Sezar’ın Hakkı, Sezar’ın !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SEZAR’ın HAKKI, SEZAR’ın !!!


Evet değerli okurlarım. Derler ya “Sezar’a da hakkını ver” diye.. Bazı arkadaşların KKTC’nin CB nı Talat’a, çelişkili ve tutarsız sözlerine karşı çıkanlara, bizi aldatmak maksadıyla da olsa ‘doğru’ bir söz ettiği zaman safça aldanarak hemen “Sezar’ın hakkını da ver” dedikleri hak işte. Şimdi; gözümüzün içine baka baka: “Halkım iki devlet istiyor; ama ben istemiyorum. İktidara farklı görüşlü bir parti gelirse; onun da bana uyması lazımdır” diyen Führer, pardon Talat’a; Sezar’ın hangi hakkını vereyim ben şimdi, ha? Sorumlu olduğu devletini, koruması gereken halkının haklarını değil de; bize soykırım uygulamış ancak 1974 Barış Harekatı ile yarıda kalmış ama; ikinci bir teşebbüs için tuzaklar kurmakta, bahaneler üretmekte ve harıl harıl silahlanmakta olan düşmanın haklarını koruyan; düşmanla işbirliği içinde topraklarımızı da, haklarımızı da gavuroğullarına hibe etmekte olan Talat’a hak mı tanınıyayım ben şimdi? ha? Yoksa aklımı peynir ekmekle mi yedim ben? Sezar’ın hakkı Sezar’ın.! Burası KKTC! Yok artık bir gram sahte şeker için beş arşın naylon kAmış çığnemek! Yok burda Sezar hakkı, Talat’a verilecek!

Evet. Kıbrıs Türk halkı, daha ta başlangıçtan iktidara yalan dolanla gelmiş; - veya getirilmiş, fark etmez; orada ya – Talat-CTP ikilisinin bu güne dek söylemiş oldukları yalanlarla; vermiş ancak bir tekini bile tutmadıkları sözler ve yerine getirmedikleri onca vaatlerle... Efendim, mantıksız, ayarsız zamlarla; partizanca istihdamlar; haksızlıklar, belirsizlik ve tedirginliklerle; hangisini sayalım da hangisi kalsın ki burada. Kısacası Talat-CTP v.s.’nin; diktatörlüğün de daniskası; tam bir yasalsızlık ve “Ben istediğimi yaparım” anlayışıyla yürüttükleri bu terör ve yasa kanun tanımayan ağalık rejiminde; yaşam savaşı vererek; tepişerek, dövüşerek, göz yaşı akıtarak bu günlere gelmiştir. Talat’a, Sezar’ın hangi hakkı verilsin o zaman? Bu cefakar Kıbrıs Türkü’nün hakkına ne olacak? Bu halkın hakkını kim verecek, ha? Türk halkı bu günlere; sadece yüz elli yıldan beri de değil; çok daha öncelerden başlamış haksızlıklarla, boykotlarla ve gece-yarısı saldırılarıyla; ve daha o günlerde bile insan kaçırmalarla boğuşarak, yaşam savaşı vererek; ölümlerden, ateş çemberlerinden geçerek gelmiştir. Burada, Yeni VOLKAN Gazetemizin Genel Koordinatörü, yazar arkadaşımız Sn. Aydın AKKURT’un: “KOD ADI LALE” isimli kitabında; Mücahide Hatice TAHSİN öğretmenin söylemiş olduğu bir cümleye yer vermek istiyorum. Hatice Öğretmen: “Düşünüyorum da, bu çilekeş Kıbrıs Türkü’nün mücadelesiz geçen gününün bulunmadığı kanısına varıyorum. Özgürce ve insanca yaşama hakkını koruması mücadelesi, ta 1870’lerde; anasından koparılarak; şanlı bayrağımızı taşıyan son kadırganın ufukta kayboluşunu boynu bükük, yaşlı gözlerle izlediği anda başlıyor.” Demişti. Evet; o son kadırganın ufukta kayboluşunu yaşlı gözlerle izleyenler arasında benim rahmetli, Şair AYNALI dedem de vardı. Ve dedem o gün Tanrıya: “Ya Rabbim, bana onların geri dönüşünü göstermeden canımı alma” diye dua etmişti. Bu arada dedem, Türk Donanması’nın adaya ilk gelişini gördükten ve Tanrı’ya şükrettikten sonra hayata gözlerini kapadı. Yattığı yer nur, mekanı cennet olsun.

Evet. Daha o günlerden haksızlıklarla boğuşmuş; Anasının dönerek kendisine sahip çıkması için dualar etmiş; umutla ve sabırla bu günleri beklemiş Kıbrıs Türkü; onca meşakkatten; onca acıdan, katliamlardan ve soykırımdan sonra; Tanrı’dan dilemiş olduğu gibi Anasının ve kardeşlerinin dönüşüyle kurtarılarak bu günlere gelmiştir. Şimdi anasının kanatları altında, Mehmetçiğinin güvencesinde özgür ve insanca bir yaşama; kendi kaderini kendinin belirlediği bir devlete, bir Cumhuriyete kavuşmuş bu cefakar halka; özgürlüğü ve bu ata emaneti, hepten Türk olan bu toprakları çok gören emperyalist güçler vb işbirliği içinde olan AKP-Talat-CTP hükümetlerinin gerek ‘sözde’ AB sevdası; gerekse adayı birleştirme hayalleri ile, tekrar o acı günlere, katliam çukurlarına sürüklenmeye hiç te niyeti yoktur. Ve buna asla izin vermeyecektir. Haliyle, Sezar’ın hakkını; önce bu cefakar ve 400 küsur yıldan beri Kıbrıs Adası’nın serhat bekçiliğini yapmış bu vefakar halka gasp edilmiş haklarını tanıyacak ve canla kanla kurulmuş KKTC’ne sahip çıkacak olanlara seçim sandıklarında verecektir! Türk düşmanlarıyla işbirlikçiliği içinde, anlaşma masasına halkının haklarını değil; kendi sakat ideolojisini gerçekleştirme hayali ile Hristo’yu ve Rum halkının haklarını korumak için oturan; halkını yalan vaatler ve tuzaklarla aldatarak tekrar katliam çukurlarına; Anavatanım Türkiyem’i de SEVR’e taşımak isteyenlere hak tanımak? ASLA! Sezar’ın hakkıymış; bak sen! Sezar’ın hakkı da, Sezar’a kalsın!!!............
 
Üst