Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
RİSKLİ SÜREÇ, ZOR SINAV!
Türkler arasındaki yaygın inanca göre, 3,7 ve 9 rakamları uğurlu rakamlar..Yine aynı inanca göre Temmuz ve Ağustos ayları da, Türkler için zafer, mutluluk ve sevinç ayları..
Tarihi deneyimler ışığında oluşan bir başka kanaata göre de Türkler; zoru seven ve çetin görünen, hatta imkansız sayılan güçlükleri de aşmasını bilen bir ulus..
Zaaflarımızla ilgili olarak söylenen de şu: Düşmanla uğraşmaktan çok kendi kendi kendimizle uğraşıp dururuz. O nedenledir ki; başkalarının bize veremediği zararları hep kendi kendimize veririz.
Bir de, kollektif çalışmadan çok, meziyet sahibi, üstün nitelikleri olan liderlerlerle başarıyı yakalarız..
*****
Kıbrıs Türk Halkı olarak çok zor, sıkıntılarla dolu dönemlerden geçtik. En sonunda; Anavatan Türkiye’nin sayesinde hem toplu bir yokoluştan kurtulduk hem de kendi vatanımızın efendisi olduk..1974, Temmuzundan bu yana, öldürülmüyoruz, itilip kakılmıyoruz. Güvenlik içindeyiz..25 yıldır özgür ve egemen bir devlete sahibiz…
Ne var ki; varlığımızı ve devletimizi hedef alan tehdit ve tehlikeler son bulmadı. Tam tersi, daha karmaşık, daha bir uyanık ve bilinçli olmamızı gerektiren süreçler yaşıyoruz..Eskiden; Rumların Enosisçi amaçlarına kurban edilmek isteniyorduk. Şimdi ise buna ilaveten ABD ve AB gibi güçlerin bölgedeki çıkarlarına yem edilmek isteniyoruz..Daha geniş ve çok daha güçlü bir ANTİ-TÜRK cephe ile karşıkarşıyayız..
İşte böyle bir geçitte; hem toplumsal bir uyanışa, toplumsal bir birliğe hem de inançlı, dirayetli ve kararlı, olaylara ve gelişmelere, komplo ve dayatmalara sadece ulusal gözle bakan liderlere ihtiyacımız vardır..
Evet; zordayız..2009 yılı zor bir yıl, bir sınav yılı. Ancak;.zoru seven, zorluklar karşısında yılmayan ve zoru başaran bir Ulusun mensuplarıyız..Ama, bu koşularda hala kendi kendimizle uğraştığımızı, kendi kendimize hançer sallamayı sürdürdüğümüzü hatta gaflet ve dalaleti aydın olmanın gereği sayanların da iç bünyemizi kemirmeye devam ettiğini de biliyoruz..
Karşımızdakiler, yani Rumlar, arkalarındaki ABD ve AB bütün hesaplarını 2009 yılına göre yapmışlar..2009’u ‘çözüm yılı’ olarak görenler olabilir. Ancak hiç de öyle değil..2009 Kıbrıs Türk’ü için bir ölüm kalım yılı olacak. Bize ‘barışcı’ ve ‘çözümcü’ diye takdim edilen Hristofyas, hesaplarını ona göre yapmış..Tüm hazırlık ve stratejileri de bu çerçevede..Kimileri ‘AB süreci’ deyip duruyorlar ama, asıl tuzaklar bu yol üzerinde kurulmuş..
Sn. Talat’la Hristofyas’ın ‘mülkiyet sorunu’nu ele alacakları bu safhada, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı ‘Orams Davası’ ile Kıbrıs Türkü için idam fermanı hükmündeki kararını açıklamaya hazırlanıyor..2009’un son aylarında AB Türkiye etrafında ördüğü baskı kıskacını daha da daraltacak..KKTC’yi yönetenlerse hala hayal dünyalarında ‘Birleşik Kıbrıs’ı sayıklayıp duruyorlar..
İddialara bakılırsa; CTP iktidarını bir takım uluslararası senaryoların uygulanmasında olmazsa olmaz görenler, ATAD’ın hazırladığı idam hükmündeki kararı, KKTC’deki seçim sonrasına ertelemeyi tasarlıyor..
Peki çare nedir? Çıkış noktası nasıl bulunacak? Bu kuşatmayı nasıl yaracağız? Yanıtı şudur: Birlikte davranmak ve son şans olarak 2009 Nisanındaki Genel seçimleri devletten yana olanların başarısıyla sonuçlandırmak!