Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
SAĞDUYU HÂKİM OLSUN
KTFF, dün, Lefke Spor Kulübünü ihraç kararını açıklayacaktı. Açıklamadı. Erteledi deniyor.
İlgili Bakan devreye girmiş taraflara arabuluculuk yapma önerisinde bulunmuş.
Haksız yere çok ağır cezaya çarptırılan ve kesilen cezalar istinafta daha da ağırlaştırılınca Lefke Spor ve futbol camiasının tepkisinin ne kadar sert olduğunu gördük.
Restleşmeyi göze aldılar. Hatta Liglerden çakilip Rum FF KOP a katılmayı bile düşünmeye başladılar.
Henüz çok geç değildir.
Lütfen, taraflar sağduyu ile bu ciddi ve kritik sorunu, ne olur, halletsinler. Aşırı katı tutumlar kimseye yarar sağlamayacak, bilakis, çok kötü sonuçlara vesile olacaktır.
Politikacıları işe karıştırmak gerekmez. Onların populizim için neler yapabileceklerini bilmeyen mi var? O nedenle konu daha da karmaşıklaştırılmadan, çıkmaza itilmeden, son saatte olsun anlayış ve hoş görü ile halledilmelidir.
Lefkenin ihracı demek Lefkeyi gözden çıkartmak demektir.
T:C Başbakanı Sayın Erdoğan 20 Temmuz törenlerindeki konuşmasında, “ne Güzelyurt(Omorfo) ne de Maraş verilmez, verilmeyecek, gözden çıkartılmayacak” derken, Lefkeyi gözden çıkartmak, Rumun koynuna atmak kimin haddinedir?
Lütfen, KTFF Başkanı Sertoğlu, Ceza kurulu ve diğer organlarının üyeleri restleşmeye gitmeyi bir kenara bıraksınlar. Lefke yöneticileri de olaya daha olumlu yaklaşsınlar, bir orta yol ve uzlaşma ortamına yönelsinler.
Aksi takdirde, yalnız spor, futbol çevreleri, gençleri değil bütün Kıbrıs Türk halkı tahmin edilemeyecek büyüklükte zararlara düçar olabilir. Bizden bir kez daha vurgulaması ve uyarması. Olayı, şiş ve kebap yanmadan tatlılığa bağlamak tek hedef haline getirilmeli.
* * * * * *
RUMLARIN YAYGARASI
T.C Başbakanı Tayip Erdoğanın 20 Temmuz kutlamalarındaki sert konuşması ve uyarıları Rum siyasilerini çileden çıkartmışa benziyor. Yunanistan Erdoğanın ifadelerini daha yumuşak dille eleştirirken, Rum hükümeti Erdoğanı Birleşmiş Milletlere şikayet etti.
Erdoğan, Kıbrıs Cumhuriyetini tanımazmış, AB ile ilişkiler dondurulacakmış, Sayın Bağış da AB Kıbrıs konusunda muz kabuğuna basmış demiş... yalan mı? Sorunlu Kıbrısı tam üyeliğe kabul ederken AB başına bela almadı mı, Kıbrıs sorununa da müdahil olmadı mı? Başının ağrıyacağını, ağrıtılacağını hiç düşünmedi mi?
Erdoğan haksız mı Kıbrıus Cumhuriyetini tanımam demekte.
Ortada , 1960 kurulan ortaklık cumhuriyetinden eser mi var?
Nerede hükümetteki 7 Rum Bakana karşılık 3 Türk Kıbrıslı Bakan? Nerede temsilciler Meclisindeki Kıbrıs Tükleri?
Nerede Cumhurbaşkan Muavini ve VETO hakkı? Yok, yok yok. Ya ne vardır?
Tamamıyle Kıbrıs Rumlarından oluşan de facto bir hükümet ve cumhuriyet vardır.
Fakat, geliniz görünüz ki bütün dünya devletleri- Türkiye hariç-, AB, BM bu Kıbrıs Cumhuriyetini tanımayı sürdürüyorlar. Ve 2012 de Avrupa Birliği dönem başkanlını almasına olumlu bakıyorlar!!
KKTC nin ilanından sonra hemen harekete geçen Amerika tanınmaması için uyarıda bulunarak BM yi de tanımamaya ikna etmedi mi? Bangladeş, Pakistan, Gagayuş tanımaya kalkışınca kendilerini durdurmadı mı?
Kıbrısta şu anda 1960 ululararası anlaşmalarla hayat bulan Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyetinin yerinde yeller estiğini görmüyor, bilmiyor mu süper güçler, AB ve BM.?? Biliyor ve görüyorlar. Ama, işlerine geldiği gibi hareket etmeyi tercihkerindendir ki Kıbrısta iki de facto durum yaratılmış, ada bölünmüş ve iki toprak parçası iki ayrı yönetim ve kontrol altına girmiştir.
Rum komşularımız kızacaklarına, lütfen Sayın Erdoğanın sözlerini ciddiye alsalar, iyice düşünseler olmaz mı?
Kıbrıs, Türkiye ile restleşebilir mi? Fare , file ne yapabilir ki?
İşte bunu düşünerek, kimseye de güvenmeyerek Rum komşularımız Türkiye ve Kıbrıs Türkleri ile iyi geçinmeye, uzlaşmaya, anlaşmaya ve yeni bir ortaklık cumhuriyeti kurmaya baksınlar. Aksi halde çok büyük kayıplara maruz kalacaklarını artık anlamalıdırlar. Çünkü o çok güvendikleri AB, ABD ve BM de kendilerini yalnız, yüzüstü bırakabilir.
2011 sonuna kadar önlerinde zaman vardır. Ama, ondan sonra yoktur ve olmayacaktır. Türkiye ve Kıbrıs Türkleri bundan sonra birşey kaybetmez. Kaybedecek olan ada Rumlarıdır.
Bilmelerinde, anlamalarında yarar vardır. Kendilerini sağduyuya davet ediyorum.