Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Mustafa Kemal’i anlamak
10 Kasım 2008 hakka yürüyüşünün 70. yılında Atatürk bitti. Kemalist siyasal düşüncesi öldü sanmayın....
Mustafa Kemal diyor ki; 19 Mayıslar bensiz geçecek hep fakat bilin ki, Vatansever duygular üreten kalbinizdeyim. Sıcak duygularınızla üreten elinizdeyim verimli işler içinde başınızdayım düşünceler boyunca... Toprağı işleyen motorun sesindeyim, gökleri yırtan kanat gürültüsündeyim. Beni öldü sanmayın nerde hamleniz varsa bıraktığım yerlerden ötelere nerde üstünse başarınız milletimin yüzünü güldüren bilin ki orda ben varım.
Haklısın, anladık atam. Öğrettin bize, anladık atam. 10 Kasım 2008’e senin devrimlerinden uzaklaşmanın seni yıldan yıla sadece 10 Kasımlarda anmanın, ne gibi felaketleri getireceğini yaşayarak anlamış olarak geldik. 2008’de askeri ve sivil dehanı daha iyi anlamış olarak senin kurduğun Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçileri olarak huzurundayız.
Kemalist perspektifin ve çağdaş dünya normlarındaki ilkelerinin Türkiye ve Türk halkı için ilelebet “tek çare” olduğunu, unutmamak, kendimizden sonrakilere de unutturmamak üzere, bir kere daha anladık ki, dünümüzü olduğu gibi, bugünümüzü de sana borçluyuz.
Yarınımızı da sende bulacağız.
Bugün , özgürce ve insanca yaşıyorsak masmavi tertemiz gökler altında dağlarım, denizlerimle dost toprağımda dolaşıyorsam umutla, namuslu ise ekmeğim, bu bereketli topraklarda özgürlük türküleri söyleyebiliyorsak, Kuva-i Milliye şehitlerim huzur içinde yatıyor ve sürgün veren ağaçların dallarında merhaba diyebiliyorsa, Evlatlarımın çağdaş demokratik laik tam bağımsız Türkiye’de yaşayacağını biliyor, inanıyorsam, keyfimce yaşama gülüyor, kaygısızca ağlıyorsam, dün esaret zincirlerini boynumda hissederken bugün özgürsem sendendir.
Atatürk!
Seni yedi düvele bütün yönlerinle tanıtmak ve anlatmak için, sözler, kitaplar yeterli değildir. Atatürk’ü anlayabilmek ve anlatabilmek o’nun bu aziz vatan ve yüce millet hakkında neler hissettiğini, düşündüğünü bilmek, Kurtuluş savaşına, Çanakkale destanına Kuva-i Milliye ruhuna bakmak ve anlamak gerek.
Atatürk: “beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” demişti.
Demek ki, Türk Milleti’nin kalbinde, dinamiğinde ve dünya kamuoyunda büyük izler bırakan ve daima saygı, minnet ve şükranlarla anılıp, yaşayacak olan Ata’mızı anlamak ve anlatabilmek, ancak ve ancak o’nun fikirlerini ve duygularını çok iyi bilmekle mümkündür.
Atatürk, Cumhuriyet ve devrimlerinin kazanımları, duygu ve düşünceleri ile çağları aşarak Vatanseverlerin duyarlılığıyla sonsuza kadar yaşayacaktır.
O büyük devlet adamının sırrı da burada gizlidir. Nitekim o: “benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyyen yaşayacaktır.” sözünde de belirttiği gibi kendisinin bir insan olduğunu vurguluyor; ancak vatanı ve milleti için hiçbir ödül ve karşılık beklemeden yaptığı çalışmalarının ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için işaret ettiği ilkelerin sonsuza kadar yaşayacağını ve yaşatılacağını biliyordu.
Ulu önderim, rahat uyu…
Seni anlatmak ve savunmak bizim namus borcumuzdur. Cumhuriyetinin yılmaz savunucularıyız.
Miktat Algül
Gazeteci-Yazar