Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Sağın Yeni Lideri Ve Yeni Hükümet
Demokrat Parti’nin kurultayın tamamlanmasının ardından artık gözler olası bir UBP-DP ittifakına çevrildi. Zira UBP içinde ve tabanında beklenti DP ile bir koalisyona gidilmesi ve yaklaşan Yerel Seçimlerde işbirliği yapılması yönünde.
Ancak Pazar günün ertesinde bu beklenti yavaş yavaş dağılmaya başladı. Zira DP kurultayından Denktaş’ın güçlenerek çıkması, Hasan Taçoy’un UG kanadının yeni lideri gibi davranması tüm bu dengeleri değiştirmeye aday gibi.
Serdar Denktaş sağın yeni lideri havasına erken girmesi, Hasan Taçoy’un UBP’nin lideri gibiymiş davranması, UBP kanadında ciddi rahatsızlığa neden oldu.
UBP’nin Demokrat Parti kurultayında “milletvekili” düzeyinde temsil edilmesinin altında da bu gerçekler yatıyor. Pazar günü yapılan kurultayda birçok UBP’li, Demokrat Parti Kurultay Delegesi sıfatı ile oy verdi. UBP’liler bu işi pek hazmetmiş gibi durmuyorlar. İşte UBP’lilerin “bizim adamları toplayıp kurultayda bize hava atıyorlar” diye sitem etmeleri ve kurultay alanına gitmemelerin altında bu neden yatıyor.
Oysa kamuoyu, ilk olarak 366 krizi ve ardından patlak veren PGM krizinden sonra hükümetin ömrünün 2 Şubat Pazar günü ertesine kadar biçmişti. Gelinen aşamada hükümetin ömrü ile oluşan beklenti yavaş yavaş belirsizliğe ve karamsarlığa dönüşmekte.
Yerel seçimlere artık 140 gün kaldı, aday adayları tedirgin, belediye başkanları belirsizliğin biran önce bitmesini istiyor, 366 kişi Mart ayında duracak mı? Durmayacak mı? Aileler ve çalışanlar bu belirsizliğin biran önce bitmesini bekliyor. Dairelerde görev yapan UBP kökenli müdür ve bürokratların da gözü kulağı yeni kurulacak sağ hükümette.
Tabii bu denklemde şimdi tüm gözler “esas oğlanda”. Acaba ne zaman harekete geçecek? Ne zaman düğmeye basacak? Ara formülü nasıl uygulayacak? İki partinin de tabanını ele geçirdiğini düşünürken kendi parti tabanında ciddi bir endişe ve kaynama yaşanıyor. Bunun önüne nasıl geçecek?
İşte asıl cevabını aradığımız ve yukarıda saydığımız unsurları ve ortamı sağlayacak olan da “esas oğlan” Kim ne derse desin 2014’ün KKTC’sinde “sağı”da “solu”da organize eden “O”.
UBP’ye şekil veriyor, DP’yi idare ediyor, CTP’de bile parmağı var. TDP’de sözü geçiyor. Dediğim gibi sağdan sola herkes “O”nun gölgesinde siyaset yapıyor. Şimdi bu oyunun nasıl devam edeceğini de yine “O” belirleyecek ve oyunda kâğıtlar yeniden dağıtılacak. Kime ne el gelire artık kısmet deyip yeni oyuna göre pozisyon alacak. Bize de bekleyip görmek düşecek.
Art Niyet Ne ?
Dünkü BRTK ile ilgili yazımıza bir hayli geri dönüş oldu. Sağ olsun bir sürü dost destek vermek ve bilmediklerimizi de bilgimize getirmek için aradı.
Ancak dün öğlen saatlerinde yazdığımız yazıyı “art niyetli” olarak algılayanlarda oldu. Öyle ki bizi bu konuda “son kez” uyardılar.
Bir dostuma yeni makamı hayırlı olsun demek için gittiğim Başbakan Yardımcılığında önce sevgili meslektaşım Cem Kar devreye girdi ve “adamın söylemediği şeyleri yazmışsın, ayıptır” dedi. Cem’in adam dediği de Serhat Kotak!
Ne yazmıştık dün; ”Müdürün maaşları kendi aklınca kesmesini dün BRTK Yönetim Kurulu üyesi Serhat Kotak’a sordum, “bilgin var mıydı?” diye. Kotak net konuştu; ”Hayır bilgimiz yoktu, zaten suyu ısındı, bu hafta orası ile daha yakından ilgileneceğim ve artık müdür tekeline son vereceğim”
Şimdi biz Serhat Kotak ile konuşurken Cem’in orada olmamasına karşın Kotak’ın böyle demediğini bilebiliyorsa zaten o’na söyleyecek bir sözüm yok! Olamazda…
Ancak, Serhat Kotak dünkü Azar-reside “ben sana yazman için söylemedim, senin niyetin başka, art niyetli olarak yazdın ve seni son kez uyarıyorum” demesi hakikaten düşündürücü.
BİRİNCİSİ: Gazeteci kökenli bir kişi bilmesi gerekir ki yazılmamasını isteyeceği şeyler için “off the record” der söylemeden önce,
İKİNİSCİSİ: Yazmayacağı şeyi gelip te muhatabına sorana ne derler?
ÜÇÜNCÜSÜ: Demek öyle atıp tutmayla olmuyormuş, zira “elime sopayı alıp gideceğim” dediğiniz kısmı yazmamıştık dün.
DÖRDÜNCÜSÜ: Dünden beri arıyorum, bu yazı ile sizi nasıl bir duruma düşürdüm de bunun altında başka başka nedenler olsun. Art niyeti hala daha bulabilmiş değilim!
Hasan TACOY: Kim ne derse desin Pazar günkü kurultay ile yıldızınız bir kere daha parladı. Aman nazar değmesin.
Birikim ÖZGÜR: Bakalım Başbakan Yorgancıoğlu dünkü uyarılarınızı dikkate alacak mı? Hadi diyelim almadım o zaman siz ne yapacaksınız? İki ihtimalinde takipçisiyiz ona göre.
Nazım ÇAVUŞOĞLU: Pazar günü saçmalar üstünüze düşerken az kalsın küçük dilinizi yutacakmışsınız.Ee kim olsa korkardı zaten Cemal Başkanı öyle karşısında.
Kutlay ERK: Hani derler ya “canı nelerde çeker” diye.Dünkü açıklamanızdan sonra bende bir liste yapmaya karar verdim.
Ersin TATAR: Gördüğünüz gibi vatandaşın artık eli klima kumandasına gidemiyor. En iyisi soba bu dönemde.
Ali ÇINAR: İnşaat işlerine kısa bir ara vermek zorunda kalmışsınız. Neyse zaten kışın inşaat işleri zor olur. Biray sonra kaldığınız yerden devam edersiniz.
Kenan AKIN: Son sıradan da olsa PM’ye girmeyi başardınız. Yalnız sizi kesmeye çalışanlardan haberiniz var mı?
Veli ESENDAĞLI: Surlar içinde birçok kişi gel-gitler yaşamış. Bir bakın bakam kim ne kadar kayıp var diye.
Muharrem FAİZ: Yaptığınız son anketin orijinal kağıtları nasıl olurda basına sızar. Ondan sonra güvenirlik konusunda sıkıntı çekersiniz. Bir bakın bakalım kim sızdırmış o belgeyi.
Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: Köy gezilerine kaldığınız yerden devam ediyormuşsunuz. Ekonomik çalkantı köylerde ne durumda.
Ahmet HAVUTCU: Mantardan sonra ayrelli ve hostes otları da çıkmış. Arabanın arkasına kovaları koydunuz mu?
Emine SİVRİ: Adınızın olmadığı listeleri bir alın ve bakın bakalım kim dağıtmış o listeleri diye.
Sadık GARDİYANOĞLU: Hem siyaset hem spor arada da kendi işlerinizle uğraşmak zor olsa gerek. Bu arada dünkü tavlanın rövanşı için sizi eğitime göndereceğim.
İbrahim DAVRAN: Sosyal medyayı mercek altına almanızdan sonra birçok kişi artık daha da fazla sosyal medyada yer alama telaşına girdi.
Ongun TALAT: Yeni göreviniz hayırlı olsun. Askerlik konusunda Başbakan Yorgancıoğlu ile yaptığınız görüşmede askerlik konusunun gençler arasında fazla gündeme gelmemesini konuştuğunuz söyleniyor. CTP'li gençlerin gözleri sizin üzerinizde olacak, bilesiniz.
YEREL SEÇİM 2014 - DİKMEN -
Lefkoşa ile Girne arasında kalan Dikmen hızla büyüyen ve göç alan beldelerin başında geliyor. Son nüfus sayımı sonuçlarından sonra Dikmen’in nüfusu 10 bin civarında. Haziran 2006 Yerel Seçimlerinde CTP’den Dikmen Belediye Başkanı seçilen Yüksel Çelebi halen bu görevi yürütüyor ve önümüzdeki seçimlerde de kuvvetle muhtemelen CTP’den aday olacak. Dikmen’de yaklaşan yerel seçimler öncesi son durum ise şöyle;
CTP
Yüksel Çelebi ile devam kararlılığında olan CTP içinde Taner Ekdal’ın imside geçiyor. Ancak Çelebi’nin devam etmemesi ile Ekdal’ın ismi gündeme gelebilir.
UBP
Son seçimlerde Hüseyin Aksay ile yarışan UBP’de Aksay yeniden istekli. Ancak bu kez aday adaylığında rakipleri de epey güçlü. Aziz Dayı, Mehmet Özsezer, Atilla Atakanlı ve eski başkan Yaşar Güçsav aday adayı.
DP
DP henüz bölgede bir isim bulmuş değil. Ancak Belediye başkanlığına istekli olduğu bilinen eski komutanlardan Mustafa Tümkan’a adaylık teklifi yapabilir. Tümkan’ın böyle bir teklife yeşil ışık yakacağı konuşuluyor.
TDP
Bölge’de çok bir fazla ağırlı olmayan TDP’de şimdilik en uygun aday Sadık Zabit olarak karşımıza çıkıyor.
Bağımsız
Osman Dinç, özellikle Boğaz Bölgesinde güçlü bir desteğe sahip. Aday olması yönündeki baskılarda giderek artıyor. Hatta bölgedeki bir berber dükkânı şimdilerde Dinç’in seçim ofisi gibi çalışıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“CTP Kurultay sonrası yerel seçim hazırlıklarına başladı. 9 Belediyede iktidardayız.
Hedefimiz ise en az 14 belediye ile halkın yüzde 75-80’ine hizmet vermektir”
CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk
BİZİM TEMEL
Temel ile Dursun kahvede otururken konu konuyu açar. Dursun Temel'e der ki:
-Temel akil hastanesiyle evliluk arasundaçi fark nedur?
-Ula birine deli girup akilli çikarsun, diğerune akilli girup deli çikarsun da.
GÜNÜN FOTOGRAFI
Hayırlı yaşlar Ahmet Keskin