Tarihten Bir Yaprak Rauf R. Denktaş

Rauf DENKTAŞ · 13 Ocak 2009

TARİHTEN BİR YAPRAK

Rauf R. Denktaş

6 Nisan 1997 tarihi Filelefteros gazetesinde Makario Druşotis’in Plutis Servas ile yaptığı bir mülâkat yayınlandı. Plutis Servas Rum Komünist AKEL partisinin ilk Genel Sekreteriydi. Mülâkat tarihinde 90 yaşına gelmiş bir düşünür olarak Kıbrıs meselesinde Makarios ile AKEL’İN ikinci Genel Sekreteri olan Ezekias Papayuannu suçludur kanaatını hiç değiştirmemişti.

Plutis Servas’a göre “Zurih Anlaşması, gerçekler ışığında olumlu bir adımdı. Enosis’e gerek yoktu. Bağımsız bir Kıbrıs var olabilir ve bu Kıbrıs Yunanistan’a kültürel açıdan bağlanabilirdi. Bu olmadı çünkü Makarios’un aklı bu yönde işlemiyordu. Hem Zurih anlaşmasını imzaladı hem de Kıbrıs’a Enosis düşüncesiyle geldi. Kendisine bağımsızlığın iyi gitmediğini söylediğimde bana ne cevap verdiğini yazacaksan sana söyleyeceğim. Bana ‘bu deli Türkler halâ (Londra’da Zurih Anlaşmasının imzalandığı) Lancaster House’da olduğumuzu zan etmemelidirler. Şimdi bağımsızız ve haklarında arzu ettiğim şekilde karar vereceğim’ demişti”. Evet, 1960 Ortaklık Cumhuriyetinin ömrü uzun olmayacaktı. Makarios’a göre “bağımsızlık Enosis’e sıçrama tahtası” olacaktı.

1961-62 Yıllarında Rum tarafında bağımsızlık isteyen Rumlar “Enosis’e ihanet” suçundan öldürülmekteydiler. EOKA B kurulduktan sonra Rum Polis binaları basılmakta, silâhlar çalınmakta, Rum toplumu tethiş havası içinde yaşamaktaydı. EOKA’nın baş katillerinden Nikos Sampson, o yıllarda etrafında silâhlılarla istediği yere gidebilmekteydi. Kapısını çalmadan, randevu almadan Makarios’u ziyaret edebiliyordu. İçişleri Bakanı Yorgacis’in Amerikalardan “Komünistleri takip için” aldığı paralarla Anayasaya ters olarak ve Dr. Küçük’ten habersiz “özel polisler” ordusu meydana getirilmişti. Öldürme ve tehdit işlerini bunlar yapıyordu. Nikos Sampson’un etrafındaki silâhlıların parası da “özel polis” fonundan ödenmekteydi. Bu silâhlı gençlerin esas görevleri Türk liderliğini takipti. Dr. Küçük ile nereye gitsek bunlar da etrafta dolaşır veya bizim oturduğumuz yerlerde onlar da karşımıza otururlar sinsi sinsi gülerek bizi tahrik etmeğe çalışırlardı. Ortaklık Cumhuriyetinin uzun ömürlü olmayacağını bilmek için kâhin olmağa gerek yoktu. Papadopullos, Amerikan Kulübünde açıkça “ Türkler önerdiğimiz Anayasa tekliflerini kabul etmeseler de biz gereğini yapacağız” diyordu. Özel polisler keyfi bir şekilde Türkleri durdurup üstlerini aramaya başlamışlardı. Rum tarafına yoğurt satmaya giden Türkler hakaretle kovulmaktaydı. Ve bütün bunlar Garanti Anlaşması varken ve Türk Alayı fiilen adada üslenmişken oluyordu. Şimdi bütün hedefleri Garantilerden ve askerden kurtulmaktır. Gerisini siz düşününüz.

Hüseyin LAPTALI · 16 Ocak 2009

Cevap: Tarihten Bir Yaprak Rauf R. Denktaş

Sayın Cumhurbaşkanıma "Tarihten bir yaprak" yazısından dolayı sonsuz teşekkürlerimi arz ederim. Arşivlerimizde saklanması gereken bir yaprak.
Makarios'un 1 Nisan 1960 EOKA günü konuşmasının Rumlar yönünden dahi ne kadar aptalca bir hedefi gösterdiğini kanıtlıyor.
Makarios bu konuşmasında özetle; "Kıbrıs Cumhuriyetini "ENOSİS'e giden yolda elde edilen kale olarak tanımlamış ve "Mücadelemize bu kalelerden devam edecğiz," diyerek, daha ilan ededilmeden "Kıbrıs Cumhuriyeti" kuruluş amacını saptıracağını, Ada'da huzur bırakmayacağını, bu uğurda Türklere soykırımı dahi mübah gördüğünü ilan etmişti.
Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım. Bu yazınızı arşivimde gözüm gibi saklayacağım.
En Derin Saygılarımla.
H.LAPTALI

Ara

Tarihten Bir Yaprak Rauf R. Denktaş

Rauf DENKTAŞ

Admin

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye