Söyletmesinler Kötüyü Efendim!!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SÖYLETMESİNLER KÖTÜYÜ EFENDİM!!!

Evet değerli okurlarım. Kötüyü söyleyenler değil; o kutuyu açıp da söyletenler utansın! Ne ise..
Altı yıla yakın bir zamandan beridir; gerek Türkiyem’in başına getirilmiş AKP’nin yardımı; gerekse ABD ve AB paralarıyla KKTC’nin başına getirilmiş Talat-CTP-v.s.’nin işbirlikçilikleri; tavizleri yüzünden bugün getirilmiş olduğumuz noktada; bize söyleyecek bir tek güzel söz bırakılmamıştır maalesef...

Başta Talat, Hristo ve AKP olmak üzere; diğer yandan iki ayağını bir papuca sokmuş; para çantalarıyla dolaşmadıkları köy kent; döndürmedikleri dolap bırakmamış; Talat-CTP-v.s.’nin komisyonculuğuna soyunmuş ABD ve AB simsarlarının da önlemeye çalışmalarına rağmen; Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun 19 Nisan seçimlerinde ortaya koyduğu gerçek iradesiyle; KKTC’nin yaşatılmasından yana olduğunu ve KKTC’nin varlığı kabul ettirilmeden gidilecek hiç bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirlemesiyle; demokratik olmak; halkın iradesine saygılı olmak şunda dursun; Kıbrıs’ı birleştirme sevdası vb.hala bizi OMOSİS’e sürüklemekte olan Talat’ın da paniklemesiyle daha da hız almış bu yolculukta bize sitemden, şikayetten, isyandan başka bir şey bırakılmamıştır!

“İki ‘kurucu’ devlet vb kelime salataları ve aldatmacalarıyla; Rum çoğunluğu ve K(Elen)C egemenliğinde oluşturulması planlanan ‘federasyon’da, “İki kurucu devlet” !!! Olacak işi mi? Bizi temsil etmekte ısrarlı Talat tarafından zaten kabul edilmiş Tek Egemenlik, tek halk ve tek bilmem daha ne haspa ile; iki kurucu devlet (!) ve sözde iki kesimlilik! Hayret bir şey doğrusu! Talat-CTP-v.s hükümetinin çıkardığı yok oluş yasası ve manda komisyonuyla Rum’a vermekte oldukları evlere de taşınacaklarını ve tabii AB üysi bir ülkede her ferdin; o ülkenin her yerinde mülk edinmeye, yaşamaya hakkı olduğunu da göz önünde bulundurursak; hangi iki kesimlilikten bahsediliyor? “Garantörlüğe (!) dayalı yeni bir ‘ortaklık’ (!) derken; bir AB üyesi ülkeye; kim ne derse desin; bir başka ülkenin; kaldı ki üye olmayan; hatta OLMAYACAK olan Türkiyem’in garantörlüğü asla kabul edilemez! Kimi kandırıyor bunlar? Söyletiyorlar işte kötüyü!!!

Ha, güvenlik konusuna gelince... Hala anlaşma masıasında mürebbiyesiz oturmaya ısrarlı Talat’ın ‘toprak’, ‘Askersizleştirme’ ve ‘garantörlük’ konusu gibi ‘olmazsa olmaz’larımızı bile masaya yatırma eyleminde olduğunu da göz önünde bulundurursak; solkulacağımız yol; GİRİT yolundan başka da olmayacak; haberiniz olsun!

“Biz kimseye herhangi bir konuda yalvarıyor değiliz” deniyor! O zaman ne idi o hindistan fakirleri gibi AB kapılarında bekleyiş ve verilmiş tavizler? Neden sustunuz bu sahtekarlar, Ata’mıza, dinimize, Peygamberimize hakaret eder; bayraklarımızı yakarken? Neden isyan etmediniz sözde Ermeni Soykırımı anıtlarına? AB’nin vermiş olduğu sözlerinde durmayışına, ha? Adam sen de... Ve: “Tabii ki taleplerimiz var”! Ve: “Şu anki konumumuz, karşılıklı (!) bir taahhüt (?) halinde” de deniliyor. İşte bunları duydukça midem bulanıyor ve oyunun ne denli ‘yerleşmiş’ ve dizginleri çekmezsek sonumuza ne kadar yakın olduğumuzu görememek için kör de değil; ölü olmamız gerekir! Ve, şimdiye dek, ‘Bir Adım Önde’; ‘Kazn kazan’ parolalarıyla, taviz üstüne taviz vermiş AKP’nin ‘karşılıklı taahhütten’ bahsetmesi acınacak bir durum doğrusu! Çünkü AB’nin gerek Annan Planı Referandumu’nda Türk tarafınından “Evet” çıkması halinde vermiş olduğu sözler ve mutlak kaldıracak oldukları ancak hala kalkmamış ambargolar yanında; KKTC’nin tanınması hala gerçekleşmemiş; verilen sözlerin hiç biri de yerine getirimamiştir! O zaman hangi ‘karşılıklı’lıktan bahsediliyor? Başka davalara da emsal teşkil edeceğini bile bile AKP’nin Loizidu tavizi karşılığında; AB’nin vermiş olduğu taahhüdünden mi... Ek Protokol senaryosu ile; Kıbrıs Konusu’nun artık Türkiye’nin önüne getirilmeyeceği taahhüdünden mi; AB’nin hala limanların gavuroğullarına açılmasın yaygarasından mı; hangi ‘karşılıklı’ taahhütten bahsediliyor? Hangisini saysak da hangisi kalsa şimdi! Haliyle hangi ‘karşılıklı’dan bahsediliyor bir düşününüz! Çünkü “İki Kuruccu Devlet” martavalının da az önce bahsettiğim çirkef, ölüm kokulu kutudan çıktığını kargalar bile görebiliyor artık!!! Söyletmesinler kötüyü efendim! Ben masal dinlemem ve görünen köy de kılavuz istemez! Ancak, elden giden özgürlük de bir daha geri gelmez! Haliyle yoldaşı Hristo ile gizli saklı, tutanaksız görüşmelerde ısrarlı olan Talat’ın hala bizi temsil etmesine izin vermekle de; bir sabah uyanarak çevremizin Yunan bayraklarıyla dolu olduğunu göreceğiz; ve tabii akabinde olacak olanlar ayrı! Haberiniz olsun diye! Bu da benim düşünce özgürlüğüm; demokratik hakkım!!!
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Söyletmesinler Kötüyü Efendim!!!

Her iki ülkemizin başındaki derdi bir çırpıda öyle güzel tanımlamışsınız ki, teşekkür butonuna basmış olmak, hayranlığımı belirtmeme yetmedi.

Zatem hemen her yazınız bakışlarımızı bir başka açıya taşıyor, zaman zaman cevap vermeyerek sadece teşekkür etmemizin sebebi de diyecek söz bulamamamızdan kaynaklanıyor.
 

Vedat Kuşaklı

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Söyletmesinler Kötüyü Efendim!!!

Seyyan Hanım
Türk olduğunu hissederek,içi ürpererek söyleyenlerin;etraflarında,tepelerinde,öz yurtlarında;bundan böyle Yunan veya başka bir milletin bayrağını görmeleri ihtimali yoktur,olmayacaktır da...Siyasi dansözlükler,şahsi ihtiras ve kaprisler her ne olursa olsun;o kadar da uzun boylu değil efendim.
 
Üst