Rumun Yaktığı-Yıktığı 103 Köy İçin Uluslararası Yargıya Gitmeliyiz (1)

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Rumun yaktığı-yıktığı 103 köy
İçin Uluslararası Yargıya gitmeliyiz(1)


Dün iki çok değerli açıklamaya ulaştım. Birincisi Milli Lider Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Orams’dan sonrası” başlığını taşıyan yazısı, ikincisi İngiltere Hükümeti danışmanlarından ve “Parliamentary Brief” dergisinin sahibi Donald Crawford’un açıklaması. Bunları irdelemek ve 1963’de silâhlı darbe ile yerinden-yurdundan kovulan ve 103 köyü terketmek zorunda bırakılan ve süreç içinde 2800 Şehit veren Kıbrıs Türk Halkının başını kuma sokamayacağını, bunun için Uluslararası Mahkemelere başvurmak durumunda olduğunu işaret etmek isterim.

21 Aralık 1963’ü plânlayıp uygulayanlar “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” Devlet Başkanı, Temsilciler Meclisi Başkanı, Bakanlardı. Yani Devleti bir çete gibi kullandılar ve Türk Halkını kıyıma uğrattılar. Bu kıyımın, göçün, kanın ve yağmanın raporu Birleşmiş Milletler Uzmanı Ortega tarafından yazılıp zamanında BM Güvenlik Konseyine sunulmuştu. Kıyıma uğrayan, zarara uğrayan,46 yıldan beri malı, mülkü Rumlar tarafından tepe tepe kullanılan Kıbrıs Türk Halkıdır. O hâlde topluca Uluslaraaıs Yargıya gitmeliyiz. Bir Devlet kendi yurttaşlarını korumak yerine kıyıma ve zarara uğrattı diye tazminat talep etmeliyiz... Orams ve benzeri davalarla havanda su dövülmektedir. Oysa 120 bin Türk kıyıma ve zarara uğratıldı. Suçlular ortadadır ve “şimdi geliniz benim altımda azınlık olarak kalınız” diyorlar.

&&&

Milli Lider ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Orams Davası karşısında bilirkişi olarak ne yapılması gerekeni yazdı. Alıntı yapayım:
“Orams davası İngiltere’deki mahkemede de kaybedildiği takdirde Yüksek Mahkeme’nin onayı ile Lordlar Kamarasına kadar götürülebilir. Konu, ATAD’ın görüşüne göre karara bağlanacak olursa bunun anlamı Kıbrıs meselesinin Rumlar lehine halledilmiş bir şekil alacağıdır. Paniğe kapılmak gereği yoktur. Böyle bir sonucu kabul etmek zorunda değiliz. Nasıl ki 1964’den bu yana “meşru hükümet” addedilen Rum idaresinin egemenlik hakkını Kuzeyde bugüne kadar kabul etmediğimiz gibi bu kararı da kabul etmeyiz çünkü aksi takdirde Rum’un egemenliği Kuzeye de yayılmış olacaktır. ATAD kararını beyanatlarla geçiştirmek olası değildir. İngiltere’deki mahkemede küçük de olsa kazanma ihtimali olabilir diye beklemenin de bir anlamı yoktur. Rum tarafı siyasi bir konuyu yargı yolu ile halletmek peşindedir. Loizudu davası ile başlayan bu yolun zirvesine ulaşmıştırlar.

Yargı, siyasi alandaki konuları halletmek için bir silah olarak kullanılmaktadır. Buna boyun eğilmeyeceğini fiilen göstermek gerekmektedir. ATAD’da Yunan Yargıcın başkanlığında yapılan duruşmada alınmış olan bu sonuca halktan gelen itirazlar, AB ülkelerine aksettirilmelidir.”

Milli Lider ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ayrıca izlenmesi gereken yolu da işaret ediyor: “Sayın Talat görüşmeleri askıya almalı ve Hristofyas’ı “mal mülk konusunu”, nüfus mübadelesinin ve iki kesimlilik anlayışının ışığında görüşmeye davet etmelidir. Bu konuda Fikirler Dizisinde öngörülen global şekilde bir anlaşmaya varılamazsa, hiçbir konuda anlaşmaya varılamamış olunacağına göre görüşmelere devamın hiçbir gereği kalmamış olacaktır. Bunu Hristofyas’a ve AB ülkelerine (başta İngiltere olmak üzere) iyice anlatmak gerekmektedir. “

................................................

Denktaş şöyle devam ediyor : ¨BM Genel Sekreterince Fikirler Dizisi olarak sunulan “BM planında” mal mülk meselesinin global şekilde halledilmesi öngörülmekteydi. BM hukukçusunun tasvip ettiği bu formüle göre mal mülk konusu sadece malın eski sahibine iadesi ile değil, takas ve tazminatlarla da halledilebilir bir meseledir. Güvenlik ve varılacak anlaşmanın kalıcılığı düşünülerek yapılmış olan nüfus mübadelesi ve iki kesimlilik anlaşmasının ışığında takas ve tazminat öncelik kazanmaktadır.”

Bu gerçekler ışığında KKTC’de oluşturulan “Mülkiyet Komisyonuna”, Güneyde bıraktığı malından zarara uğrayan Türklerin başvuruları da kapsama alınmalı ve başvuru kabul edilmeldiir. Ayrıca “Eşdeğer mal dağıtımı” derhâl kaldığı yerden sürdürülmelidir.

Bu konuya yarın devam edecek ve Sayın Donald Crawford’un görüşlerine yer vereceğim.
 

DoGaN DuRMuS

Dost Üyeler
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
218
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa-Giresun
Web sitesi
www.yakindoguforum.com
Cevap: Rumun Yaktığı-Yıktığı 103 Köy İçin Uluslararası Yargıya Gitmeliyiz (1)

Yakılan köyler..Kuyudan cıkan cesetler..Daha neler olacak acığa cıkacak bilinmez...
 
Üst