Rauf Raif Denktaş Seni Unutmayacağız !

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
RAUF RAİF DENKTAŞ
SENİ UNUTMAYACAĞIZ !


Bir sanatçı vefat ettiğinde “Bir yıldız daha kaydı” derler ya! İşte KKTC semalarından da 12 Ocak 2012’de çok büyük bir yıldız kaydı.

O öyle bir yıldızdı ki Kıbrıs denilince akla o gelirdi. Tüm hayatını Kıbrıs davasına adamış, hasta yatağında son sözleri, “Burası bağımsız bir cumhuriyettir” olmuş, Türkiye ve kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sevdalısı bir bağımsızlık yıldızıydı.

Bu küçücük adanın kocaman bir yüreği idi. Artık o yürek atmıyor. Acımız büyük fakat bu yürek, KKTC’ye bağlı tüm yüreklerde atmaya devam edecek. Siyasi ve mücadeleci yanı kadar, edebiyatçı, sanatçı yönleriyle de milletine örnek olmuş, onlara geride bıraktığı eserleriyle de yol göstermeye devam edecek bir yıldızdı o.

Allah ona uzun, uzun olduğu kadar da meşakkatli bir yol çizmişti.

Rauf Raif Denktaş, 27 Ocak 1924 tarihinde Kıbrıs'ın Baf bölgesinde doğdu. Rauf Denktaş 1,5 yaşında iken annesini kaybetti. Babası hakim Raif Bey'dir. Anneannesi ve babaannesi tarafından büyütülen Denktaş, 1930 yılında eğitim için İstanbul'a gönderildi. Arnavutköy'de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi'nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs'a döndü ve liseyi Kıbrıs'ta bitirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra hukuk eğitimi için İngiltere'ye gitti. Mezun olduktan sonra avukatlığa başladı. 1949 yılı yaz aylarında savcılık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım'la evlendi.

27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Dr. Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Türk Cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üslenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak'ın teklifi ve Dr. Fazıl Küçük'ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu kongresinde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden İngiliz yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve Cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı.

1955'te terörist bir hüviyete bürünen Enonisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükümetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla 1.8.1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdu.

1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile 1960 antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında emeği geçti. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi'yle İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi.

1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler de bu olayları protesto etti. Zürih-Londra antlaşmaları öncesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, Ankara'ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti. Bu görüşmede Denktaş adaya Türk askeri gönderilmesi teklifini dile getirdi.

16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı'na ayakbastı. 1963 olaylarından sonra Denktaş temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gitti. Temaslarını tamamlayan Denktaş bir sandalla Kıbrıs'a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı.

1964 Londra Konferansından sonra Makariyos tarafından “istenmeyen adam” ilan edildi. Yeşilada'ya girmesi yasaklandı. Gizlice Erenköy'e çıkarak savaşa katıldı. 1967'de adaya gizlice girerken tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye'ye geri verildi. 1968'de adaya giriş yasağı kaldırıldığında Kıbrıs'a döndü.

1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı'na seçildi. 28.2.1973'e kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı seçildi.

13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüten Denktaş, anayasa uyarınca 1976'da yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. 1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu.

22.4.1990'da yapılan erken seçimde ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 1995'teki seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi.

17 Nisan 2005'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan Denktaş, 24 Nisan'da görevi Mehmet Ali Talat'a devretti.

İşte hayatını adadığı Kıbrıs’ı onsuz artık. Fakat o büyük adamın sözleri yaptıkları unutulmayacaktır. Her ne kadar sağlığında “Barra Denktaş” diyenler de oldu. Fakat o hiçbir zaman defolmadı ülkesinden. Ölüm döşeğinde bile KKTC’ye sahip çıkmamız için mesajlar yollamaya devam etti. İnançlı bir kişilikti. Bir gün bu dünyadan göçeceğini biliyordu. Arkasında kenetlenmiş bir millet bırakmaktı en büyük arzusu. En büyük korkusu da parçalanmış, Rum’a yama olmuş bir KKTC bırakmaktı. Mekanın cennet olsun, yattığın yer nurla dolsun Kıbrıs’ın mücadeleci büyük insanı. Seni unutmayacağız.


14.01.2012
Ayla BERKİN

 
Üst