Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
NOEL'İ DEĞİL NARDUGAN'I KUTLAYINIZ ?
25 Aralıkta İsa’nın doğum gününü değil, 22 aralıkta Türk’lerin Yeniden Doğuş Bayramı olan NARTUGAN’ I kutlayınız. Mongolca’da Nardugan ( nar=güneş, tugan veya dugan=doğan ) Doğan Güneş anlamında kullanılan sözcük Türk Bayramını simgeler. Çünkü bu tarihte gece ile gündüzün kavgasından doğan kazanım günlerin uzaması ve güneşin daha uzun süre insanları gün ışığına ve ısıya kavuşturmasıdır. Bildiğiniz gibi 21 Aralık yaşanan en uzun gece en kısa gündür. Bu tarihten ,itibaren günler uzamaya başlar. Türkler NARDUGAN bayramında evlerini temizler, güzel giysiler giyerek Ülgen Baba nın üzerinde yaşadığına inandıkları Ulu Akçam ağacı etrafında şarkılar söyleyerek, oyunlar oynayarak büyükler ziyaret edilip elleri öpülerek, ailelerin bir araya geldiği, yeyip içilerek eğlenilen müstesna bir gün yaşarlardı. Yani bugünkü dini bayramlarımızda yaşadığımız güzellikler gibi.
Türklerin tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında HAYAT AĞACI dedikleri bir AKÇAM ağacı varmış. Güneş en yüce varlık olarak insanlara verdiği ışık ve ısı için tapılmaya değer görülen varlıktı. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralıkta gece gündüzle savaşıyor ve gün geceyi yenerek aydınlık zaman çoğalıyor. İşte bu zafer güneşin yeniden doğuşu anlamında yeni doğum olarak kabul edilip, büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutlanıyor. Akçam ağacı süslenmiş ve altına çeşitli hediyeler konmuştur. Tanrı ÜLGEN’E güneşi geri verdiği için teşekkür ediliyor ve duaları tanrıya gitsin diye ağacın altına ödüller konuluyor. Ağacın dallarına bantlar bağlanarak dilekler yapılıyor. Ayni zamanda güneş tanrısı Ülgen, gökyüzüne kadar uzanan Akçam Ağacı üstündeki sarayda, sıkı kaftanı, uzun ve aksakalı ile bugün Noel Babaya uyarladıkları görünüme uyan hayırlı ruhların başı kabul edilen bir tanrı idi.
Hıristiyan alemi de 25 Aralığı yeni doğum veya yeniden doğuş anlamında güneşin doğuşunu İsa’nın doğumuna atfederek bu günü Noel diye kutluyor. Tanrıcılık dininin başlamasından sonra Türklere ait bu şölen ve düşünceyi kendilerine mal ederek bayramımızı üç gün sonrasında İsa’nın doğum gününe adapte etmişlerdir. Aslında 25 Aralığın İsa’nın doğum günü olduğu hakkında hiçbir kanıt yoktur ve de Hristiyanlıkta ağaç süsleme gibi bir gelenek de mevcut değildir. Çünkü İsa’nın doğduğu yörelerde (Örneğin Filistin’de veya Mısır’da ) akçam ağacı bilinmiyormuş. Çünkü bu ağaç Orta Asya bitkisi olup bu yörelerde yetişmiyormuş. Böyle bir kutlamanın Hıristiyanlara Hun’ların Avrupa’ya gelişlerinden sonra geçtiği sanılmaktadır. Ülgen Noel Babaya, ağaç süsleme Noel ağacına, Nardugan Bayramı Christmas’a çevrilerek Hristiyan alemi Türk Bayramını kendi bayramı imiş gibi kullanmıştır.
Birçok buluşlar göstermiştir ki yerküremizde tarihin ve kültürün başlangıcı Türklerin geçmişi ile ayni zamana rastlar. Türk Sümerler tarafından yaşanan tarihin milattan dört bin yıl önce tabletlere yazılarak, bugünlere kadar ulaşması ve okunup çözülmesi ile tarih aydınlanmıştır. Noel ( Christmas ) kutlamalarının da Türk adeti olduğu kanıtlanmıştır. Gerek Sümerolog Sn. Dr. Muazzez İlmiye Çığ’ın gerekse diğer birçok tarihci yanında son zamanların flaş ismi Amerikan araştırmacı ve yazar Gene D. Matlock’un iddiaları dikkate alınırsa Türklerin insanlığın atası olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Saygılarımla
AHMET GÜLAY