Sayın Turgay Avcı’ya Çağrımdır

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Sayın Turgay Avcı’ya çağrımdır

Sayın Avcı,
Kendi iradenizle UBP Partisinin Genel Sekreteri iken ayrılıp ÖRP partisini kurmanız ve CTP ile iktidarı paylaşmanız etik olarak yanlış olsa da siz böyle bir olayın kahramanı olduğunuzun bilincindesiniz.
UBP’den ayrılışınızı etik bulmayanlar, sizi yerden yere vurduğu gibi, yaptığınızın doğru olduğuna inanan bazı vatandaşların da sizi haklı gördüklerinin de bilincindeyiz.
Ancak önemli olan, bu olayın kahramanı olarak sizin, yaptığınızın doğru olup olmadığına karar vermenizdir.
Yaptığınızın doğru olmadığını ben yazabilirim, çünkü size bulunduğum bölge itibarıyle tercih oyu vermesem bile, UBP’ye vurmuş olduğum mühür nedeniyle sizin hanenize de oy verdiğimin bilincindeyim.
Hal böyle iken, UBP seçmenlerine, UBP içinde yaşadığınız, eğer varsa olumsuz olayları UBP camiasıyla paylaşmamanız, demokrat anlayışınıza ters değil de nedir?
UBP içinde yer alamayacak kadar işler yokuşa sürülmüşse, bu partiden ayrılıp niye tarafsız olmayı beceremediniz? Niye yeni partinizi kurmadan CTP ile iktidarı paylaşmanız için pazarlıklara girdiniz? İşte bütün bunlar sizin hanenize, siz isteseniz de, istemeseniz de olumsuz yazılmıştır ki, bu durumu tersine çevirmeniz mümkün değildir.
Ancak olanlar olmuş, deve hendeği atlamıştır desek de, ne yazık ki bu gün hala, UBP’den ayrılmanızın faturasını ille de Sn. Derviş Eroğlu’na çıkarmaya çalışıyorsunuz. Eğer sizin ifadenizi doğru kabul etsek dahi, eğer gençlere Sn. Eroğlu’nun imkan vermediği bir gerçek ise, niye UBP’den ayrılmadan bu düşündüklerinizi UBP camiasıyla paylaşma gereğini duymadınız.
Bu gün yaptığınız konuşmaları dinliyorum. Ne yazık ki, konuşmalarınızı dinlerken, sanki Sizi UBP’den kovan veya ihraç eden Eroğlu’nun kendisiymiş gibi öfkeli tavırlar sergiliyorsunuz. Okadar ki, Sn. Eroğlu’na olan öfkeniz nedeniyle, Eroğlu adını taşıayan kim varsa, sizin gözünüzde suçludur ve öfke saçan konuşmalar yapmaktan kendizi alamıyorsunuz.
23 Mart Pazartesi akşamı bir Tv. Kanalında sizi dinlerken cidden sizin adınıza üzüldüm. Çünkü konuştuklarınızın bir yerinde konu ulusal Kıbrıs davamızı ilgilendirdiği halde, siz konuyu çarpıtarak Sn. Eroğlu’nun eşini hedef seçtiniz.
Sayın Meral Eroğlu, sizin anlatımınızla kadınların oluşturduğu bir toplantıda şunları söylediğini iddia etmiştiniz.
“UBP iktidara geldiği zaman, Sn. Talat görüşmelere giderken, yanında Dışişleri Bakanını da göndereceğiz” demişti.
Evet ve siz Sn. Meral Eroğlu böyle bir konuşma yaptı diye hiç düşünmeden Sn. Meral Eroğlu’nu eleştirerek, “Bu güne kadar Meral hanımın içişlerine karıştığını biliyorduk, ancak dışişlerine de karıştığını yeni anlıyoruz” demiştiniz.
Evet siz bu konuşmayı yaptığınız zaman, kültürlü bir insan olarak size kızdım.
Kızmamın nedeni ise iki esas temele dayanmaktadır.

  • Sayın Meral Eroğlu’nun bir vatandaş olarak kendi iradesini ifade eden bir konuşma yaptı diye onu acımazsıca eleştirmeye kalktınız. UBP Parti Başkanının eşi olabilir, anca bir vatandaş olarak kendi düşündüklerini özgürce ifade etmesini dahi anlayışla karşılamadınız.
  • Sayın Meral Eroğlu, “Sn. Talat görüşmelere giderken, yanında Dışişleri Bakanını da göndereceğiz” demesinden siz bir Dışişleri Bakanı olarak bu sözlerden ders çıkarmanız gerekirken, Sn Meral Eroğlu’nu eleştirmenizi, Dışişleri Bakanı olarak size yakıştıramadım.
Halbuki bu bir cümlelik sözler içinde anlamı okadar büyük bir ifade var ki, işte siz ne yazık ki bunu dahi gözden kaçırmış oldunuz.
Sayın Avcı,
Lütfen bu eleştiriyi yaptım diye beni yanlış anlamayınız. Çünkü benim kimseye verilecek diyetim yoktur. Lütfen bu hususu not ediniz.
Sizi politikada biraz acemi gördüğüm için hatalarınızı iyi niyetle yazma gereğini duydum. Tekrar yazıyorum, UBP’den apar topar ayrılışınızı onaylamasam da.
Ancak şimdi yazdıklarımı lütfen bir yerlere not ediniz. Sn. Talat’ın, Rum lideri Hristofyas ile yapmakta olduğu görüşmelere, Dışişleri Bakanı olarak sizin katılmanızın anlamını hele bir düşününüz. Ve niye bu hususta israrlı olmadığınızın nedenini açıklayınız. Çünkü her konuşmanızda, eğer iki devlet, iki halk ve iki demokrasi olacaksa ve bunu gerçekleştirmek için değişik ülkelerde Temsilcilikler açmak suretiyle gece gündüz çalışmalarınız devam ederse, anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili Garantörlük hakkı devam edecekse, sizin devletimizi temsilen Dışişleri Bakanı olarak görüşmelere katılmanızın ne sakıncası var ki?
İşte Sn. Meral Eroğlu’nun ortaya koyduğu tepki, aslında Dışişleri Bakanı olarak sizin statünüzü daha da yukarılara çekmekten başka bir anlam taşımıyordu... Ancak ne yazık ki siz bu ince ayrıntıyı göremediniz.
Sizden bir aydın vatandaş olarak istirhamım, Sn. Eroğlu ve UBP’yi eleştirmek yerine, partiniz iktidara gelirse neleri gerçekleştireceğiniz hususunda halkımıza mesaj vermektir. Çünkü memleket sizin de kabul ettiğiniz gibi bir girdabın içinde tepinip durmaktadır.
Bilmem anlatabildim mi?
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Sayın Turgay Avcı’ya Çağrımdır

Ben de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakana ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı’ya seslenmek istiyorum. Yabancıların içişlerimize burunlarını sokmalarına, müdahale etmelerine bu halkın tahammülü kalmamıştır. Bu konuda ağızlarının payını verecek misiniz, yoksa sineye mi çekeceksiniz, yoksa çekip gidecekmisiniz?
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Sayın Turgay Avcı’ya Çağrımdır

Bulunduğu Bakanlığın görevlerini değiştirmiş olabilir çünkü kumanda kendinde değil. Bizim bildiğimiz kadarı ile sadece AB Ülkelerine tur düzenleme işini Turizm Acenteleri de yapar. Yazık boşu boşuna Devletin Bütçesini harcıyorlar. Esas yapması gereken hangi görevi yerine getirdi? biz halk olarak anlayamadık. Tek yaptığı insanlara para zoru yolunu değiştirmek. (Aslında hata onun değil ona inanıp da yolunu kaybedenlerde). Başarılarını sıralamaya kalkarsa sınıfta kalacak. (Neyse onun da kılıfını hazırladı küçük ortak olduğu için oyun alanı dar geldi. ) Halkı düşünseler bu kadar sorumsuz davranmazlar, sağa sola da çamur atmazlar. YAZIK TÜRKİYE YANINDAKİ HALKINI AÇ BIRAKIP PARAYI BİZE GÖNDERİR, VE BİZ DE BÖYLE HARCARIZ.
 
Üst