Şarkılarla Konuşmak,
Kendinle Baş Başa Kalabilmek…
Dün iki ayrı gazete iki yazı gerçekten çok hoşuma gitti. Yazılanlardan ziyade yazılış tarz ve biçimleriydi hoşuma giden. İkisini de bekli 3 yada 4 kez okudum. Yani o derece keyif aldım.
Bana keyif veren bu yazılardan ilki Haberdar Gazetesinde Levent Özadam’ın yazdığı; “Kafa izni diye bir şey var! “ başlıklı yazısı. Artık kendine daha çok vakit ayıracağını söylüyor Levent Özadam. Keşke sözde kalmasa ve yapabilse hatta yapabilsek. Çünkü hepimizin buna ihtiyacı var aslında. Biraz kendinle baş başa kalabilmek. Biraz dostlarla farklı sohbetlere akıp gitmek, belki sıkı bir tavla maçı yapabilmek. Uzun zamandır tavlayı açtığımız da yok ama gerçekten dostlarla oynan tavlayı özledim. Sarayönünü, sandeviççi Ulus’u, taksici Apo’yu ve sarayönünde ki tüm dostları özledim…
Gelelim dün beğendiğim diğer yazıya, Yenidüzen Gazetesinde Cenk Mutluyakalı’nın “geçici oyuncak zaferler” dediği yazıya. Şarkılar bazen değil aslında çoğu zaman gerçek duygularımızın yüze vurmasını ifade eder. Zaten o yüzden dillerde dolaşırlar ve hepimiz için özel olurlar. Bazen insanoğlu duygusunu karşısındakine ifade edemez ve hemen şarkı ile kendini anlatmaya çalışır. Uzun yıllar radyoda program yaptığım için bu hissi ve duyguyu iyi bilenlerdenim. Bu yüzen bazen sadece kelimelerle eleştiride bulunmak yerine bir karikatür, bir şiir beklide bir şarkıda aynı işlevi görebilir. Cenk’te eleştirisini o unutulmaz şarkı üstünden yapmış. Cenk’e bir cevap şeklinde değil ama aynı güzellikte olsun diye bizde bugün köşemizi bir şarkı sözü ile kapatalım ve herkese iyi hafta sonları dileyelim. Belki kendi kendimizle biraz olsun baş başa kalabiliriz bu hafta sonu…
ÜZÜLME
Ağlama ne olur sen
Acıyı gel bende gör
Elveda derken sana
İsyanım var olanlara
Seninle olduğum gün
Kopamam bir kez daha
Bilirsin çok çılgınım
Bir sana kıyamadım
Üzülme üzülme
Unutmam ayrılık var diye
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
Üzülme üzülme
Seni ağlarken görmek
Zordur gönlüme
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
GÜNÜN SÖZÜ
Artık karar verdim; Bundan böyle halkın sorunlarıyla birlikte kendimle de ilgileneceğim…
Levent ÖZADAM
BİZİM TEMEL
Temel Amerika’ya gelir uçaktan iner pasaport olayi filan falan immigration office alırlar bunu Memur sorar- What's your name Sir? -Temel-Surname?-Kaya-Sex?Temel gayet sakin cevaplar- 3 times a weekMemur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...- Sir you understood me wrong..I mean male? or female?Temel yine hic beklemeden cevaplar- Doesn't matter