PKK'nın yeni hedefi KKTC

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
PKK'nın yeni hedefi KKTC


PKK yeni stratejisini belirledi. Terör örgütü, adadaki Türkleri göçe zorlamak için militanlarını hazırladı ve düğmeye bastı.


Terör örgütü PKK, (KONGRA-GEL) Kuzey Kıbrıs'ı karıştırmak için iş başında. Silahlı militanlarını adaya gönderen terör örgütünün ilk hedefi genç subay ve astsubaylar. Aksiyon dergisinin haberine göre dış destekli hareket eden örgüt, ayrıca, sol terör gruplarını da yanına alarak adadaki halkı göçe zorlamayı planlıyor.


Broşürlü propaganda
Adadaki Kürt kökenli vatandaşlara yönelik propaganda faaliyetlerine hız veren teröristler, önceden tespit edilen evlere, "Hep beraber. Her şey PKK ve özgürlük için..." sloganlarının yazılı olduğu broşürlerden bırakıyor. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Lefkoşa'da terör örgütünün sempati-zanlannın olduğu biliniyor. Örgüt de zaten, faaliyetlerini daha çok bu şehirde yürütüyor. Adanın kuzeyinde demek veya lokal açmaları yasak olduğu için PKK'lılar propaganda alanı olarak kahvehaneleri tercih ediyor. Lefkoşa'nın ara sokaklarında bulunan, terörist başı Apo poster-leriyle süslü, gece toplantılarının yapıldığı kahvehanelere yabancılann girmesi çok zor.


Adaya sızıyorlar
PKK'lılar, adaya değişik yollardan sızıyor. Güney Kıbrıs'ta yıllardır yaşayan ve buranın vatandaşı olan PKK yanlıları sınır geçişlerinin başlaması üzerine günü birlik de olsa kuzeye geçebiliyor. Kıbrıs'ın her iki yakasında da inşaat işlerinde söz sahibi olan Kürtler arasında bulunan PKKlılar, bu geçişlerde bilgi ve belge taşıyor. Ancak silahlı eylem yapacak olan militanların Rum tarafından Suriye'ye, oradan direkt ya da Türkiye üzerinden kuzeye geçtikleri biliniyor. Bunun için de daha çok deniz yolu tercih ediliyor.


Rumlar eğitiyor
Doğu ve Güneydoğulu Kürt kökenliler arasına kansan militanlar, Mersin Taşucu Limanı'ndan Kuzey Kıbrıs'a geçiyor. Terör örgütü Kıbrıs için dağdaki militanlar yerine yıllardır Rum tarafındaki kamplarda askeri ve siyasi eğitim alan teröristleri kullanıyor. PKK kaynaklarına göre, şu anda Kuzey Kıbns'ta eylem yapmaya hazır 150 kadar terörist var. Bu militanlar adadaki Kürtleri yönlendirip eylemlerinde kullanmayı hedefliyor.


PKK'nın bütün bunları yaparken adanın güneyinde yıllardır beraber hareket ettikleri başta DHKP/C olmak üzere sol örgütlerden de faydalanacağı belirtiliyor. Terör örgütünün önemli isimlerinden Murat Karayılan, Kuzey Kıbrıs'taki grup için "onlar sigorta" tabirini kullanıyor. Daha çok Rum tar fındaki Kürtçü dernek ve teşkilatlar tarafından organize edilen adadaki PKKlılar direkt olarak emirleri Yun; nistan'daki sözde komutanlardan ahj yor. Yani bütün bu faaliyetler terörü! Avrupa kanadının bir marifeti olarak niteleniyor.


Gelir kaynakları
Kıbrıs'ı karıştırmak isteyen PKK terörü adadaki uyuşturucu ve kadın ticareti ile kumarhanelerden de pay al yor. Özellikle Moldovalı beyaz kadın ticareti tekelini elinde bulunduran PKK sempatizanlan ağır sözleşmeler imzalattırdığı hayat kadınlan üzerinden büyük paralar kazanıyor. Pub aç1 verilen Lefkoşa ve Gime'deki bazı gece kulüpleri hem eğlence merkezi hem de toplantı alanları olarak kullanılıyor. Pubların önemli bir kısmının işletmesinin Kürtlerin elinde olması dikkat çekiyor.
 

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
PKK GKRY ilişkiler

kutlubayragim9dl5cqqm4.gif


PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GÜNEY KIBRIS RUM KESİMİN'DEKİ FAALİYETLERİ İLE İLGİLİ ÖZEL DOSYA​

1. Türkiye'de 1970'li yıllarda Marksist-Leninist bir örgüt olarak ortaya çıkan ve 1980'li yıllarda Lübnan/Bekaa'daki terör örgütleri
himayesinde kuruluşunu tamamlayan PKK;

· Türkiye'nin bir kısım topraklarında ayrı bir devlet kurma hedefi doğrultusunda, 1984 yılından itibaren silahlı propaganda yöntemini uygulayan ve

· Bugüne kadar uyguladığı terör faaliyetleri ile hedef gözetmeksizin sivil-asker tüm Türk vatandaşlarını hedef alan bir
terör örgütüdür.

· PKK terör örgütü, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin kalkınmasının engellenmesine yönelik olarak okullara düzenlenen ve öğrencilerin de zarar gördüğü sabotaj eylemlerinin yanı sıra, öğretmenlerin kaçırılarak öldürülmesi ve bölgede yaşayan vatandaşlarımızın yaşama, ibadet, sağlık, eğitim gibi temel insan haklarını gasp etmeye yönelik gerçekleştirdiği 25 bin eylem sonucunda, ülke genelinde; çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere, 15 bini sivil, 30 bine yakın insanımızın hayatını kaybetmesine veya yaralanmasına sebep olmuştur. Ayrıca; düzenlenen eylemlerde 250
okul, 50 cami, 50 sağlık merkezi ile 2000 kadar tesis ve aracın tahrip edilmesi, PKK terörünün ulaştığı boyutları ortaya
koymaktadır.

· Bu arada, güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlar sonucu zayiat veren kadrolarını yeniden toparlamak ve Dünya kamuoyunu etkilemek amacıyla, 1991, 1993 yılları ve son olarak da 1999 yılında, sözde tek taraflı silahlı faaliyetleri durdurma kararı alan ve barış istediğini öne süren örgüt, yine bu yıllarda;

· Tek suçu, o anda yol kesen teröristlere rastlamak olan vatandaşlarımızı acımasızca öldürmüş, bir kısmını da kaçırarak,
yaşama haklarını gasp etmiş,

· Türk ekonomisini ve tabii varlıklarını yok etmek amacıyla, Türkiye'nin batısında binlerce Hektar ormanın yakılmasına neden olmuş, turistlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sansasyonel eylemler yaparak, insanları endişe ve korkuya sevk etmiştir.

· PKK terörizmine karşı sürdürülen etkin mücadele sonucu, Türkiye'de faaliyetleri kontrol edilebilir bir seviyeye getirilen
örgüt, amacına ulaşamayacağını anlamış ve özellikle terörist başı A.ÖCALAN'ın, 15 Şubat 1999'de yakalanması sonrasında taktik bir değişikliğe giderek, terörist kimliğini gizlemeye yönelik legal alan faaliyetlerine ağırlık verme kararı aldığını iddia etmiştir. PKK'nın sözde "Siyasallaşma" adı altında, siyasi platformlarda ve özellikle uluslar arası kuruluşlar ve Devletler nezdinde yürüttüğü faaliyetleri, Avrupa ülkelerinin yasal boşluklarından da istifade ederek terörist kimliğini unutturmaya ve taraf olarak muhatap alınmaya yönelik gayretler olduğu bir gerçektir

· Geçmişte; hasta, yaralı ve gözden çıkarılmış durumdaki mensuplarına intihar türü eylemler düzenlemeye yönelik eğitim
vererek, özellikle Büyükşehirlerde düzenledikleri 14 intihar saldırısında, 14 güvenlik görevlisinin şehit edilmesine, 5 sivilin
ölümüne ve toplam 123 kişinin yaralanmasına neden olduklarını unutan örgütün, bugün için sözde barış söylemleri, inandırıcı olmaktan uzaktır. Ayrıca, halihazırda, intihar türü eylemler için teröristlere eğitim yaptırması, örgütün içinde bulunduğu çelişkiyi göstermesi açısından dikkat çekmektedir.

· Terör örgütü halen, çoğunluğu Irak kuzeyindeki kamplarda olmak üzere, yaklaşık 5.000 kadar teröristini, başta intihar ve bombalama türü eylemler, mayın döşeme, pusu kurma türü eğitim faaliyetlerine tabi tutmaktadır.

2. Bu kanlı terör örgütünün, varlığını bugüne kadar sürdürebilmesi; başta, Suriye ve Yunanistan olmak üzere, bir kısım komşu ülkelerle birlikte, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'nin de desteği ile bazı batılı ülkeler tarafından kendisine gösterilen müsamaha sonucu; çeşitli adlar altında kurduğu dernek ve vakıflarla, eğitim, lojistik, finans temini, propaganda, basın-yayın alanlarında yürüttüğü faaliyetlerden aldığı destekle mümkün olmaktadır.

· Bunlar içinde, Türkiye aleyhtarı faaliyetlere verdiği destek çerçevesinde, topraklarında PKK'ya çeşitli kolaylıklar tanıyan GKRY;
hem Suriye, Irak ve Lübnan gibi, örgütün militan kadrosunun yoğun olarak bulunduğu bölgelere, hem de Türkiye'ye yakınlığı nedeniyle önemli bir coğrafi konumda bulunmaktadır.

"Düşmanımın Düşmanı Dostumdur!" prensibinden hareketle, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) aleyhindeki her türlü faaliyeti desteklemeyi, bir devlet politikası haline getirmiş olan GKRY'nin, PKK terör örgütüne yasal dernek, kurum, kuruluş ve partileriyle siyasal ve lojistik destek sağladığı bilinmektedir.

GKRY'nin tarihsel Türk düşmanlığından kaynaklanan tutumu doğrultusunda, PKK terör örgütünün GKRY'deki sözde siyasi ve
kültürel faaliyetleri, yönetimin de desteği ile 1988`de kurulan, GKRY Enformasyon Dairesi aracılığı ile yönlendirilen ve merkezi
Lefkoşa'da bulunan, "Kıbrıs-Kürdistan Dayanışma Komitesi (KDK; Orpfeas Sokağı No:16)" tarafından yürütülmektedir. Ayrıca GKRY'de;

· 1990'da açılan Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi (ERNK) Bürosunun ve Kürt Demokratik Halk Birlikleri (YDK)'nin; Lefkoşa'da,

· Kürdistan Kültür Derneği'nin; Navarinou No:43/Limasol 'da, yürüttüğü faaliyetleri, halihazırda, PKK terör örgütünün GKRY sorumlusu MUNZUR (kod) Harun FIRAT tarafından yönlendirilmektedir.

· Bunlarla birlikte; PKK terör örgütünün, Limasol ve Lefkoşa'da 2 irtibat bürosu da bulunmaktadır Limasol'daki büro, Makaryos Cad. üzerinde Mc Donalds'ın yakınında bulunan, önünde PKK ve GKRY bayrağı olan 2 katlı bir binadır. Binanın ikinci katı yatakhane olarak kullanılmaktadır.

· Lefkoşa'daki büro ise, Lefkoşa Emniyet Müdürlüğü'nün 200 m. arkasında 4 katlı beyaz binanın ikinci katında faaliyet göstermektedir. Önünde PKK ve GKRY'nin bayrakları bulunmaktadır.

· Özellikle ABD'de meydana gelen terörist saldırılardan sonra, uluslar arası camiada terörizme karşı oluşan tepkinin de etkisiyle,
GKRY'nin PKK faaliyetlerini açıktan desteklemekten kaçındığı ve bazı kısıtlamalar getirdiği terörist unsurları, gözden uzak yerlerde istihdama çalıştığı yönünde istihbari bilgiler elde edilmektedir.

Bu arada, 30 Eylül 2001 tarihinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden GKRY bölgesine illegal yollardan geçmek isterken yakalanan PKK terör örgütü üyesi şahısların ifadelerinde ;

· GKRY'ye, Şubat 2000, Eylül 2000, Mayıs 2001, Haziran 2001 ve 07 Temmuz 2001 tarihlerinde illegal yollardan geçtiklerini ve burada PKK terör örgütü GKRY sorumluları ile toplantılar yaptıklarını,

· PKK terör örgütü adına toplanan paraları, Lefkoşa'daki örgüt bürosuna giderek, PKK GKRY sorumlusu olan Terörist Harun FIRAT'a teslim ettiklerini, burada İranlı, Iraklı ve Türkiye'den hapisten çıkan 25-30 kişiyi gördüğünü belirtmişlerdir.

· Rum bölgesinde kurulan ve yeri açıklanmayan bir PKK eğitim kampının, GKRY KDK Başkanı gazeteci Lakis PİNGURAS tarafından ziyaret edilerek röportajlar yapıldığı ve bu röportajların, GKRY bölgesinde basılan "Selides" dergisinin, 28 Kasım 1997 tarihli 314 ncü sayısında yayımlanması gibi basın yayın organlarına kadar yansıyan bilgi ve belgeler, GKRY'nin terörizme verdiği desteği açıkça göstermektedir.

GKRY'nin, bölgesinde faaliyet gösteren terör örgütü mensupları ve legal görünümlü oluşumları vasıtası ile, KKTC'ne yönelik terörist
hareketlerde bulunanlara, yardım ve yataklık yaptığı, teröristlere malzeme yardımı sağladığı görülmektedir.

a. PKK terör örgütü, GKRY'de, özellikle insan hakları ve insani yardım adı altında faaliyet gösteren bir kısım Hükümet Dışı
Kuruluşlar (NGO) başta olmak üzere, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerden, büyük ölçüde maddi ve manevi destek almaya çalışmaktadır.

"Kürt ve Rumların ortak düşmanının Türkiye" olduğu politikasını savunan Demokratik Merkez Birliği Partisi (EDEK) ve Komünist Partisi (AKEL) liderlerinin PKK'nın faaliyetlerini her ortamda desteklemeleri dikkat çekmektedir.

Bu kapsamda;

1. GKRY'ye gelen PKK'lı teröristlerin barınma ve iaşesinin, genelde kiliseler tarafından karşılandığı, ayrıca bazı şirket sahiplerinin,
PKK teröristlerinin iaşesini sağlayarak, onlara iş imkanı sağladığı,

2. Limasol'da "Shipping Co." isimli şirket sahibi Aristo ARİSTEDOU isimli şahsın, Kürdistan Dayanışma Komitesinin de desteklediği
şirketinde, bir kısım PKK teröristini istihdam ettiği,

3. Mart 1996'da, GKRY kilisenin davetlisi olarak Baf şehrine gelen örgüt başı A.ÖCALAN'a, 23.000 Kıbrıs Lirası ile Ortodoks Kilisesine ait olan ve Blatres bölgesinde bulunan 250 m²lik bir arsanın kendisine bağışlandığı, ayrıca Limasol kilisesi tarafından da, 100.000 Kıbrıs Lirası bağış olarak verildiği öğrenilmiştir.

20 Mart 1997'de, PKK terör örgütüne destek amacı ile, kan bağışı yapıldığı ve öğleden sonra, PASİDİ Konferans salonunda Nevruz
dolayısıyla düzenlenen etkinlikte GKRY siyasi parti temsilcilerinden;

· DİSİ Temsilcisi, Panayotis KAKURAS ,
· AKEL Temsilcisi, Andios KİPRİANU,
· DİKO Temsilcisi, Ioannis MEGALAMOS,
· Birleşik Demokrat Parti adına, Tasos MİHAİL,

· Yeni Ufuklar adına, Maria ROSSİDU'nun, Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde, PKK lehinde, propaganda içerikli konuşmalarda bulundukları, Sürgünde Kürt Parlamentosu'nun, GKRY Meclisi tarafından resmen kabul edilmesini ve bundan sonraki toplantısının GKRY'de yapılmasını önerdikleri bilinmektedir.

b. GKRY basınında, GKRY Kamu Düzeni ve Adalet Bakanı Nikos KOŞİS, 11 Mayıs 1998'de, GKRY Meclisi İnsan Hakları Komitesi'nde yaptığı konuşmada, "GKRY'nin Kürtlerle ilgili siyasetinin değişmediğini, Kürt mücadelesinin, GKRY tarafından sempatiyle karşılandığını" söylemiştir.

c. 18 Kasım 1998'de GKRY'de yayımlanan basındaki haberlerde;

1. GKRY'nin barındırdığı PKK'lılara ve Abdullah ÖCALAN'a verilen desteğin her platformda devam ettiği,

2. LEFKOŞA (GKRY)'dan telefonla MED-TV yayınlarına katılan PKK'lı Ömer AZAD'ın mesajının yayınlandığı, bu mesajın GKRY'de büyük bir memnunluk yarattığı öğrenilmiştir.

d. 20 Kasım 1998'de GKRY basınında yer alan haberlerde ise, GKRY'deki beş Rum Belediye Başkanı ile başkan yardımcılarının, PKK
Terör Örgütü başı Abdullah ÖCALAN'ın İtalya'da serbest bırakılması amacıyla, LEFKOŞA'nın Rum Kesimi'ndeki ELEFTERIA (Özgürlük) Meydanı'nda açlık grevi yapmakta olan PKK'lıları ziyaret ederek destek verdikleri öğrenilmiştir.

e. 16 Şubat 1999'de, KENYA'da yakalanarak TÜRKİYE'ye getirilen terörist başı Abdullah ÖCALAN'ın üzerinden, GKRY'de faaliyet
gösteren ve PKK'nın bir şubesi gibi çalışan, Kürdistan Dayanışma Komitesi'nin başkanlığını yürüten ve aynı zamanda GKRY'de yayınlanan FİLELEFTHEROS Gazetesi'nde de köşe yazarlığı yapan Lazaros MAVROS adına düzenlenmiş bir pasaport çıkmıştır. GKRY Muhaceret Dairesi tarafından, 10 Temmuz 1995'de düzenlenen ve 10 yıl geçerlilik süresi bulunan pasaportun, AB ülkeleri tarafından kullanılan vişne çürüğü renginde olduğu belirlenmiştir.

Bu bağlamda; GKRY'nin terörizme verdiği desteğin boyutlarını ortaya koyması açısından,

1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'ndeki en son terör olaylarının bir numaralı sorumlusu olan Usame Bin LADEN ve Güney Kıbrıs'ta büyük çapta ticaretle uğraşan kardeşine de pasaport çıkardığı,

2. Rus mafyasına ait milyarlarca dolar kara para ile uluslar arası terörist Usame Bin LADEN'in gayri kanuni yollardan elde ettiği
gelirini, Güney Kıbrıs'taki bankalarda akladığı,

3. Uluslar arası terörist Usame Bin LADEN ve ailesinin, Güney Kıbrıs'ta yatırımları bulunduğu, kardeşinin GKRY'de bir iş adamı
olduğu ve düzenli olarak vergisini ödediği bilinmektedir.

f. 18 Şubat 1999 tarihli GKRY basınında, terörist başı Abdullah ÖCALAN'ın Türkiye tarafından tutuklanmasını görüşen GKRY Temsilciler Meclisi'nin "A.ÖCALAN'ın tutuklanmasını kınayan ve PKK Terör Örgütü ve yandaşlarının verdiği sözde mücadeleyi destekleyen" bir karar aldığı bildirilmiştir.

g. 21 Şubat 1999 tarihli basın haberlerinde ise; GKRY Meclis Başkanı Spiros KİPRİYANU'nun, terörist başı Abdullah ÖCALAN'a kendi
pasaportunu vermeye hazır olduğunu ifade ettiği bildirilmiştir. AKEL Genel Sekreteri Dimitris HRİSTOFYAS ve EDEK Başkanı Vasos LİSSARİDES de, GKRY'de yayın yapan RIK televizyonunda, pasaportlarını terörist başı Abdullah ÖCALAN'a verebileceklerini ifade etmişlerdir.

h. Rum gençlik ve çiftçi örgütlerinin, 11 Mart 1999 Perşembe günü, Lefkoşa'nın Rum kesiminde "A.ÖCALAN'a özgürlük, Kürdistan'a
özgürlük" sloganı ile saat 14.30'da ABD Büyük Elçiliği dışında bir gösteri düzenledikleri, gösteriye EDON (AKEL'in Gençlik kolu), NEDİSİ (DİSİ Gençlik kolu), NEDİK (DİKO Gençlik kolu), EDEN (EDEK Gençlik kolu) ve ONED (EDI Gençlik Kolu)'in katıldığı öğrenilmiştir. Gösteriye katılanlar, daha sonra ELEFTHERIA Meydanı'na doğru yürümüşler ve burada büyük bir gösteri yapmışlardır.

Bu etkinliğe Rum ve Yunanlı sanatçılar da katılmışlardır. Gösteride "Kürt lider ÖCALAN'ın serbest bırakılması ve mücadele eden Kürt halkına dayanışma" belirten bir karar kabul edilmiş ve bu karar daha sonra AB parlamentosu BM Genel Sekreterine gönderilmiştir.

ı. YUNANİSTAN'da, PTÖ yandaşları/militanları tarafından yayımlanan "Kürdistan'ın Sesi" adlı derginin, Mart-Haziran 2001 aylarını kapsayan 75 nci sayısında,

1. 17 Mart 2001'de, bütün GKRY bölgesinde "Kürdistan'daki savaşta sakat kalanlar" için maddi yardım kampanyası açıldığı ve söz konusu kampanyanın 24 Mart 2001'e kadar devam ettiği,

2. 21 Mart 2001 tarihinde, "Kürdistan Dayanışma Komitesi" tarafından bir toplantı düzenlendiği,

3. 22 Mart 2001'de, GKRY'de yaşayan "Kürtler" tarafından Nevruzun kutlanması amacıyla, LEFKOŞA'da etkinlik düzenlendiği de
belirtilmektedir.

j. Ocak 2002 içerisinde, GKRY'deki PKK teröristlerinin düzenlediği bir toplantıya telefonla katılan, PKK lider kadro üyesi Nizamettin TAŞ adlı teröristin, toplantıya katılan teröristlere yaptığı konuşmada;

· GKRY'de örgütsel faaliyet içinde bulunmayanlarında kazanılmasını, Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerdeki tüm şehirlerde
dernek açılmasını,

· KKTC'deki Kürtlerin de örgütlenmesi durumunda yaralı teröristlerin tedavisinde ve bir çok konuda ilişkilerin kolaylaştırılabileceğini bildirdiği yönünde bilgiler alınmıştır.

FİNANS FAALİYETLERİ:

PKK terör örgütünün kara para aklama faaliyetlerini, Avrupa'dakilere ilave olarak, GKRY'de bulunan bankalardan ve paravan vakıflar
yoluyla gerçekleştirmektedir. Özellikle, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin "Off Shore" şirketlerine tanıdığı büyük kolaylıklar ve terör örgütüne sağlanan destekler çerçevesinde; GKRY'nin de örgütün kara para aklama faaliyetleri açısından önemli bir konumda olduğu görülmektedi


PKK'nın, gelir kaynakları arasında, illegal yollardan elde edilen gelirler kapsamında; uyuşturucu kaçakçılarının sınır geçişlerinden
ve uyuşturucu satıcılarından alınan paylar, gelirlerin en önemli dilimini oluşturmaktadır.

GKRY, örgüt açısından önemli bir gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretinin gerçekleştirildiği ve kara paranın aklandığı, bu şekilde
elde edilen para ile PKK'nın silah ve malzeme ihtiyacının tedarik edildiği bir merkez durumundadır.

PKK'nın, LEFKOŞA Rum kesimindeki silah kaçakçıları ile irtibat kurarak, Avrupa'dan, yada eski Doğu Bloğu ülkelerinden illegal
yollarla GKRY'ye getirilen silahları satın aldığı ve bu silahların sevkıyatının, Suriye'nin LAZKİYE Limanı üzerinden gerçekleştirdiği bilinmektedir. Bu kapsamda;

· Silah tüccarları tarafından Rusya'dan satın alınan 7 milyon dolar değerinde, 260 Ton ağırlığındaki mühimmatın Rum bandıralı "ATHANASIOS" Gemisi ile Larnaka Limanına getirildiği ve Limanda boşaltıldığı, Kasım 1994 tarihinde "CECILIA" Adlı bir gemiye
yüklenerek PKK yetkililerine teslim edildiğine dair duyumun alındığı,

· 3 kişilik PKK'lı teröristin örgüte, silah temin etmek için Ağustos 1995 tarihi itibarıyla, Rum Gizli Polisi (KIP) aracılığı ile Rusya'daki silah satımından sorumlu, Mıxail TEMKİN ile buluştuğu ve örgüte silah ve malzeme temin ettiği,

· Ekim 1996'da LIMASOL'dan LÜBNAN'a hareket eden ve PKK'ya malzeme taşıyan gemide, 10.000 Kalaşnikof ve 550 uçaksavar mermisi ile 4000 çeşitli tipte mayın olduğunun tespit edildiği,

· Haziran 1997 itibarıyla, LİMASOL Limanından Suriye'nin HAYFA Limanına sefer yapan NISSOS KYPROS isimli feribot ile Konteynır içerisinde, 8 adet SA-7 Füzesinin PKK'ya gönderilmek üzere, PKK'lı bir teröriste teslim edildiği öğrenilmiştir.

Diğer yandan, GKRY'de faaliyet gösteren Kıbrıs-Kürdistan Dayanışma Komitesi, PKK kuruluşları ve örgüt mensupları tarafından kampanyalar düzenlenerek, PKK örgütüne para ve malzeme yardımı toplanmaktadır. Elde edilen para, gıda maddesi, ilaç ve giyecekler Suriye üzerinden örgüte ulaştırılmaktadır.

ABD'deki terörist saldırılardan sonra CIA eski Başkanı James WOOLSEY ile NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri eski Başkomutanı Wesley CLARK gibi ABD'nin önemli şahsiyetleri tarafından "U.Bin Ladin'in, bir kara para aklama merkezi haline gelen GKRY'de, gizli hesaplarının bulunduğu ve Rum Yönetiminin terörle mücadelede ABD ile işbirliği yapmadığı, bu konumu nedeniyle, 400 yıl da geçse AB'ye alınmaması gerektiği" yolundaki açıklamalarının basında yer alması, GKRY'nin teröre verdiği desteğin boyutlarını göstermesi açısından da önemlidir.

ABD'nin tespitleri ve bu açıklamaları, GKRY'nin sadece PKK terör örgütüne değil, diğer terörist örgütlere de destek sağladığını ortaya koymaktadır.

SONUÇ

PKK terör örgütü elebaşısı A.ÖCALAN'nın yakalandıktan sonra adli makamlara verdiği ifadeleri ve terör örgütünün, GKRY ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde elde ettiği geniş imkanlar göz önüne alındığında, dokümanda belirtilen hususlar bir kez daha teyit edilmektedir. Bu kapsamda;

1. GKRY, hem PKK'nın faaliyet alanına, hem de Türkiye'ye yakınlığı açısından önemli bir coğrafi konuma sahip olması nedeniyle, uzun süredir örgütün silah ve malzeme ihtiyacının büyük bölümünün tedarik edildiği bir merkez durumunda olmuştur.
Suriye ve Lübnan'da faaliyet alanı oldukça daralan PKK'nın, gelecekteki faaliyetleri açısından da GKRY bölgesinin önemini koruyacağı görülmektedir.

2. GKRY'nin, terörizme karşı mücadeledeki samimiyetini ortaya koyması, PKK terör örgütüne, dokümanda belirtilen legal görünümdeki uzantıları kanalıyla sağladığı desteğini kesmesi ve terörizme karşı mücadelede, BMGK'nin 1373 sayılı kararı doğrultusunda alınması gerekli tedbirleri, bir an önce hayata geçirmesi beklenmektedir.
 
Üst