Ülkücü nesil geleceği temsil ediyor. Bunu solcu kesim bile kabul ediyor artık. Çünkü gerçekler artık bir bir ortaya çıkıyor. Vatanı, milleti için mücadele etmiş insanları vatan haini gibi göstermek; asıl vatan hainliğidir. Şuna inanın ki, yetişen Ülkücü gençlik, Türkiye'nin geleceğidir. Bize düşen görev bu tertemiz gençliğe sahip çıkmaktır. Ben dahil hepimizin görevi budur. "
" Vatanım için yıllarca mücadele ettim, cefasını da surdum, sefasını sürdüm dersem yalan olur. Çünkü, biz devamlı mücadelenin içindeydik, bizi yıldırmadı cezaevleri, tabutluklar, bizi yıldıran sadece anlaşılmamamız oldu. Ama ben inanıyorum ki, ülkemizin nüfusunun büyük bir bölümü Ülkücü kesimin amaçlarını ve devlet için verdikleri mücadelenin farkındalar, 5 bin şehit bunun kanıtıdır."
" Ben mutluyum bu gençliği görmekten, vatanına devletine, milletine sevdalı, bayrağına vurgun, her an için bir çakıl taşına bile kurşun yemeye hazır. Bu evlatlar bizim. Ben bugün varım, yarın olmayabilirim. Bayrağımı düşürdüğüm zaman onu elimden alacak yere düşürmeyecek insanlar vardır. "
" 1960 yıllarından bu yana merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesi hep oy istismarı yapıldı. Yapılmaya da devam ediliyor. Geçen yıl mezarlar nakledilmeden önce TRT'nin hazırladığı "Demirkırat" belgeselinde devletin televizyonundan bütün gerçeklerin tek tek anlatma fırsatı tanındığını sandım. Fakat bu sefer de çarpıtıldı. Proğram yapımcısı Mehmet Ali Birand ve ekibi yaklaşık sekiz saat süren çekimden ve anlattıklarımdan sadece on dakika kadarını yayınladılar. İsmet Paşa'nın mektubundan söz edilirken, benim mektuplarımdan bahsedilmedi. Üstelik benim albay üniformalı resmim gösteriliyor, konuşmam yayınlanıyor. Yani idamları ben yaptırmışım gibi vatandaşlar aldatılmaya çalışıldı. Bütün kamuoyu önünde bunu yapan iktidarı ve bunu yaptıran Cumhurbaşkanı'nı kınıyorum.
Alparslan Türkeş