Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
SAYIN CUMHURBAŞKANIM;
50 BİN TC’LİYİ KAPSAYAN LİSTE HALA GÜNDEMDE Mİ ?
“Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, sürdürülen Kıbrıs müzakerelerinde vatandaşlık konusunda Kıbrıs Türk tarafının arzu ve önerisinin, sayı sınırı olmadan tüm Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşlarının kurulacak ortak devletin vatandaşlığını alması olduğunu bildirdi.“
Cumhurbaşkanımız vatandaşlık konusunda, önerilerinin temelinde, vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmama düşüncesi olduğunu da söylemiş.
Güzel, yerleşik tabir edilen TC kökenli vatandaşlar adına sevindirici bir haber bu. Fakat Cumhurbaşkanımızın bu güzel önerisi bana ikinci Cumhurbaşkanı Talat’ın Referandum öncesi, Rumlara verdiği ve 50 bin TC kökenliyi kapsayan listeyi aklıma getirdi. Bir türlü içeriği açıklanmayan, sayısı kesin olarak belirtilmeyen, hangi kıstaslara göre düzenlendiği belli olmayan bu liste yeniden aklıma düşütü kara bir leke gibi.
O günlerde oldukça konuşulan, üzerinde çeşitli yorumlar yapılan bu liste her nedense bir türlü vatandaşa açıklanmamış, gizli kaldıkça da üzerinde ki şüpheler de artmıştı. Çünkü referandumun şartlarından birisi de TC kökenli vatandaşların sayısının sınırlandırılmasıydı ve o liste belirliyordu bu sınırı. O listenin dışında kalanlar ise adayı terk etmek zorunda kalacaktı. Sanırım o liste hala geçerliğini koruyor ve maalesef aslında BM için hazırlanan bu liste Rum’un da elinde.
Şimdi, Cumhurbaşkanımız Sayın Eroğlu’na sormak istiyorum:
Vatandaşlar arasında ayrım yapmamakta kesin kararlılarsa bu liste güncelliğini yitirdi mi?
Ya da hala bu liste gündemde ve düzenlemeler bu liste üzerinden mi yapılacak, bazı ufak tefek değişiklikler ve sonrasında burada ki nüfus Rum’un ve BM’nin istediği şekilde düzenlenecek mi?
Rumların, BM ve AB’nin KKTC’ye nüfus sayımı yapılması için baskı yapmalarının altında yatan gerçek yoksa bu liste mi?
Bir TC kökenli KKTC vatandaşı olarak Bu listenin akıbetini, içeriğini öğrenmek istiyorum. Daha önce de bu konuda çok çabalamıştım ama o çelik duvarları aşamamıştım. Liste tüm gizemiyle ortada durmaya devam etmişti. Bizlerse Hitlerin gaz odalarına gönderdiği mahkumlar gibi ne olacağımızı, nereye gönderileceğimizi bilmeden beklemeye devam etmiştik.
Bu gün Sayın Cumhurbaşkanımızın bu bilgilendirmesinden sonra da ister istemez bu liste aklıma geldi. Ayrımcılık yapılmayacak diye garanti verilmesi sevindirici bir haber olmasına rağmen bu konu henüz bir öneri. Ve bu öneriye karşın o liste hala Rum’un elinde.
O liste Rumların ve BM’nin elinde olduğu müddetçe vatandaşlık konusu da pek güvenilir bir zeminde olmayacaktır, tıpkı taviz olarak elimizde tuttuğumuz dede yadigarı vakıf mallarının üzerinde inşa edilmiş “MARAŞ” gibi. Eğer biz o Maraş’ı taviz olarak elimizde tutmaktan vazgeçmezsek, orayı vatandaşın iskanına açıp, o bölgeyi çürümekten yok olmaktan kurtarmazsak, Rumların da müzakere masasında elini güçlendirmeye devam edeceğimiz gibi, bu listenin de geçerliliğini kaybettiğini, artık o liste üzerinden bir anlaşmanın söz konusu olmadığını açıkça ifade edemezsek vatandaşlık konusu da öneriden öteye geçemeyecektir bizim açımızdan.
Umarım ki bu liste artık yoktur. Cumhurbaşkanının değişmesiyle o eski anlaşmaların bir çoğu nasıl değiştiyse, bu liste de çöpe atılmıştır. KKTC’de yaşayan ve KKTC vatandaşı kimliği taşıyan herkes için geçerli olacak bir vatandaşlık üzerinden yürütülüyordur bu müzakereler. Bunun aksi ise KKTC adına büyük bir yenilgi demektir.
Azınlıklı bir çözüm isteyen Hrisostomos’un ve Hrisostomos’a sözde karşı gibi dursalar da, özde aynı fikirleri paylaştıklarını da dolaylı yollardan ifade eden Rumların istekleri de gerçekleşmiş olacaktır. Sayılarla sınırlandırılmış, azınlıkları garantilenmiş Türklerin o devlette yeri de bellidir. O devlette ancak azınlık haklarına sahip olabiliriz. Onu da eğer Rum verirse.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, vatandaşlık konusunda Kıbrıs Türk tarafının arzu ve önerisinin, sayı sınırı olmadan tüm Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşlarının kurulacak ortak devletin vatandaşlığını alması olduğunu belirtmesi de Rumların hala sayı konusunda o listeye bağlı kaldıklarının da bir işaretimidir acaba.
Sayı sınırlandırılması kabul edildiğinde ve bu şekilde müzakereler sonlandığında, o sayının dışında kalacak olan KKTC vatandaşlarının statüsü ne olacak kurcu devlet içinde. Listede adı bulunan KKTC vatandaşları Rum’un azınlığı olacak, Liste dışı kalan KKTC vatandaşları da Kendi içinde azınlık durumunda olacak. Azınlıklar kendi içlerinde de bir azınlık zümre oluşturacaklar. Daha sonra da bu kendi azınlıklarından nasıl kurtulacaklarının müzakereleri başlayacak. Kısır döngü böyle sürüp gidecek Rum idaresi altında.
Yoksa Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm KKTC vatandaşları kurulacak ortak devletin vatandaşı olması kabul edilinceye dek bu mücadele sürecek mi?
Ayla Berkin
13.09.2011