Rumların İktidar Mücadelesi

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Rumların İktidar Mücadelesi



1963 Kıbrıs olaylarında Rum yöneticilerin hazırladıkları "Türkler'i imha planı"nın başarılı olmaması, yalnızca "Enosis" konusunda anlaşabilen Rum liderler arasındaki anlaşmazlıkların da su yüzüne çıkmasına sebep olmuştu. Yunanistan ile Kıbrıs'ta iktidarı elinde tutan Makarios'un arası giderek açılmaya başladı. Rum liderler ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlığın temelleri, 1963 olaylarına kadar iniyordu.
29 Aralık 1963 tarihinde Yunanistan Hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı görevini yürütmekle görevli Sofokles Venizelos, Makarios'a gönderdiği mektubunda, Kıbrıs Rum yönetiminin oldu-bittilerinin hiçbir Yunan hükümetini bağlamayacağını ifade etmişti(1). Sonraki yıllarda seçimleri kazanarak iktidarı ele geçiren Yorgo Papandreu da 25 Şubat 1965'te, Makarios'a, Yunanistan'a danışılmadan hiçbir harekete girmemesi uyarısında bulunmuştu.

Diğer yandan 9 Haziran 1964 tarihinde Grivas'ın Kıbrıs'a gizlice girmesi, Makarios'u oldukça tedirgin etmişti. Yunanistan, bir Türk-Yunan savaşına meydan vermemek için, Kıbrıs'ta bir Rum ordusunun kurulması konusunda Grivas'a tam yetki vermişti(2).
Makarios, Grivas'ın geri çağrılması için Yunanistan'a başvururken, Rum İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis de Kıbrıs'ta kurulacak olan ordunun yönetiminin Kıbrıs Ordusu Komutanlığı tarafından yürütülmesi isteğini, Yunanistan Savunma Bakanı Petros Garufalyas'a bildirmişti.
Yunanistan'ın bu isteği reddetmesi Kıbrıs'taki anlaşmazlığı daha da büyütmüştü. Bir yanda Grivas komutasında Yunanistan taraftarı askeri kanat, diğer tarata ise Makarios'un liderliğinde çoğunluğunu Kıbrıslı Rumların oluşturduğu sivil kanat çekişmeye başlamışlardı.
Bu arada EOKA'cı Nikos Sampson, Lissarides ve bazı liderler, Grivas'ın çağrısına olumlu cevap vermemişler, Makarios taraftarı tutumlarını devam ettirmişlerdi. Bu arada Grivas'tan iyice şüphelenmeye başlayan Makarios, kısa süre içinde, tamamen kendisine bağlı bir polis teşkilatı kurdu. Ayrıca Grivas'tan Türklere karşı yapılacak bir harekat öncesi Yunanistan Dışişleri Bakanı Kostopulos'un onayının alınmasını istedi(3).
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Makarios'a karşı harekete geçmek üzere Kıbrıs'taki Yunan subaylarının teşkilatlanmasını emretmiş; ancak Makarios taraftarı bazı subaylar, bu komployu Makarios'a ulaştırmışlardı. Makarios bunun üzerine gerekli önlemleri almış ve darbe teşebbüsü sonuçsuz kalmıştı.
Erenköy saldırısının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Papandreu, Makarios'u uyarmış; Makarios ise yenilgisinin tek sorumlusunun Grivas olduğunu iddia etmişti.
Yunanistan yanlısı Rumlar, Makarios'un "ENOSİS"e karşı olduğunu propaganda etmeye başlamışlar. Bu arada Yunanistan ikinci bir darbe hazırlığına girişmişti. Ancak Makarios, Yunanlı subaylar arasındaki taraftarları vasıtasıyla bunu öğrenmeyi ve darbeyi önlemeyi başarmıştı.
Yunanistan'ın bu iki teşebbüsü yayında aleyhindeki propagandalara da bir son vermek isteyen Makarios, entrikanın merkezi Atina'ya giderek Papandreu ile görüşmüştü. Makarios'un suçlamalarını reddeden Papandreu, darbe teşebbüslerini yalanlamak zorunda kalmıştı. Ancak Makarios'un Ada'ya dönmesinden kısa bir süre sonra Kıbrıs'taki Yunan Alayı'nın komutanı Menelaos başta olmak üzere yüksek rütbeli Yunan subaylarını geri çeken Papandreu, Yunanistan yanlısı subayları Kıbrıs'a gönderdi.
Bunu takip eden günlerde Makarios'la işbirliği içinde bulunan Nikos Sampson, 13-26 Mart tarihleri arasında Mahi gazetesinde yayınlanan açıklamalarında Makarios'u devirmek amacıyla kurulmuş Aspida adlı bir yer altı örgütünün varlığını açıkladı. Aspida ile ilgili geniş açıklama, 27 Mayıs 1965 tarihinde yapıldı. Grivas-Makarios çekişmesi artık had safhaya ulaşmıştı.
21 Nisan 1967'de Yunanistan'da askeri bir darbenin meydana gelmesi, Rumlar arasındaki çekişmeyi daha da şiddetlendirdi. Makarios "kral taraftarı" olarak Cunta idaresine tavır aldı. Rum gazeteleri, Yunanistan'daki Cunta aleyhine yazılar yayınlamaya başladılar. Yayınların durdurulması için kendisini uyaran Albaylar Cuntası'na cevap veren Makarios, "Kıbrıs'ta demokratik bir idare vardır. Basın hürriyetini zedeleyemem" diyordu.
Olaylar, 15 Kasım 1967 tarihinde Geçitkale ve Boğaziçi'nin Rum kuvvetleri tarafından işgal edilmesi(4) ve daha sonra Türkiye'nin müdahalesi sonucu işgal edilen bölgenin boşaltılması üzerine yeniden gelişti. Grivas, Kıbrıs Kilisesi'nden yardım istemek zorunda kaldı.
Girne Metropoliti Kiprianos'un çağrısı üzerine Sinod üyelerinden Anthimos ve Yennadios aynı yılın Aralık ayında Omorfo (Güzelyurt)'da bir toplantı yaptılar. Gerek bu toplantı ve gerekse bundan sonraki çalışmalar, Kilise tarafından Makarios'tan habersiz olarak yürütülmeye başladı. Kiliseyi kendi tarafına çeken Grivas, Türkiye'nin talebi üzerine 1967 yılında Yunanistan'a dönmek zorunda kaldı(5).
Kıbrıs Kilisesi'nin de Makarios'a karşı cephe almasından sonra, Yunanistan'daki cunta yönetimi Makarios'a karşı bazı suikast girişimlerine destek verdi. Ancak Makarios, bütün suikast teşebbüslerinden kurtulmayı başardı. Bunun üzerine Makarios'un çevresindeki kuvvetli liderleri tasfiye etmeyi planlayan Yunan Cuntası, aradığı fırsatı 13 Ağustos 1968 tarihinde Başbakan Papadopulos'a yapılan suikast teşebbüsüyle yakaladı.
Suikastçı Georgios Panagulis, Kıbrıs'ta büyük bir kaçakçılık olayına da karışmıştı. Cunta, Panagulis ile Makarios'un en büyük yardımcısı İçişleri Bakanı Yorgacis arasında bir ilişkinin olduğunu ileri sürdü. Yaptırılan araştırmadan sonra hazırlanan raporda; Yorgacis'in 1963 Kanlı Noel'ini planlayan kanunsuz bir Yunan mukavemet teşkilatının lideri olduğu açıklandı.
Makarios ve Yunan cuntası arasındaki siyasi çekişme Kıbrıs'ta oynanan kanlı olayların gerçek sorumlularını ortaya çıkarıyordu. Dünya kamu oyunda zor durumda kalacağını gören Makarios, Rum Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides'i, Yorgacis aleyhine devam eden Yunan iddialarına son verilmesini sağlamak üzere 19 Ekim 1968'de Atina'ya gönderdi.
Yunanistan'ın baskısına bir müddet daha direnebilen Makarios, 1 Kasım 1968'de Yorgacis'in istifa etmesine razı olmaktan başka çare bulamadı. Yorgacis ise Yunan Cuntası aleyhinde çalışmalarına devam etti. Yunanistan tarafından organize edilen yer altı Rum teşkilatları, Yorgacis'i 15 Mart 1970 tarihinde Mia Milya ile Değirmenlik köyleri arasında feci bir şekilde katlettiler(6).
KAYNAK:
Çay, Abdulhaluk Mehmet-; Kıbrıs'ta Kanlı Noel-1963, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1989.

DİPNOTLAR:
1) Kemal Aşık, "Ruml-Yunan Gizli Belgeleri", TAK, Lefkoşa 1983, s. 2.
2) Kemal Aşık, s. 21 vd.
3) Karayannis, 6 Ağustos 1964 Erenköy savaşlarında söz vermiş olmasna rağmen Grivas'ın, Makarios'un isteğini yerine getirmediğini ve Erenköy olaylarının tek sorumlusunun Grivas olduğunu bir raporla Yunanistan hükümetine 29 Ocak 1965 tarihinde bildirecektir.
4) Pierre Oberling, s. 111-113.
5) Pierre Oberling, s. 116..
6) Daha sonra Makarios'a cephe alan Nikos Sampson, Yorgacis'in ölümünden Makarios'u sorumlu tutmaktadır (Bk. TAK, Özel Sayı: 1/89).








 
Üst