Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
RUMLAR BAZI KONULARDA GERİ ADIM ATMAYA BAŞLMIŞ!
Bu geri adım atmayı sakın iyi anlamda anlamayın… Rumlar işlerine gelmeyen, mutabakata varılan konularda geri adım atmaya başlamışlar Cenevre öncesi!
Cumhurbaşkanı Eroğlu 1 Haziran’daki görüşmenin ardından, “iç güvenlik ve polis başlıklarını Cenevre’ye gitmeden kapatmak istediklerini” söylediğini hatırlatan basın mensubuna “Bazı konularda geri adım atmaya çalıştıklarını gördük. Görüşmelerde tutanaklar tutulur. Bizim elimizdeki tutanaklara göre zaten bazı konularda mutabakat vardı ama gerek bugünkü toplantıda, gerekse özel temsilcilerin toplantısında geri adımlar atılmaya çalışıldığını gördük. Biz bu konulardaki üzüntümüzü zaten ortaya koyduk” demiş.
Ah Cumhurbaşkanım ah! Bunu yıllardır biliyoruz. Rumların asıl amaçlarının ne olduğu 40 yılı aşkın bir süredir ortada. Onların Türkler lehine bir tek maddeyi bile kabul etmeyecekleri aşikârken, bizde ki bu müzakerelere olumlu ve istekli yaklaşma hevesi neden.
Sayın Cumhurbaşkanım; Rum adanın tamamını istiyor! Peki, biz buna razı olacak mıyız?
Rum tek devlet, tek millet diyor, buna razı olmamıza imkan var mı?
Yerleşikleri adadan gönderin diyor yine aynı Rum! Peki, biz Ada’da Rum’un azınlığı olmamızı daha da garantileyecek bu eylemi yapacak mıyız?
Adım gibi emin olduğum bir şey var ki, sizde tüm bu isteklere hayır diyorsunuz. Siz hayır dedikçe Rum diretecek. O halde hala bu müzakerelere, bu şatlarda devam etmeye bir neden var mı?
Kaldı ki bu şartlar tek başına Rum’un bize kabul ettirmeye çalıştığı şartlar da değil. AB ve ABD ile BM’de bu şartların savunucusu.
O halde biz kimle, hangi şartlarda oturacağız müzakere masasına?
Mutabakata varılan konuları bile geri çekmeye çalışan bu insanlarla yapılacak olan müzakerelerde nasıl bir sonuç almayı umut ediyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanım?
Cenevre sonrası yoğunlaştırılmış görüşmelere hazır olduğumuzu bildiriyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Varılan mutabakatları bile geriletmeyi düşünen Rum’la yoğunlaştırılmış görüşmelerde neyi konuşacağız acaba?
Acaba en kısa sürede Ada’yı nasıl Yunan adası yapabiliriz? Ada’yı Türk ve Türkiyeli işgalinden en kısa sürede nasıl kurtarabiliriz?
100 bin göçmenin en kısa sürede yerlerine dönmelerini nasıl sağlayabiliriz imi görüşeceğiz?
Buna imkan ve ihtimal vermiyorum! Bunu daha önceki Cumhurbaşkanı daha doğrusu kendini Kuzeyde yaşayan Türklerin Toplum Lideri olarak gören Mehmet Ali Talat zamanında olsaydı inanırdım. Zira o da Rumlarla aynı şartları savunuyordu. O ve yandaşları Türkiye ve Türk askerini işgalci olarak görüyordu… Türkiyeli soydaşlarımıza Yerleşikler adını zaten o vermişti. 50 bin kişiyi kapsayan listeyi de yine o vermişti Rum’a ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine! Evet, o olsaydı bu makamda buna inanırdım.
Fakat çok uzun yıllardır, bu davaya emek vermiş, kırmızıçizgilerden bir adım bile gerilememiş, gerilenmesine de izin vermemiş bir lider olan Sayın Cumhurbaşkanımız Dr. Derviş Eroğlu’nun bu tavizleri vermek için masaya oturacağına inanmıyorum.
Demek ki yıllardır süre gelen gelenek yine bozulmayacak, masaya oturulacak! Taraflar şartlarını ileri sürecek ve kabul edilmeyecek bu şartlarla netice de en ufak bir değişiklik olmadan masadan kalkılacak.
Ben bunu umut ediyorum. Umut etmek istiyorum. Cumhurbaşkanımız tüm zorlamalara karşın Türklerin hakkını sonuna dek savunacaktır. Adada Türkiye ve Türk askerinin işgalci değil, bu topraklarda kalıcı barış tesis edilene dek barışın koruyucusu olarak kalacağını! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yerleşik tabir edilen soydaşlarımızın da yasal yollardan, tıpkı Rumların da yasal yollardan vatandaşlık hakları verdiği Yunanlılar gibi, Pontus’lular vb. gibi yasal vatandaşlar olduklarını! Sınırları çizilmiş Kuzey ve Güneyin, sınır bütünlüğünün ihlal edilmeyeceğini, Sayın Cumhurbaşkanımızın kesin bir dille anlatacağını umut ediyorum.
Ayla Berkin
17.06.2011