Özerk Kürt Develetçiğimizin Temelleri Atilimiştir!

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
ÖZERK KÜRT DEVELETÇİĞİMİZİN TEMELLERİ ATILIMIŞTIR!
Bugün de Türkçe ve Kürtçe üzerine yazmak istiyorum. Birliğimizin bütünlüğümüzün bu şekilde parçalanmasına tahammül edemiyorum.
Posta kutuma kanal 6'yla ilgili bir anket gönderilmişti. Bu anketi cevapladım ve konuyla ilgili yorumları okurken bir yorum dikkatimi çekti.
Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi ülkeleri örnek vererek, onlar Rusya'dan ayrıldılar ama Rusça konuşmaya devam ettiler ve devletlerini öyle kurdular diyordu yorumunda. Aslında Tek dilin gereğini vurgulayan, bir yorumdu bu.
Yorumcumuzun da belirttiği gibi SSCB birçok devletin birleşmesinden meydana gelmesine rağmen tek dildi. Resmi Dili, Rusça. Alfabesi de Rus alfabesi idi. Rusya niye böyle bir şey yapmak zorunluluğunu hissetti. Birleşen her devlet kendi dilini kullansaydı olmaz mıydı?
Düşünün bir kere resmi dairelerde bir işinizi görmek için form dolduracaksınız, tüm ülkelerin dilinden yazmak zorundasınız. Küçücük bir form belki de sayfalar dolusu olacaktır.
Aynı şey Türkiye içinde geçerli. Türkiye de zaten İngilizce neredeyse zorunlu dil haline gelmiş gibi bir şey. Birçok resmi evrakta yerini almış durumda. Buna birde Kürtçe eklenecek demektir bundan sonra. Bu işin bir de öteki yüzü var. Diyelim ki ben etnik kökenden gelen bir vatandaşım. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Kürtlere tanıdığı bu hakkın bana da verilmesini istemekte gecikmem. Bende kendi dilimde konuşmak isterim. Bana ne derim Türkler de benim dilimi öğrensinler. Sonuç olarak tüm etnik kökenli azınlıklar bu hakkı talep edecektir. Ve de haklarıdır Kürtlere bu hak tanındıktan sonra onların da en tabi hakkıdır bu istek.
Sonunda resmi evraklara her gün yeni bir dil eklenir ve sonunda işin içinden çıkılamaz bir hale gelinir. Böylece bu sorun her gün biraz daha katlanarak büyür, büyüdükçe de daha karmaşık bir hal alır.
Çok geçmez diğer etnik kökenler de kendi dillerini konuşmak ve yazmak isteyince ne olacak? Ne olacak! Ondan sonra ayıklayın pirincin taşını. Sağlaya bilirseniz sağlayın vatandaşın birliğini beraberliğini.
Bu yalnızca bir örnek, bu örnekleri istediğiniz kadar çoğaltın, örnekler çoğaldıkça Türkiye'nin nasıl çıkmaz bir yola girdiği de anlaşılır.
Bu örnekten sonra şu soru aklıma takılıyor! Anayasamız da ne der "Resmi Dil Türkçedir" o halde bir ikinci dilin varlığından hem de resmi olarak söz etmekle biz kime hizmet etmiş oluyoruz. "Resmi olarak" dememin sebebi ise bu kanalı Devlet televizyonu olan TRT'nin açmış olmasıdır. Bu kanal kimin istekleri doğrultusun da açılmıştır. Tabii ki PKK ve mecliste ki yandaşları sayesinde açılmıştır. Kimileri bu kanalında AKP'nin Kürtlerin oyunu alabilmek için ortaya atılan bir kozu olduğunu söylese de, Erdoğan nasıl seçimi kazandıktan sonra Diyarbakır'da yaptığı konuşmada Kürt sorunu vardır ve ben bu sorunu demokratik yollarla çözeceğim diyerek PKK'ya taviz verdiyse, bu günde bu kanalı açtırmakla PKK isteklerini meşrulaştırmaktadır.
SSCB döneminde ülkede tek bir dilin hâkim olduğunu ifade eden bu arkadaş, duygularla ilgilide bu kez öneki yorumuna ters düşen bir açıklama yapmış. Kimilerinin duyguları 29 harfle mi sınırlı olmak zorunda yani demiş. Bu kez de dillerin çeşitlenmesini savunmuş.
Tamam, Kürt, Kürtçe anlatsın duygusunu, Türk, Türkçe ifade etsin. Nerede buluşacak bu insanlar. Ben Kürtçeyi anlamıyorsam, o Türkçeyi anlamıyorsa, nasıl karşılık bulacak bu insanlar duygularına. Bakın 29 harfle sınırlı mı kalmalı diyen bu ses yarın çoğalacak ve hadi bize birde Kürtçe eğitim hakkı verin diyeceklerdir. Kürtçe eğitim! Kürtçe dil! E ne kaldı Güneydoğunun özerkliğini almasına. Zaten biraz aşağıda Kürt Parlamentosu da kurulmuş hazır bekliyor.
Evet efendim. İşte bu ŞEŞ TV'nin açılması bunlara gebedir. O yorumlardan da anladığım kadarıyla ne yazık ki bu yola girilmiştir. Çok sürmez belki bir 10 yıl, belki de daha yakın bir zamanda güney doğumuzda kurulacak olan Özerk Kürt devletinin temellerini atılmaktadır.
Hayırlı uğurlu olsun. Sırada kim varsa o da buyursun!

04.01.2009
Ayla Berkin

 
Son düzenleme:
Üst