PAZARLIK: “Ford Transit ABD yolunda” ya KKTC?

İsmet Kotak · 23 May 2009

PAZARLIK: “Ford Transit ABD yolunda” ya KKTC?

Bugün Pazar. Tatil gününün rahatlığı içinde KKTC’ye “Yatırım” konusunda sizlerle sohbet yapmak istiyorum. Geçmişte neler yaptık, neler kaybettik? Herkes kalkınma edebiyatı yapar ama iş kolları sıvayarak yatırımı gerçekleştirmeye gelince çoğu yolda kalır. Uzak geçmişe değil son 7 yıllık CTP dönemine bakmak istiyorum. Çünkü orada ne savaş var, ne öldüren, ne de ölen. Onlara göre “İzolâsyon” bize göre Osmanlı gittikten sonra uygulanan “Rum ambargosu” vardır. Türkün ürettiğini değil, taşınmaz malını, evini, arsasını, tarlasını alıyordu Rumlar. Bugün de kuralları değişmedi. Kilise bunu emretmişti... Bugün de o emir geçerlidir. Aldıkları her karara yansır.

Geçen gece 70 nci kuruluş yılını kutlayan Limasol Kooperatif Bankası konferans salonunda konuşurken, geçmişte Kıbrıs Türkünün en olmayacak koşullar altında yaptığı yatırımları anlattım. Değil ambargo, silâhlı kuşatma altında bile fabrikaların inşa edildiğinin öyküsünü...

Bugün, yaşanan son 7 yıla sarkan ve de yarın, olması gerekeni işaret edeceğim. Türkiye karşıtlarının her zaman bir neden bulmalarına karşın, herşeyiyle izlediğimiz Anavatan Türkiye’nin dünya’daki sıralamada 16 ncı ekonomi boyutuna sahip olduğu ve ihracata hız verdiği yıllarda atağa geçtiği görülmektedir. Yıllık 25 milyar dolarlık toplam ihracattan, 130 milyar dolarlık ihracata ulaşmak için birilerinin elini taşın altına sokması gerekiyordu.

Dün gazetelerde boy boy haberi çıktı. Koç Grubu tarafından Gölcük Ford-Otosan fabrikasında özel olarak ABD için üretilen “Ford-Transit”, Amerika yolunda. Başbakan RTErdoğan ve Mustafa Koç Ford-Transit’in direksiyonunda... Bununla iftihar ettim. Ben yatırım hastasıyım. Bu gelişme bana heyecan verir. Çünkü büyük devlet olmanın koşulu üretmek ve dışa satmaktan geçer.780 bin kilometre-karelik ve 80 milyonluk Türkiye, kalkınma istiyorsa yol budur. Türkiye de bunu kuralına göre yapmaktadır. Ford-Transit ihracatına ben böyle bakıyorum.

Ama bu yatırımın kredisi birkaç kez birebişr görüşme olanağı bulduğum, Mülkiye Mezunu olan ve yıllarca Parti Başkanlığı ve Başbakanlık yapan Mes’ut Yılmaz’a gitmektedir. Koç, bu tesisi için Gölcük’teki bu yeri istediğinde ilgili Bakan ve Başbakan bunu heyecanla karşıladılar. Yatırıma tahsis ettiler. Ne acı ki bugün ABD’ye ihracat yaptı diye övündğümüz bu tesise yer tahsis etti diye ilgili Bakan ve buna ek olarak Başbakan Mes’ut Yılmaz Yüce Divana verildiler.
Çünkü Yasaları miyop gözle yorumlayanlar v ardı... O sırada Cumhurbaşkanı olan değerli devlet adamı Süleyman Demirel, “Bu proje için Çankaya bahçesini isteseler verirdim” diyerek yatırıma ve Mesut Yılmaz’a sahip çıktı. Yargı, Bakanı da, Sayın Yılmaz’ı da salıverdi. Üç buçuk sözcük uğruna mahkûm etmedi ve suçsuz buldu.

Şimdi Ulusca bu yatırımla övünmekteyiz. Bana göre en çok övünmesi gereken, zamanında hapsedilmek istenen Mesut Yılmaz olmalıdır.

&&&

Buradan KKTC’ye atlayalım. Yeni Hükümet oluştu ve “Güven Oyu “aldı. İlgili, ilgisiz her kuruluş, büyük bir yarış içinde Başbakanı ve Bakanları ziyaret etmektedir. Beyanatlar gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında izleniyor.”Dış yatırımcılara fırsat sağlayacağız-Yurt dışındaki gençlerimizin KKTC’ye gelerek yatırım yapmalarını teşvik edeceğiz” şeklindeki açıklamların biri ötekini kovalamaktadır. Bunun benzerine CTP iktidarı döneminde de sık sık rastlandı.

Yaşadığım için yazıyorum. Şimdi de yaşamamak için uyarıyorum. Çünkü günler, aylar çabuk gerçer ve de bakarsınız ki geride yeller esiyor. İstenen yatırımlar yapılamamış... Sanayi Bölgelerinden bundan önceki Hükümetten arsa koparanlar, üstüne taş koymamışlar; ya da hâlâ taşocaklarına kadar sarkan çakılcılık, taşcılık, mermercilik kaplamış etrafı. İnşaat sektörü durunca, bunlar da topallayarak ayakta kalma savaşı veriyorlar. Dış bağlantı yok, üretimden sağlanan yedekleme yok.

İki olay anlatacağım: Genç iş adamı “Bay X”, yurt dışında edindiği deneyim ve kurduğu dış bağlantılara güvenerek Projesini hazırladı, geldi ve Yasal köprülerde duranlara takdim etti. Tek kuruşluk kredi istemediğini belirtti. Çünkü üretimi ihracata bağlı idi. Anlaşmaları yapılmıştı. Elektronik sınırsız bir alandı. Ne üretirse ihraç edecek ve ülkeye iş-ekmek-gelir sağlayacaktı. KKTC’ye yatırım yapmasını, Devlet Başkanı ve öteki yetkililer kendisini teşvik ettiği için gelmişlti. Destek bulacağına emindi... Sonuç: Taşcıya, mermerciye Sanayi arsası tahsis eden bu devlet “İhracata dönük Elektronik yatırımına “ verecek sanayi arsası bulamamıştı... Bulmuştu da Sorumlu mevkide oturan kişi, iki ayrı yatırıımcıya aynı arsaları tahsis ederek makamdan sıvışmıştı... Kimi rüşveti veren arsayı aldı dedi ama yurt dışından geldiği için o bu suçlamayı yapmadı. ”Beni istemediklerini anladım ve vazgeçtim” dedi...

Bundan kim kaybetti? KKTC. Proje hâlâ rafta bekliyor.

Şimdi ikinci Projeyi aktarayım: Bunu bizzat yaşadım. Zamanın Başbakanı Soyer ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Salih Usar bu projeyi iyi bilirler. Üç yılda direk 2000 kişiye iş-ekmek sağlayacak, yan işletmelerle bu 3000 ek işi bulacaktı. Ülkeye direk “döviz ve itibar kazandıracak” bir yatırımdı. Yabancı ülke temsilcileri ile Başbakanlık toplantı salonunda görüşme yapıldı. Proje açıklandı. Basına aktarılmadı. Yabancıların gelişi, duyurulmadı. Çünkü Rumun ambargosundan çekinilmekte idi... CTP ve yetkililer cesur karar vereceklerine, ayak sürüdüler. Bürokrasi de acemice davrandı ve bugünlere gelindi. Soyer Hükümeti gitti, o Proje de dosyada beklemekte...

Burada hata nerededir? Hükümet kendi yapacağı hızmeti “ihale” yoluyla birilerinden almaya kalktı ve tökezledi. Bürokrasiye esir oldu. Ciddiyetsiz yerli ve yabancı firmalarla zaman harcadı. Herşey yüzüstü kaldı.

UBP Hükümeti yatırım, iş, ekmek kapısını açmak istemektedir. Seçim Bildirgesi ve Hükümet Programında böyle yazdı. Buna ulaşmanın yolu, ciddi, bilgili, uzman kişilerle çalışmaktan geçer. O Proje yine koltuğumuzun altında bekliyor. Usanan yabancıları ikna ettik. Yatırıma devam edileceğini kabul ettiler. Yeter ki Turizm sektöründe arazi kiralayan, Sanayi yatırımlarında Sanayi bölgelerinde ona buna arsa sunan Hükümetler, öteki alanların daha çok girdisi olduğunu keşfetmiş olsunlar.

Cicili, bicili günler tamamlanmışsa, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı artık dönüp yatırımlara baksınlar. CTP gibi günleri, ayları ve yılları harcamasınlar. Bugünler geri gelmez. Kimse gücenmesin. Pazarın rehaveti içinde hoşgörü ile karşılasın bu uyarımı. Çünkü biz, KKTC’ye gönülden bağlıyız, kimseye kinimiz yoktur ve de bu topraklarda kalkınmak ve geleceğe güvenle bakmak için emek-alınteri-bilgi ve deneyimimizi sunmak azmindeyiz.

Mürüde Sevicer · 24 May 2009

Cevap: PAZARLIK: “Ford Transit ABD yolunda” ya KKTC?

Giden Hükümetten ne yer ne de kredi talep etmeden sadece K.K.T.C. de olmayan ve iş kurmak için müracaat ettiğimiz zaman aldığımız yanıt siz yapamazsınız çünkü izni yabancı yatırımcıya verdik cevabı alan bir halkız. Dolayısı ile bahsettiğiniz olaylar da bizi endişelendiriyor. İnşallah yeni Hükümet yatırımcıya yardımcı olur ve geçmişteki olayları yaşamayız. Lütfen iş yapmak isteyen halkımıza engel olmazlar ve Sanayi de düzelir.

Ara

PAZARLIK: “Ford Transit ABD yolunda” ya KKTC?

İsmet Kotak

Onursal Üye

Mürüde Sevicer

New member