Neden Endişeliyiz?

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Alper Faik Genç
Aslında dev gibi Türkiyemiz arkamızda varken bizim hiç endişe etmememiz gerekir.
Ancak, O bizim güvenmek istediğimiz Türkiyemiz son birkaç yıl içinde Kıbrıs siyasetini değiştirmiş veya öyle görünmek istemektedir.
1960 ANDLAŞMALARI : Kıbrıs’ta, 1571’den beri yaşamakta olan; Türklüğümüzü ve kimliğimizi korumak için can veren, kan döken, Anavatan Türkiye’den başka hami tanımayan bizler, verdiğimiz bu mücadele sonucunda, 1960’ta Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında varılan bir Anlaşmayla bağımsız ve adil bir Cumhuriyete kavuştuğumuzu sanmıştık. Ancak, bu Andlaşmayı ENOSİS’se adım olarak kabul eden kalleş Rum Yönetimi üç yıl içinde Kıbrıs Cumhuriyetini yıkmış ve Türkleri Merkezi idareden kovarak azınlık durumuna düşürmüştür. Haklarımızı ve varlığımızı korumak için savunma yaptık diye, bir de ‘ASİ Toplum’ ilan edilmiş ve koca Adanın ancak %3’üne hapsedilmiştik.
Tarafsız ve adil kabul edilen Birleşmiş Milletler 4 Mart 1964 tarihinde Makaryos’un zorbalıkla el attığı Cumhuriyeti, Adanın meşru Hükümeti olarak tanıyınca biz buna karşı gelmişsek de, O zamanlar gafil avlanan Türkiye, ‘Şimdilik varlığınızı korumak için bunu kabul etmek zorundayız’ diyerek B. Milletlerin Rumları koruyup tanıyan tek yanlı kararına boyun eğmişti.
O gün bugündür yıllarca süren görüşmelerde haklarımızı tanıtma mücadelesi vermekteyiz.
AK. PARTİNİN ve M. ALİ TALAT’IN HATASI:
50 yıldan fazladır Avrupa Birliğine girme çabası içinde olan Türkiye bu gaye uğrunda Kıbrıs’tan vazgeçme görüntüsü içinde, ‘Barış için biz bir adım önde gidelim’ KKTC’nin tanınması hususunda da sessiz olalım’ telkiniyle Sn. Talat’ı doğru yoldan saptırarak en büyük hatayı işlemiştir. Çünkü Sn. Talat da, ‘Biz bir anlaşma için KKTC’nin tanınmasında israr etmeyeceğiz’ diyerek, Rumlara büyük koz ve umut vermiştir....
HRİSTOFYAS’IN HEDEFİ: Avrupa Birliğine girdikten sonra Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın artık en büyük hedefi, Kıbrıs’ta ‘İstilacı’ saydığı Türk Ordusunu Adadan çıkarmaktır..Bunun için de Makryos’un 1960’ta yaptığı gibi, geçici bir dönem için, Federasyonu kabul etmek ve Kıbrıs Türklerini de AB içinde tebaası yapıp, Türkiye’nin Ada üstündeki tüm haklarını devralmaktır.
TÜRKİYE EKARTE EDİLECEK: Avrupa Birliği, B. Milletler ve bu Kuruluşlar içinde Amerika ile İngiltere’nin amacı Türkiye’nin Kıbrıs üstündeki haklarını bu marifetle kaldırarak, hiçbir zaman güvenmekdikleri Türkiye’yi Doğu Akdenizden silmektir!
Rum Yönetimi zaten Doğu Akdenizdeki Doğal Gaz ve Petrol kaynaklarını Batılılara peşkeş çekmiş bulunmaktadır.
ENDİŞEMİZ VAR: Anavatandan zaman zaman Adaya gelen Türk Liderlerinin bizlere verdikleri sözlü garantilere inanmakta zorluk çekmekteyiz, çünkü ‘Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’misali AK.Parti Yönetiminin geçmişte Kıbrıs için söyledikleri hep kof çıkmıştır...
TÜRKİYE’ DEKİ DURUM: Anavatandaki durum hiç de İç açıcı değildir: Türk Ordusu nerdeyse, ‘kafese’ konmuş, Yargı can çekişmekte, Anayasa AK.Partinin istediği yönde değiştirilmek üzeredir. Türkiye’nin bölüneceği sözleri içimizi kanatmaktadır. İmralı’dan Kandil’e Teröristlere telefon hattı bile gündemde. Başka sorun yokmuş gibi, günün konusu Türban mı – Başörtüsü mü daha makbul? Yüzlerce tutuklu Aydın, yıllardır suçunu bile bilmeden kapalı kapılar ardına konmuş. Modern Türkiyenin .Laik Atatürk Cumhuriyeti büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. B.Ortadoğu Projesinin eş başkanı artık Türkiye için Federasyonu tartışmak üzere...
Diyarbakırı’ın Doğunun Yıldızı olacağı bile fısıldanıyor..
NASIL GÜVENELİM? Türkiyenin seçkin Halkı başındaki kendi hükümetine endişeyle bakarken, biz Kıbrıs Türkleri bu şartlar altında Anavatan Hükümetine ve onların vaadlerine nasıl güvenelim?
 
Üst