen ayni psikoz içine düşmüş, istikbalinden korkutulmuş, korkmuş, bu hal ve şart altında arayış içine girmiştir.
AKP iktidarı “sanki ülke geleceği çok iyi durumda rüzgarı estirerek,” halkımızın demokratik düşünce, davranış ve alışkanlıklarını kalkan yapmış, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yolunda Vahşi Batıya vermiş olduğu sözleri sinsi sinsi yerine getirmektedir. Şimdilerde ise “Demokratikleşme paketi” adı altında söylenenler, BOB yolundaki ilerlemeler apaçık ortadadır.
Bu konuda kendisine menfaat bağları ile zincirlenmiş 325 milletvekilinin sessizliğinde, BOP yolundaki yol alışlar, devam etmektedir.
Atatürk ilke ve inkılapları Türkiye Cumhuriyetinin varlığı, birliği ve bütünlüğü tehlike altındadır.
Türkiye Cumhuriyeti halkı bu komplo rüzgarında şaşkına dönmüştür. Muhalefet bu konuda ezik, dağınık, her kafadan bir ses çıkar halde bir türlü toplayamadıkları oy beklemektedir.
Bizler sizler gibi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’sini arayış içinde olanlar, vatanın bütünlüğü milletin birliği için kurtuluş yolu aramaktayız.
Kurtuluş ise milli birlik ve beraberlikten geçer.
Yüce Atatürk’e Birleşmiş Milletler tarafından dahi dünyada hiçbir lidere yakıştırılmayan, “asrın en büyük lideri” unvanı verilmiştir.
Gelgelelim;
Vatanı pıtrak gibi sarmış iç ve dış düşmanlar, Yüce Atatürk’ü, onun silah ve siyaset arkadaşlarının adını yıpratmak, silmek için ellerinden geleni arkalarında bırakmamaktadırlar.
Halbuki Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyetini ayakta tutan iskelet veya başka bir deyişle “Türk milleti için bitmemesi gereken bir ebedi umuttur.”
Öğrenci andının okullarda söylenmesi yasaklamıştır… “Artık varlığım Türk varlığına armağan olsun,” diyemiyoruz.
TC rumuzları, müesseselerin başlıklarından kaldırılarak “Ilımlı İslam Devleti” adı altında ortaçağ zihniyeti hortlatılmak istenmektedir.
İşte bu ahval ve şerait altında memleketin “Atatürk’te Birleştik” yapıştırıcısı esas alınarak Milli Merkez” kurulmuştur.
Mili Merkezin son hedefi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’sini ebediyen veya sonsuza dek yaşatmaktır.
Yakın hedefi ise,
Güneydoğudaki bölünme hattının doğusunda kalanlar ile batısında kalan %50/%50 şeklindeki ayrışımları “Atatürk’te Birleştik” ufku altında toplamaktır.
Atatürk’ün ilke ve inkılapları yoluna baş koymuş sizleri de platformumuz yolunda görmek isteriz.
Zaman birlik beraberlik zamanıdır. Önümüzdeki seçimler İktidarın sonunu getirmelidir. Aksi’ni düşünmek istemiyorum. Bir durumu hep birlikte yaratmalıyız. GELDİKLERİ GİBİ,GİDECEKLER.
Bu yazı, “Antalya Sanat Kültür Edebiyat Derneği” Biraz da siyaset konuşalım” isimli toplantısında yaptığım konuşmamın özetidir.
Hoşça kalınız.
21 Ekim 2013
Hüseyin LAPTALI