Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
ŞİMDİ TAM ZAMANI
Olaylar döndü dolaştı, Kıbrıs Türklerini bir kez daha bir dönüm noktasına getirdi…
Bu nokta hayırlı ve hayati bir nokta…
Bugün artık Kıbrıs Türklerinin sırtına saplanan hançerlerden kurtulma zamanıdır…
Bu görüşme süreci başlarken, tüm varlık ve değerlerimizi Helenizm’e teslim edenlerin sırtımıza sapladığı hançerlerden kurtulma zamanıdır…
Artık sanal ve sözde eşitlik değil gerçek ve özde eşitlik ilkeleri olmaksızın masaya oturmayacağımızı ilan etmenin zamanıdır…
29 yıldır onurla yaşattığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için yollara düşme zamanıdır…
Benzer bir fırsat, 2004 Referandumundan sonra da yüzümüze gülmüştü…
Ne yazık ki 2004’teki fırsat, Türk Düşmanlığını hedef alan, ama Helenizm’in Enosis emellerine hizmet eden sahte bir sosyalizm ütopyası uğruna heba edilmişti…
Bir daha elde edemeyeceğimizi sandığımız bu ikinci fırsatı da yitirmeyeceğimizi umuyoruz…
Artık masada devletin tasfiyesi olmamalı,
Egemenlik kayıtsız şartsız ve titizlikle korunmalı,
Self determinasyon hakkımıza sahip çıkılmalı,
Ayrılma hakkından vazgeçilmemeli…
Bu saydığım değerler, bırakın ön koşul olarak teslim edilmeyi;
Masada tartışma konusu bile olamaz…
Dünyanın vakıf malları konusundaki politikaları ve Türkiye’ye yapılan baskılar ortadayken hiçbir vakıf malı masada tartışılamaz,
Maraş hiçbir koşulda pazarlık konusu yapılmamalı…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde eski veya yeni Rum malı yoktur…
KKTC’de mülkiyet hakkı, KKTC makamları tarafından verilmiş koçanlara sahip olanlara aittir…
Mülkiyet sorunu tüm dünyada olduğu gibi sadece Global takas ve tazminat yöntemi ile çözülür…
Kıbrıs Türklerinin dünyaya, ‘Barış Yanlısı’ olduğunu kanıtlama gereksinimi yoktur…
Çünkü Kıbrıs Türkleri geçmişte yaşanmış hiçbir kanlı olayın sorumlusu veya suçlusu değildir…
Uzun soluklu bir mücadele ve direnişin ürünü olan tüm kazanımlarımızı canımız pahasına, göz bebeğimiz gibi koruyacağımızı tüm dünyaya açıkça ilan etmeliyiz…
Şimdi artık görüşme zamanı dolmuştur…
Zaman, tanınma için yollara düşme zamanıdır…
Yarından itibaren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere dost ülkelere bıkmadan usanmadan, defalarca ziyaretler gerçekleştirerek tanınma talep etme zamanıdır…
Her zaman, her konuda olduğu gibi bu konuda da en büyük güvencemiz ve desteğimiz, Türkiye’dir. Başta Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün 2004 yılında referandum öncesi Kıbrıs Türklerine defalarca dile getirdiği vaat ve verdiği sözdür…
O dönemde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olan Sayın Gül, defalarca “Referandumda Türkler ‘evet’ Rumlar ‘hayır’ derse KKTC’nin tanınması için yollara düşeriz.” Demişti.
Kıbrıs Türk Halkı sabırla ve ümitle bu vaadin ve sözün yerine getirilmesini beklemektedir...
Kamil Özkaloğlu
05 Mayıs 2012
Son düzenleme: