Nazif Paşa'nın paparası

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Nazif Paşa'nın Paparası
--------------------------------------------------------------------------------
Maliye Nazırı Nafiz Paşa, nezarete geldiğinin ilk günlerinde askeri müteahhitlerden birinin tahakkuk evrakına, paranın ödenmesi için ‘verile’ işaretini koyar. Muhasebeci, müteahhide şu cevabı verir
-“Bu gün paramız yok. Bir hafta sonra gel.”
Müteahhit, üzüntü içinde Nazıra çıkıp meseleyi anlatır. Nafiz Paşa müteahhide
-“Sen” der; “evrakı şu masanın üzerine koy ve beni bir saat sonra gör.”
Müteahhit gittikten sonra Nafiz Paşa muhasebeciyi çağırır; hiddetini yenmeye çalışarak ona şöyle hitap eder
-“Muhasebeci Efendi, hatırıma bir fıkra geldi; bilmem ki bilir misiniz Anlatayım Vaktiyle Hocapaşa’da turşucu esnafından Kastamonulu bir Mehmet Ağa varmış. Bir gün, akrabalarından biri, Mehmet Ağaya, Ahmet adında 15 yaşında bir çocuk göndererek kendisine iş vermesini rica eder. Mehmet Ağa da bir merkeple iki fıçı temin eder. Bir gün, dükkanını kapatıp, mahallede makamla nasıl turşu satılacağını Ahmet’e talim eder. Ertesi günü usta dükkanda kalır; Ahmet mahalleye çıkar. Akşam ezanından sonra dükkana döndüğü zaman sirke ve turşuları olduğu gibi geri getirir. Mehmet Ağa hiddetle ‘Bre oğul, sen turşu satmamışsın. Akşama kadar sokaklarda haylazlık etmişsin!’ der. Çocuk safiyetle cevap verir ‘Usta senden bir şey soracağım Turşuyu ben mi satacağım, yoksa eşek mi satacak Şu sokağı döner dönmez, lahana, biber turşusu, demeye kalmadı, eşek anırmaya başladı. Ben bağırdım, o anırdı. Sesimi bir türlü işittiremedim. Onuniçin bir şey satamadan döndüm.”
Hikayeyi buraya kadar soğukkanlılıkla anlatan Nafiz Paşa birden sesinin perdesini yükselterek bağırır
-“İmdi muhasebeci efendi! Burada turşuyu sen mi satacaksın, ben mi Ben müteahhide para verdim. ‘Para yoktur bir hafta sonra gel’ demişsin. Hazinede para olup olmadığını Varidat Muhasebesinden aldığım şu pusula gösteriyor. O halde sen ne cüretle benim emrimi tanımıyorsun Aç gözünü! Başka nazırlara benzemem. Bir daha böyle yaparsan kolundan tutunca kapı dışarı atarım.”
Muhasebeci süklüm büklüm dışarı çıkar ve parayı müteahhide öder.
(Hayat Tarih Mecmuası'ndan alıntıdır)
 
Üst