Rauf Denktaş Makaleleri-Lokmacıda Lokma

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Papadopulos, bir gece yarısı, malûm duvarı yıktı. “Türk askeri kalkmalı” şartına bağlı olarak Ledra Caddesi’nin açılmasına izin verecekmiş! Kim? Meşru addedilen hükümet! Top yine bizde. Daha doğrusu, Lillikas’a göre Türkiye’de, çünkü KKTC’ni ve O’nun sorumlularını adam ye-rine koymuyorlar. KKTC’nin varlığına işaret eden bayrak, mayrak, yafta, mafta olmaması, askerin çekilmesi için baskı bize ve daha çok Türkiye’ye yönelecek.
Bizde bir bayram ve zafer havası! İstikrarlı, barışçı siyasetimiz semere veriyor! Barışa bir adım daha atmışız! Ne kadar safız! Sn. Başbakanımız da “istikrarlı, barışçı” siyasetinin bu semeresinden memnun. Papadopulos “Ermeni-Maronit azınlığına denksiniz” diyor. Sn. Soyer ise bu gelişmenin ardından “Kıbrıs Türk Halkının ortak egemenlik hakkına yönelik engellemeleri de aşacağız” diyor. “Ortak egemenlik” ! Bu da nereden çıktı? 1960 antlaşmaları ile oluşan ortak egemenlik 1963’den bu yana iki devlete dönüştü. Ortaklık devletinden atılan Türk ortak 20 yıl uğraştan sonra 1983’de KKTC’ni kurmak zorunda kaldı. Şimdi, bizi, “yani onlara göre azınlığı” , Kıbrıs Türkünü mutlak yok edilmekten kurtardı diye Türkiye’yi işgalci addeden, “yüzde 20 ile federasyon olmaz; uzlaşma üniter devleti kabul etmekle mümkündür” diyen, Kıbrıs’ı bir Elen adası yapmak aşkı ile yanıp tutuşan kırmızı çizgilerinden asla fedakârlık yapmayacağını ilân eden Rum-Yunan ikilisi ile uzlaşıp “ortak egemenlik” yolunda ilerleyeceğiz! Demek KKTC ortadan kalkacak ve biz bir kağıt anlaşması ile yeniden, “sevgili kardeş Rumlarla” egemenliği paylaşacağız. Niye? Kendimize güvenmediğimiz, KKTC’ne inanmadığımız için! Niye? Türkiye’nin fiili ve etkin garantörlüğünü sıfırlayan bir ortamda, “AB normlarına ve Güvenlik Konseyi Kararlarına uygun şekilde” Kıbrıs’ta Rumlarla ortaklaşa insanca yaşayabileceğimize inandığımız için!
Gambari’nin “iki toplumlu, iki bölgeli federasyonuna” fit olundu; İkinci Soyer Hükümeti programında “iki toplumlu, iki bölgeli federasyon” dan başka bir şey istemediğimizi dünyaya duyurdu. Sn. Cumhurbaşkanı Talat “tanınma istemediğini, bütünleşme istediğini” duyurmaya devam ediyor. Türk Hükümeti, Kıbrıs siyasetiniz nedir sorusuna “uzlaşmadır, Kıbrıs Türklerinin haklarını korumadır” demenin ötesinde bir şey söylemiyor ve Ledra Sokağındaki son gelişmeleri, Papadopulos’un, yolun açılış şartlarına rağmen “olumlu adım; başarı” olarak alkışlıyor; Gambari’nin “iki toplumlu fede-rasyon” önerisini desteklediğini açıklıyor.
Papadopulos “KKTC dediğiniz sahte devleti Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ayıran sınırdaki askerleri çekiniz, kapıların tümünü açınız; Ticaret Anlaşması istiyorsanız, dediğime geliniz; KKTC diye bir kuruluşu asla tanımayacağız; kırmızı çizgilerimizden taviz vermeyeceğiz” diyor.
Bizimkiler de Lokmacı Barikatı’nda son duvar kalktı, insanlarımız maydanozları ile yoğurtlarını Rum tarafından daha kolay alacak diye seviniyor; 1974 Barış Harekâtı ile yok edilmekten kurtarıldığının, gerçek barışa kavuştuğunun farkında değilmişçesine “barışa ilk adım atıldı” diye zil çalıyor!
Lokma, lokma, Kıbrıs’ı bir yerlere götürüyorlar. Galiba yaptıklarından ve yapılanlardan bunların da haberleri yok! Uyandıklarında çok geç olmasından korku-yorum. Tehlike çanlarını duymaları için Allah’a dua ediyorum.
 
Üst