Talat’ın İki Yüzü!

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TALAT’IN İKİ YÜZÜ!

Cumhurbaşkanı Talat’ın BM ve AB İşlerinden sorumlu Temsilcisi ve CTP Milletvekili Özdil Nami’nin geçtiğimiz gün Rum Haravgi gazetesinde yayınlanan mülakatı, beni bu başlık altında bir köşe yazısı yazmağa itti.

Biliyorsunuz; Sn. Talat’ın tamamen CTP kadroları arasından seçip atadığı çok sayıda, üst kademe yöneticisi ve danışmanı bulunmaktadır. Mesela; Hasan Sarıca kendisinin müsteşarıdır ama, ayrıca Sn. Talat’ın bir de Sözcüsü bulunmaktadır ki; bu görevi de Sn. Hasan Erçakıca yürütmektedir. Hasan Sarıca eski bir sendikacı ve eski bir CTP Milletvekilidir. Hasan Erçakıca ise halen CTP MYK üyesidir.

Sn. Talat’ın siyasi danışmanlar kadrosu da oldukca geniştir. Ve bunlar arasında; CTP içinde önemli bir kanadın sözcülüğünü yapan, Lefkoşa Eski Belediye Başkanı Kutlay Erk de dikkat çeken isimlerdendir.

Sn. Özdil Nami ise halen CTP Milletvekili olmasına karşın, nedendir bilinmez, Sn. Talat’ın BM ve AB İşlerinden Sorumlu Temsilcisidir.

Sn. Talat “ben bu halkın Cumhurbaşkanıyım ve her kesimin hassasiyetlerini dikkate almam gerekir” diyor ama, isim isim saymaya kalksak, liste uzayıp gider ve bu listede yer alan üst kademe yöneticileri ile danışmanlarının tümü, belki istisna bir kaç akademisyen hariç CTP kadroları arasından seçilmiş kişilerdir. Sn. Talat’ın, aslında bu seçimi ile halkın hassasiyetlerini değil, CTP içindeki farklı eğilim ve hassasiyetleri makamında toparlayıp barındırdığı gerçeği ortaya çıkar.

Dönelim; Özdil Nami’nin Haravgi Gazetesindeki mülakatına ve ‘Talat’ın İki Yüzü’ başlıklı köşe yazımızın ana konusuna..Dikkat ederseniz, müsteşarı Hasan Sarıca; hemen hemen hiçbir konuda açıklama yapmıyor.Yapsa; belki o da Kutlay Erk, Hasan Erçakıca ve Özdil Nami gibi farklı telden beyanlarda bulunacak, ama nedense o hep susmayı ve makama yapılan ziyaretlerde sadece Sn. Talat’ın yanında görünmeyi yeğliyor. Belki görevi de o..

Gelelim; Hasan Erçakıca’nın Cumhurbaşkanı Sözcüsü olarak yaptığı haftalık basın toplantılarında kullandığı üsluba..Sn. Erçakıca; saptamaları ve kullandığı üslup nedeniyle genelde Rumlar ve özel olarak Hristofyas tarafından pek de güven duyulan bir isim değil. CTP içinde Akel’e daha yakın kesimler; yani Hristofyas’ın “işbirlikcilerimiz” diye işaret ettiği, “tek halk” yolcuları da göründüğü kadarıyla; Hasan Erçakıca’dan hoşlanmıyorlar. Hatta bir ara bu kesimler; ki aralarında Kutlay Erk de bulunmaktaydı Sn. Talat’a kazan kaldırırcasına ‘ortalığı fazla geriyor, Akel’i uzlaşmaz gösteriyor. Maço söylemlerde bulunuyor’ gibi bir takım gerekcelerle görevden alınmasını bile istemişlerdi. Neyse ki; ‘sus payı’ verilip Kutlay Erk de Saraya danışman olarak atandı ve işler bir şekilde tatlıya bağlandı. Yoksa Hasan Erçakıca’ya kimbilir şimdiye çoktan belki de yol gösterilebilirdi de!

Diyeceğimiz şu ki; Sözcü Erçakıca’nın beyan ve saptamaları Sn. Talat’ı ne kadar bağlıyorsa, Temsilci Özdil Nami’nin beyan ve söylemleri de aynı oranda Sn. Cumhurbaşkanını bağlıyor. Ancak enteresan olan; bu ikilinin Hristofyas ve müzakere süreci ile ilgili saptamaları da üslupları da birbirini tutmuyor..Sn. Erçakıca ne kadar gerçeğe yakın gözlemlerde bulunuyorsa, Sn. Nami de o kadar hayalci ve Hristofyas’la müzakere heyetini o kadar iyi niyetli, süreci ise ‘tıkırında’ giden bir süreç olarak tanımlamaya çalışıyor. Sanki ortada iki farklı Hristofyas, iki farklı yakovu ve iki farklı müzakere süreci bulunuyor. Tabii ki, acemi siyasetçi Özdil Nami ile- kurt politikacı ve Bizans entrikacısı Yakovu arasındaki sıcak iletişimi de gözardı etmemek lazım.
.

Sn. Özdil Nami’nin neredeyse hemen her gün görüştüğü Hristofyas’ın temsilcisi Yakovu; daha geçen gün “Türk tarafının hiçbir önerisini asla kabul etmeyeceğiz”derken; Özdil Nami Haravgi’ye verdiği mülakatta, Yakovu’nun aksine müzakerelerin seyri ve sonuçları hakkında “atmosfer iyi, artık bir ekip ortamı var” değerlendirmesinde bulunuyor. Yetmedi; Hristofyas’ın “ortak bir oy pusulasına sahip olacak bir seçim sistemi”ni önermesini bile iyi niyetli bir öneri olarak takdime kalkıyor.

İnsan; Kutlay Erk bir yana Sn. Erçakıca ile Özdil Nami’nin farklı çizgilerini, farklı söylem ve saptamalarını gördükce, acaba bu iki isim Sn. Talat’ın ‘iki yüzü’nü mü temsil ediyor diye düşünmeden de edemiyor doğrusu..



 
Üst