Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
SAYIN TALAT OY KULLANACAĞI YER KONUSUNDA YANILMIŞ!
“İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’de oy kullanma hakkı olsaydı bir Kıbrıslı Türk olarak Oyunu AK Partiye vereceğini söylemiş.”
Erekçe olarak da; AKP’nin, Kıbrıs sorunu ile ilgili yürüttüğü politikasını göstermiştir. AKP Kıbrıs politikasında, çözümsüzlük anlayışının çözüm olmaktan çıktığını, AKP ile "çözüm gereklidir " politikasına geçildiğini söylemiş.
Yani “çözümsüzlük çözümdür” diyerek kendilerinin uydurduğu bu söylevin AKP hükümeti Tarafından değiştirildiğini vurgulamış.
Oysa hiçbir zaman KKTC’de böyle bir fikir benimsenmemişti. Hiçbir zaman için çözümsüzlüğü çözüm olarak görmemişti KKTC hükümetleri.
Hadi diyelim ki öyleydi. Kendi partisi iktidar olmadan önce hükümet eden partiler çözümsüzlüğü çözüm olarak görüp, Kıbrıs sorunun da çözümü istemediler. Bunu istememekle kazançları ne olacaktı onun da izahı biraz zor ama. Her neyse biz konumuza dönelim. Evet, kendisinden önceki partiler ve birinci Cumhurbaşkanımız, Sayın Denktaş da bunu istemedi. Kendileriyse yıllarca “çözümsüzlük çözümdür” yaftasını ulusalcılara yapıştırıp, kendileri de karşı tez olarak, “çözümsüzlük çözüm değil diri!” savundular.
Gün oldu devran döndü Türkiye’de tüm sorunlara çare bulacağını vaat eden bir parti hükümet oldu ve ilk olarak da Kıbrıs davasında “kazan kazan” tezini ortaya attı. Bu arada, yine O parti yardımıyla KKTC’de iktidar en tepesinden tabanına dek değişti. Hükümet artık Sayın Talat’ın partisiydi ve Cumhurbaşkanı da kendisiydi.
Peki, o zaman niye bu çözümsüzlüğü bitiremedi. Niçin Rumlarla bir anlaşmaya varamadı. Neydi onun elini bağlayan? Neydi onu çözüme gelmeden çözümsüzlük noktasında tutan? Hani üç ay da bu sorunu bitiriyordu. Sayın Talat daha referandumun ertesi gün, “Rum elinden gelse boğazımızı sıkacak hava almamızı engelleyecek” diye, daha önceki iktidarlar ve Cumhurbaşkanı gibi feryat etmeye başlamadı mı?
Yıllar içinde verilmeyecek tavizler verdi. Tek devleti, tek milleti, tek egemenliği kabul etti ama hala Rumlarla bir çözüm noktasına gelemedi. O ne kadar taviz kar oluyorsa, Rumlar da o kadar cüretkâr oluyordu. Sürekli daha fazlasını istiyordu.
Şimdi de aynı Sayın Talat, AKP’nin Kıbrıs politikasını beğendiğini, oy kullanma hakkı olsaydı oyunu AKP’ye vereceğini söylüyor. Mademki AKP’nin Kıbrıs politikası çok doğruydu, o halde hala niye bir çözüm yok ortada. Bırakın çözümü, çözüme giden bir kapı bile aralanamadı. o zaman şöyle demek gerekiyor! Demek ki ne AKP’nin, ne de Sayın Talat’ın Kıbrıs politikası doğru değilmiş. Asıl çözümsüzlük onların politikalarında gizliymiş.
Demek ki bu işte bir yanlışlık var! Ya da bu yanlışlığı birileri gördü ve Talat ve Rumlar tarafından kabul edilen çözüm engellendi. AKP’nin kazan kazanına rağmen, Sayın Talat’ın Çözümsüzlük çözüm değildir! Tezine rağmen Kıbrıs’ta hala bir çözüm söz konusu değilse, bunda Rumların payı olduğu kadar Anadolu’nun da payı büyüktür.
Rumlar tüm adayı sahiplenmek istedikleri, Türkleri de azınlıkları olarak görmek istedikleri için bu çözüm imkânsızlaşmaktadır. Oysa Sayın Talat, kapalı kaplılar ardında imzalamıştı bu yenilgiyi! Yine kapalı kapılar ardında attığı bu imzaları, AKP’ye rağmen Anadolu halkına kabul ettiremeyeceğini de görmüştü. AKP bile bu kadarına cesaret edememişti çünkü! AKP’nin elini kolunu bağlayan ise, arkasında Cumhuriyet ilke ve devrimlerine bağlı, Kıbrıs’ta ki soydaşları için bir an bile düşünmeden canlarını veren şehitlere, gazilere sahip bir Anadolu halkının varlığı idi. Kıbrıs adasını gözden çıkardığı an onlara hesap vermek zorunda kalacağını o da anlamıştı.
Kıbrıs sorunu gerek KKTC’de, gerekse de Türkiye’de iktidar olan her partinin başında sallanan Demokles’in kılıcı gibi durmaktadır. Atılacak yanlış bir adımda o kılıç kellelerini uçuracaktır. Onun için Sayın Talat her ne kadar hala AKP hayranlığını sürdürse de son sözü yine millet söyleyecektir. Anadolu halkı ve KKTC halkı!
Benim şaşırdığım nokta ise, ne askerini, ne parasını, ne memurunu istemediği Türkiye’nin partisine ne diye sahip çıkıyor acaba Sayın Talat? Oysa O’nun oy kullanacağı yer Güney olmalıdır. O’na göre Kuzeyde işgalciler var, Güneyde ise kardeşleri!
Ayla Berkin
10.06.2011