Sineyi Millete Dönün. Bu Da Sizin Onurunuz Olsun...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SİNEYİ MİLLETE DÖNÜN.
BU DA SİZİN ONURUNUZ OLSUN...


2000 yılında insan psikolojisi üzerine yaptığı çalışmaları ile IG Nobel ödülü alan Dunning ve Kruger şu teoriyi ortaya attılar.

<<<Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. Niteliklerini abartma eğilimindedirler. Gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.


İki uzman daha sonra, bu teorilerini test etme fırsatı da buldular. Cornell Üniversitesi’nden 45 öğrenciye bir test yaptılar, çeşitli sorular sordular. Ardından öğrencilerden “testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini” istediler.


Netice iki grupta toplandı.


1. Sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin yani en başarısızların, testin yüzde 60'ına doğru cevap verdiklerine, ayrıca iyi günlerinde olsalar yüzde 70'e ulaşabileceklerine inandıkları ortaya çıktı.


2. En az yüzde 90 doğru sonuç alanların yani en başarılıların, en alçakgönüllü denekler olduğu ve soruların yüzde 70'ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri görüldü.>>>

Dunning ve Kruger’in bu çalışmalarını okuduktan sonra ne kadar da TC’yi yönetenlere benzediğini hayretle gördüm.

Önce ve hemen “en iyisini biz biliriz” havasında 2003 yılında Annan Planı ile 191 yıllık (2012-1921) Kıbrıs uyuşmazlığını çözeceğiz megaloman düşünceye kapıldılar. Bunlar iyi günlerinde olsalar başarılarının yüzde 70 ulaşacağına inanan insanlardı. Derhal işe koyuldular.


Alçakgönüllü, tahsili süper, Kıbrıs uyuşmazlığında Türk haklarını tüm Vahşi Batı ile inatla ve ısrarla çatışarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kuran Rahmetlik Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı iki defa Anadolu’dan kovdular.


Çok akıllıydılar ya!... Kıbrıs Türk halkını “Ya evet dersiniz ya da ne haliniz varsa görün,” diye de tehdit ettiler.


Neticeyi Tanrı korudu. Rumlar da “Evet” deselerdi şimdilerde Ada’da ilaç için Türk kalmayacaktı.

Dediler ki; “sınırlarımızda sıfır gerilim…” Ne megalo laf ama… Şimdilerde bütün sınırlarımızı ateş çemberi sardı. Suriye ile savaş, ha başladı ha başlayacak… BM’e, Vahşi Batı’ya kafa tutmak gibi meğalo düşünceye kapıldılar.

Daha işbaşına geldikleri gün “Kürt realitesini kabul ediyoruz,” dediler. TC ile savaşan unsurları adam yerine koydular. Genel kurullarına davet ettikleri Barzani’ye “Türkiye seninle gurur duyuyor,” diye alkış tuttular.


Memleket içindeki PKK saldırıları sıfır iken 10 senede zirveye tırmandı. İstiyorlar. Ne istiyorlar? Eğri oturup doğu konuşalım. “Bağımsızlık istiyorlar.”


Çok akılırlar ya; asılmaktan son anda iyi niyet belası paçayı kurtaran APO’yu Mandela yaptılar. Büyük Şehir Belediyeler kanunu çıkardılar. Bölünmenin temelini attılar. Bunu APO’ya verdikleri söz doğrultusunda gerçekleştirdiler.


Yeni anayasa çalışmaları ile de bölünmenin hukuki temelini atacaklar. Atatürk Türkiye’sini “Türk – Kürt Federe İslam Cumhuriyeti” yapacaklar.


Muhalefete gelince;

Yukarıda anlattığım ve anlatamadığım ihanetler karşısında ses yok, kabulleniyorlar. CHP Seyit Rıza’nın adamının peşine takılmış, uyuyor. Seyit Rıza’nın adamı “mağdur benim” onu ben aklatacağım” diyor. İstanbul'da, "Gençlikle Buluşuyoruz" toplantısı yapıyor, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) gibi Atatürkçü örgütler çağırılmıyor. “Sol” etiketli Atatürk karşıtı gruplar çağrılıyor.

Milliyetçi, muhafazakar, vatan için gözünü budaktan ayırmayan MHP ise; memleket elden gidiyor, o iktidarın koruyucu meleği kesildi.


TC iktidarı ile muhalefeti ile işte bu. Al birini çal ötekine…


Ey uyuyan güzeller (milletvekilleri), hiç mi Atatürk Türkiye’sine sahip çıkacak adam yok içinizde?


İhtilal yapın demiyorum. “Sineyi millete dönün” durdurun bu ihaneti. Bu da sizin onurunuz olsun. Yetti gayrı...



Hoşça kalınız.

Hüseyin LAPTALI
22 Kasım 2012


Seyit Rıza ittifakı

++++++++++++++
Ali Serdar Bolat 21 Kasım 2012
Aydınlık, 20 Kasım 2012


Kılıçdaroğlu, İstanbul'da, "Gençlikle Buluşuyoruz" toplantısı yaptı.


Toplantıya Atatürk karşıtı "sol" maskeli guruplar çağırıldı.

Atatürkçü öğrencilere saldırılar düzenleyen sahte solcusözümona Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) en gözde katılımcı idi.

Sosyalist Demokrasi Partisi'nin eylemlerinden birkaçı şöyle:

TGB Denizli Şube Başkanı'na bıçakla saldırı
KocaeliÜniversitesi'nde bir öğrenciyi cami çıkışında bıçaklayaralama, öğrenci yurdu basma cam çerçeve kırma.

1 Mayıs'ta Ankara'da Atatürkçü öğretmenlere saldırı
.

Buna karşılık, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve TürkiyeGençlik Birliği (TGB) gibi Atatürkçü örgütler çağırılmadı.

Çünkü amaç Atatürkçülük değil, Seyit Rızacılık yapmaktı.


Seyit Rıza'nın itibar gördüğü bir yerde Atatürk'ün olmaması çok doğaldı.


Toplantıda Seyit Rıza ittifakı kuruldu.


Kılıçdaroğlu'na "Seyit Rıza'nın itibarının iade edilmesi"konusu soruldu.


Bay Kemal, "Seyit Rıza'yı yargılayan mahkeme de özel mahkemedir. Biz özel mahkemelere karşıyız" cevabını verdi.


Kılıçdaroğlu, bir CHP'li gencin "Fethullah Gülen sempatizanı Faik Tunay'ı neden Milletvekili yaptınız?" ve "Millet 29Ekim'de biber gazı yerken Çankaya Köşkü'ne giden FaikTunay'a karşı bir yaptırım düşünmüyor musunuz?" sorularınacevap vermedi. Bunun üzerine CHP'li genç sorularına neden yanıt verilmediğini sordu.


"Toplantının adı "Gençlik soruyor, Kılıçdaroğlu yanıtlıyor" idi.


Kılıçdaroğlu yanıtlamadı.


İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal:

"Seyit Rıza gibi Cumhuriyet'e resmen başkaldırmış, oradaki,insanları sömüren feodal nitelikli bir şeyhe iade-i itibarvermek, Cumhuriyet'i ve Atatürk'ü gömmek demektir. Oyüzden buradan sesleniyorum CHP'ye. Artık yeter. Hiç kimseAtatürk'ün koltuğunda oturarak Atatürk'e fatura çıkaramaz. Çıkın gidin oradan!"
 
Üst