Cumhuriyet gazetesinin Jeopolitik dergisinin Haziran ve Ağustos 2008 sayılarında gündeme getirilen acı bir gerçeği pek kimsenin fakında olduğunu zannetmediğimden alıntı yaparak dile getirmek istedim.
Konu gündeme ilk Prof. Dr. Erol Manisalı tarafından getirilmiş.
Manisalı, ABD'nin İngiltere ve İsrail'in katkısı ile KKTC'ye askeri olarak yerleşme hazırlığı içinde olduğunu, stratejik bir önemi olan Geçitkale Havalimanı'nın ihale ile 3 sene önce kurulmuş bir İngiliz şirketine verildiğini, KKTC yönetiminin, bu ihalenin ardından Geçitkale'nin 25 kilometre yakınında 5 bin kişilik bir kasabanın yapımı ve yönetimi için İsrail'e izin verdiğini
Geçitkale Havalimanı'nın elimizden alınması Türkiye'nin adadan tasfiye edilmekte olduğunun göstergesidir.
Kıbrıs her iki yönetimle birlikte eğer BOP kapsamındaysa, o zaman aynı zamanda Eşbaşkan olan Türkiye Başbakanı, bu gelişmelere neden seyirci kaldığını, kalmadıysa neler yaptığını hangi sözlerle açıklayacak ?
Görülüyor ki, Türkiye yok sayılarak Kıbrıs Adası ABD ve AB emperyalizmi arasında paylaşılıyor...
BOP'un aslında TOP olduğu (içinde Türkiye'nin Olmadığı Proje) böylece ortaya çıkmış oluyor...
NOT: Tepe noktasında ABD, bir ayağında İsrail diğer ayağında İngiltere olan BOP'a Eşbaşkanlık eden Başbakan'ın yetkisi de yok, sorumluluğu da yok...
Yukarıdaki yazılanlara bakıldığında ne kadar vahim durumda olduğumuz çok iyi anlaşılıyor. Bu konuda Türk Dışişleri Bakanlığı hiç bir şey yapmayıp seyirci kalıyor, aynı zamanda böylesine önemli bir konu kamuoyundan saklanıp, haber yapılmıyor, tartışmaya açılmıyor.
Ama Rum kesimi bir yandan bunları hayata geçirirken bir yandan da medyatik dostluk mesajları ile Kıbrıs'ı ele geçirme ve Türkiye'yi tasfiye planını hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye devam ediyor.
Bizim satılmış medya da yatıp kalkıp, halkların dostluğundan bahsediyorlar. Yazıklar olsun ! Söyleyecek başka bir kelime bulamıyorum..