Tanır Mısın Tanımaz Mısın?

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TANIR MISIN TANIMAZ MISIN?

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Markos Kipriyanu İstanbulun tarihi ve turistik güzelliklerini görmeye gitmedi.
BM Genel Sekreteri Ban ki Moon’un ve birçok devletin temsilcilerinin katıldığı uluslararası bir toplantı için “Konstantinopolis” de idi haberini Rum medyasından öğrendik.

Ne bizim basınımız, ne de Türkiyenin medyası Kipriyanudan bahsetmedi.

Ban ki Moon’un T.C yetkilileri ile görüşmelerine, toplantıdaki konuşmalarına ve açıklamalarına yer verdi. NTV muhabiri Selim Sayarı da haberinde Kipriyanudan söz etmedi. Ben görmedim. Neden acaba?

Markos Kipriyanunun Kıbrıs Cumhuriyetini temsilen bu uluslararası önemli toplantıya katılışını gizlemek miydi hedef?

Bence gizlemeye hiç gerek yok. Üzerinde durulması ve tartışılması lazım.

Çünkü, geçmiş yıllarda da Türkiye’de yeralan birçok uluslararası toplantıya Kıbrıs Cumhuriyetinden katılanlar olmuştu.

Hatta bir seferinde görevli sunucu Markos Kipriyanu’yu takdim ederken, “His Excellency, Foreign Minister Of Cyprus Republic” demişti.

Türkiye Cumhuriyeti, Rum Cumhuriyeti dediğimiz bu cumhuriyeti tanıyor arkadaşlar. Kim ne derse desin. Onunla siyasi, ticari, sportif ilişkileri ve temasları vardır, sürdürülmektedir.

Zaman zaman Tanımam diyor. Hava ve Deniz limanlarımı, hava sahamı açmam. Onlar Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoları kaldırsınlar limanlarımı açayım diyor. Fakat, çıkarları ile örtüşen durumlarda Kıbrıs Cumhuriyetini dolaylı olsa da tanıyorlar. Sporcuları da, siyasileri de, ticaret erbabı da, tüccarları da, bankacıları da.....

KKTC yi tanırım diyor Ankara hükümetleri.

Ama, KKTC ile dünya devletlerinin tanıyabileceği bir girişimde, eylemde, faaliyette yoktur. Kuzey Kıbrıstaki büyük Türk bankaları KKTC tapularını tanımaz, ipotek almaz.

Uluslararası birçok toplantıda, platformda Kıbrıs Cumhuriyetine yer verilirken, KKTC dışlanırken, Türkiye de ayni platformda, konferansta, toplantı da yer almıyor mu? Alıyor. Fakat, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti temsilcileri orada KKTC nin de temsil edileceğini öğrenirkenden orayı protestolarını dile getirerek terk ediyor.

Sportif etkinliklerde de. Son 23 Nisan çocuk bayramı etkinliklerinde bile Yunanistan aynisini yaptı.

Şu anda Kıbrıs Cumhuriyeti Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin tam üyesi, dünyaca tanınan bir devlet.
Bu devleti ta 1964 başlarında zamanın T.C hükümeti BM Güvenlik Konseyi kararının altına attığı imzası ile tanımıştı.
Tansu Çiller Hükümeti de, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını imzalarken bir kez daha resmen Kıbrıs Cumhuriyetinin tam üyeliğe alınmasını onaylamış ve anlaşma metnini izalamıştı. İtiraz edecek olan Kıbrıs Türk liderlerine de , “korkmayınız, Kıbrıs sorunu varken, halledilmeden Kıbrısı AB ye tam üye yapmazlar” demişti. Ama, netice ortada.

BAN Kİ MOON
Kıbrıs sorunu yarım asırdır sürüp giderken nice BM sekreterleri, temsilcileri, planları, çözüm arayışları ve müzakereleri gördük. Hepsi de sonuçsuz kaldı.

Şimdiki BM genel Sekreteri de, onun Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer de, bir olumlu netice alamadı. Ve, 2012 de Kıbrıs Cumhuriyeti AB nin dönem başkanlığını almaya hazırlanırken uyarılarda bulunuyorlar. Türkiyedeki ve Kıbrıstaki seçimlere de işaret ediyorlar. Haziran ayında üçlü bir zirve, hatta beşli zirve toplantısını seslendiriyorlar.

Kaç kez yazdım ve tekrarladım, artık sayısını kaybettim.
Kıbrıs sorununu Kıbrıstaki liderler çözemez, çözmez. İşlerine öyle geliyor da ondan. Zaten, onlar anlaşsa bile üç garantörün imzası olmadan hiçbir anlaşma yürürlüğe giremez. O nedenle sorunun çözümü için beşli, hatta altılı yedili bir konferans gerçekleştirilecek ve ortaya atacakları çözüm şekli mecburen kabul görecek.

Yani, garantör İngiltere, Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk temsilcileri toplanacak. Bunlara ek olarak AB ve ABD temsilcileri de hazır bulunacak. Çünkü Kıbrıs artık AB üyesi ve onun durumu AB yi de ilgilendiriyor. Eeee, gambersiz düğün olamayacağına göre, baş gamber Amerika da hazır bulunacak. Ve bunların pazarlıkları, kendi çıkarları doğrultusunda sonuçlandırılacak.

KKTC tanınırmış, tanınacakmış, Kıbrıs Cumhuriyetini Türkiye tanırmış, tanımazmış tartışmaları geride bırakılacak.
Ban ki Moonun duyurmak istediği şu anda bu olsa gerek diye düşünüyorum. Çünkü, BM sekreterlerinin ve temsilcilerinin Kıbrıs sorununun yıllardasn beri çözümüne hiçbir olumlu katkı koyamadığı anlaşılmış olduğundan BM aradan çekilecek ve uluslararası 5-6-7 li konferasın bu işi temizlemesine zemin hazırlanacak. Gidişat bu yöndedir. İnşallah olur da bizler de tanındık, tanınacağız, Kıbrıs cumhuriyetini Türkiye tanır, tanımaz hikâyelerinden, aldatmacalarından, avutmalarından kurtulmuş oluruz.

İstesek de, istemesek de, biz tanısak da tanımasak da Kıbrıs Cumhuriyeti vardır ve dünyaca tanınmaktadır. İşine geldiğinde Türkiye de onu tanımaktadır, KKTC yi değil.

Buyursunlar bana Markos Kipriyanunun İstanbulda, (onlar haberlerinde bile Konstantinopolis diyor) ne aradığını anlatsınlar. Tanımam dedikleri Kıbrıs Cumhuriyetinde Türk futbolcularının, voleybolcularının, basketbolcularının, tüccarlaının ne aradıklarını da sormayacağım…
 
Üst