Rum - Yunan Sahtekarlığına Bakınız !!!

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Rum – Yunan Sahtekarlığına bakınız!!!
Adamlar bizi aptal, kendilerini de çok akıllı ve kurnaz sandıklarından alicengiz oyunuyla bizi dize getirmeye çalışmaları, madrabazlık değil de nedir?
Görüşmelerin başladığı bu günlerde bizden vermemizin mümkün olmayacağı taleplerde bulunmaları, aşağılık seviyelerinin göstergesi değil de nedir Allah aşkına?
Adamlar önce nüfus yapımızı konu yaptılar ve yıllardır ayni konuyu gündemde tutmaya çalışıyorlar. Onlara göre Türkiye’den gelenler mutlaka geri gitmelidir. Nedeni de çok açık. Hani ikide birde çoğunluğun iradesi geçerlidir derler ya, bizi azınlık gösterme hevesleri var ya, Ancak adanın gerçek sahibinin kim olduğunu unutarak veya bilmemezlikten gelerek.
Dedik ya, önce Türkiye’den gelenler gitmelidir dediler ve demeye devam ediyorlar. Sonra da tüm Rumlar eski evlerine dönmelidir diye nakarat başlattılar. Son birkaç gündür Garanti Anlaşmasını konu yapmaya başladılar. Yani adamlar, bir taraftan Güzelyurt’u, Maraş’ı, Karpaz’ı geri isterken, diğer yandan da bizi nüfus olarak eritmek için kabul edilmeyecek taleplerde bulunmaktan zerre kadar utanç duymamaktadırlar.
Pirgo- Yeşilırmak yolu açılsın derken, Pile’eye toz kondurmak istemiyorlar.
Ancak bize göre günün modası, Garanti Anlaşmasının kalkması için başlattıkları kampanyadır. Ve ne yazık ki senaryosu Atina’da yazılan bu konu, şimdi Güney Kıbrıs’ta da sahneye konmaya başlandı. Hatta Yunanistan’ın sözde Lefkoşa’nın Rum kesimindeki büyükelçisi de bu nakarata hız kazandırmak için konuşmaya başladığını görüyoruz.
Neymiş efendim Garantörlüğün artık modası geçmiş. Vay be, demek garantörlüğün modası geçmiş ha? Peki bunu kim söylüyor, Türkiye mi, İngiltere mi, yoksa Yunanistan mı?
Elbette ki Yunanistan. Çünkü Rumlara akredite olmuş elçi Yunan Büyükelçisidir! Garantörlüğün modası geçti diyen de Yunanistan’ın sözde Rum kesimindeki büyükelçisi.
Peki ne diyormuş bu adam, Garantilerin modası geçmiş! Vay canına, demek öyle. Yani Kıbrıs’ı yutmanın yolu, Garanti Anlaşmasının kalkmasından geçer. Bu talep oldukca manidar, değil mi? .
Adamlar haksız da değiller yani. Yunanlılar ve Makarios 1960 Anlaşmalarını, Enosis’e giden bir sıçrama tahtası olarak gördükleri için imzaladıklarını söylemediler mi? Ama sonunda gördüler ki “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldular”. Yani Enosis’e giden sıçrama tahtası, Taksim’e giden bir sıçrama tahtasına dönüştü.
İşte bütün kin ve öfkeleri bundandır. Adamlar hata yaptılar, ama bunu bir türlü hazmedemediler. Bunun revanşını almak için, dereden tepeden su getirmeye çalışıyorlar.
Ancak ne hazindir ki, bu sahtekarlıklarına AB’yi de ortak etmekten vazgeçemiyorlar. Ve AB’nin kendisi de ya bile bile, ya da aptalca, Rum- Yunan ikilisinin senaryolarına katkıda bulunmaya çalışıyorlar.
Ne hazin bir manzara değil m? Yıllar önce hazırladıkları senaryo ile kandıramadıkları bir halkı, “AB’de Garantörlük geçmez, Garantörlüğün modası geçti” demek suretiyle Kıbrıs Türk halkını aldatmaya çalışırken, AB ve diğer Batı emperyalistlerinden destek bulmaya çalıştıklarını görüyoruz..
Biz hala adam gibi, davranmalarını ve iki kurucu devlet temelinde eşit haklara sahip iki halkın barış içinde yaşamalarını sağlayacak bir anlaşmanın yapılmasından yanayız.
Akis takdirde, Bizans oyunlarıyla bizi kandırmaya çalışmaları, kendi kendilerini kandırmaktan başka bir işe yaramıyacaktır.
Tıpkı Enosis’e giden yolun değişik kulvara girdiği gibi.
Bilmem anlatabildim mi?


 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Ben de Teşekkür Ediyorum

Sevgili Mürüde ve Sevgili Çağatay kardeşlerim,
Yazım için teşekkür ettiğiniz için ben de size ayni duygularla teşekkür ediyor, sağlık, mutluluk ve esenlik dileklerimle birlikte çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar
10.09.2008
 
Üst